Cinsel saldırıdan 24 yıla mahkum oldu

Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay 2014 yılı Ağustos ayında meydana geldi. Mağdur K.K.'yı ısrarlı bir şekilde telefonla arayan S.A., genç kızla buluşup, arkadaş olmak istedi. İddiaya göre S.A.'nın sık sık rahatsız etmesi ve ölümle tehdit etmesi üzerine, mağdur K.K. kalabalık bir cadde üzerinde görüşmeyi kabul etti.

 

Olay günü buluşma noktasına gelen mağdurun, şüpheli tarafından tokat atılarak zorla arabaya bindirildiği belirtilen iddianamede, S.A.'nın genç kızı şehir dışında terk edilmiş bir binaya götürdüğünü ve bıçak gösterip, ölümle tehdit ederek iki kez cinsel istismarda bulunduğu kaydedildi.

 

S.A.'nın tecavüzden sonra mağduru araca bindirip yola çıktığı ve araç içinde mağdura 'Seni öldürüp, atayım. Yoksa başıma bela olacaksın' dediği belirtilen iddianamede, S.A.'nın daha sonra genç kızı buluştukları noktaya getirip bıraktığı kaydedildi.

 

Mağdurun adli muayene raporunda vücudunda yaralanmalar olduğu belirtilen iddianamede, olaydan sonra yakalanan şüphelinin 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 13 yıldan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

 

 

İddianamenin kabulünün ardından sanık S.A.'nın tutuklu yargılaması Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. İfadesi alınan sanık S.A. hakkındakı iddiaları redderek kendini şöyle savundu:

 

"Mağdur ile 7- 8 yıl aynı köyde kaldık. Ben bir arkadaşıma evlenmek istediğimi söylemiştim. Arkadaşım bana bir telefon numarası verdi. Numarayı aradım ve kendisi ile tanıştık. Niyetimin evlilik olduğunu, ancak evli olduğumu söyledim. Aramızda cinsel yönden birşey olmadı. Bir gece 23.00 sıralarında beni arayıp, gidip onu almamı söyledi. Kendisini aldım ve bir süre dolaştık. Gece onu eve bıraktıktan sonra beni telefonla aradı. Ağabeylerinin geç saatte eve gittiği için kendisini kovduklarını söyledi. Ben de saat geç olduğu için gelemeyeceğimi söyledim. Ancak daha sonra kendisini ailesinden isteyeceğimi, zaten şu anda evli olduğumu söyledim. O günden sonra hiç görüşmedik. Kendisi ile hiç cinsel ilişkiye girmedik. Benim niyetim ciddiydi. Ben kendisini seviyorum ve her zaman evlenmeye hazırım." 

 

 

Mağdur K.K. ise ifadesinde sanığı suçlayarak başından geçenleri şöyle anlattı:
"Bu şahıs uzun süre telefonumu aradı. Sık sık arayınca telefonu açtım. Beni tanımak istediğini söyledi. Kabul etmeyince başka numaralardan aramaya başladı. Benimle sevgili olmak istiyordu. Bir akşam aradı ve görüşmek istedi. Ben kabul etmeyince aşırı ısrar etti. Gitmeyeceğimi söyleyince bizim eve gelerek beni veya ağabeyimi öldüreceğini söyledi. Ağabeylerimin başının belaya girmemesi için uzaktan görmeyi kabul ettim. Caddeye gittiğimde enseme bir tokat atıp, beni arabaya bindirdi. Korkudan kaçmak istedim, ancak saçımdan tutup beni araca soktu. Araca binince kapıları kilitleyip hareket ettirdi. Şehir dışında yıkık bir binanın önünde durdu.

 

Cebinden bıçak çıkarıp, araçtan inmezsem beni öldüreceğini söyledi. Arabadan inince saçımdan tutup binanın içine götürdü ve yukarı çıkardı. Ağlamaya ve bağırmaya başladım. Odanın pencere camları olmadığı için kendimi aşağı atmayı düşündüm. Pencereye koşarken beni itti. Bu sırada omuzum ve ağzımı evin duvarına vurdu. Suratıma ve başımın arka kısmına vurup, beni yere yatırdı.

 

Bu sırada kendimden geçmişim. Kendime geldiğimde alt tarafım çıplaktı. Baktığımda sanık odada sigara içiyordu. Bana bakıp gülüyordu. Odadan çıkmak isterken arkamdan beni yakaladı ve tekrar yere yatırıp tecavüz etti. Canım çok yandığı için bağırdım. Oturup, ağlamaya başladım. Sonra yanıma gelerek "Beni öperken resmini çekeceğim. Benimle her gün ilişkiye girmezsen ve para getirmezsen seni bu resimle rezil edeceğim" dedi. Ben korkudan karşı koyamadım. Yanağımı, yanağına yapıştırıp, fotoğraf çekti. Eve gidince korkudan olanları anlatamadım. Daha sonra dayanamayarak ağabeylerime anlattım."

 

 

Kararını açıklayan mahkeme sanık S.A.'nın 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 24 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, cinsel saldırı suçlarının mağduru olan kadınların kendi iffetlerini ortaya atarak olmamış cinsel birlikteliği varmış gibi göstermelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti.