Cinsel saldırı davasında ‘takdir’lik karar
Bir cinsel saldırı davasında sanığı 9 yıl hapis cezasına çarptıran yargıç, takdir indirimi uygulamadı. Yargıç, “Hâkimin takdir yetkisi sınırsız değildir. Takdir indirimi uygulanan kararların gerekçeli, bu gerekçenin de hak, adalet, nefaset kurallarına uygun olması gerekir” dedi. Yargıç, yazılan gerekçenin Yargıtay denetimine açık olması gerektiğini vurguladı.
Hilal KöseYazaki Otomotiv Şirketi’nde çalıştığı dönemde işçi Ayten D.’ye cinsel saldırıda bulunduğu için yargılanan ustabaşı Mehmet G., “cinsel saldırı” suçundan 9 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme yargıcı, sanık hakkında takdir indirimi uygulamadı. Gerekçeli kararda, takdir indiriminin hangi durumlarda uygulanacağını detaylıca anlatan yargıç, “Hakimin takdir yetkisi sınırsız değildir. Takdir indirimi uygulanan kararların gerekçeli, gerekçenin hak, adalet, nefaset kurallarına uygun olması gerekir” dedi.
Kadınların zaferi
Gemlik Yazaki’deki fabrikada yaşanan taciz, geçen yıl, kadın işçilerin tepki göstermesiyle ortaya çıktı. Metal İşçileri Birliği’nin imza kampanyası sonucu Mehmet G.’nin işine son verildi ve soruşturma başlatıldı. Fabrikada yaşananlara tepki gösteren kadın işçilerden Dilek Gültekin ise ‘performans düşüklüğü’ gerekçesiyle işten çıkarıldı. Gülten, 43 gün boyunca fabrika önünde nöbet tuttu. Gültekin, eyleminin sonunda, “Bu direniş şimdiden kazandı. Çünkü ben direnişe başladığım andan itibaren artık Yazaki’de taciz son buldu. Bundan sonra yönetim bu konuda çok daha duyarlı olmak zorunda kalacaktır” demişti.
‘FETÖ’cüler yaptı’ savunması
Mehmet G. ise Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da müdahil oldu. Sanık G., savunmasında, Ayten D.’ye mesajları kendisinin göndermediğini söyledi. Sanık, “Mesajlar uyuduğum sırada atılmış. Bana kurulan komplonun tek başına Ayten D. tarafından düzenlendiğini düşünmüyorum. Metal-İş Sendikası üyesi olan Dilek Gültekin, Yazaki fabrikasını kötüleyerek iftira atmıştır. Daha sonra bu olaylar meydana gelmiştir. Fabrikada taciz olaylarına göz yumulduğunu iddia ediyordu. Kendisi FETÖ üyesi olması sebebiyle işten çıkarılmıştı” dedi. Davayı karara bağlayan yargıç, sanığı, “cinsel saldırı” suçunu, hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işlemiş olması nedeniyle 18 yıl hapis cezasına mahkum etti. Suçun teşebbüs aşamasında kaldığını belirten yargıç, cezayı 9 yıla indirdi. Sanığın yurt dışına çıkışı da yasaklandı.
Mesajlar delil oldu
Gerekçeli kararda, sanığın işçilerin amiri olduğu, nöbet ve izin konularında işçiler üzerinde nüfuzunun bulunduğu, suç tarihinde müdahili, cep telefonuna mesaj göndererek odasına çağırdığı belirtildi. Müdahilin yanında çocuğunun olduğunu söylemesine karşın, sanığın, çocuksuz bir şekilde gelmesi için baskı yaptığı, iş ilişkisinde olması gereken mesafenin ötesinde laubalilik içeren ifadeler kullandığı, arka arkaya yedi kez aradığı kaydedildi. Israrlarının ardından odasına gelen müdahile cinsel saldırıda bulunan sanığın, müdahilin karşı koyması üzerine tecavüz eylemini tamamlayamadığı belirtildi. Sanığın suçlamayı kabul etmese de müdahilin ifadelerinin, sanığın mesajlarının içeriğiyle ve tanık anlatımlarıyla örtüştüğüne dikkat çekildi. Müdahilin, sanığa iftira atması için hiçbir sebebin bulunmadığı da vurgulanan kararda, “Müdahilin olaydan hemen sonra şikayetçi olması, kadın dayanışma dernekleriyle yaptığı telefon konuşmalarında da mağdur edildiğinden yakınmış olması karşısında sanığın savunmalarına itibar edilmemiştir. Bir kaç kadının sanığa kumpas kurduğu yönündeki tanık ifadesi, sanığı cezadan kurtarmaya yöneliktir” denildi.
Takdir indirimi yok
Yargıç, sanığa takdir indirimi uygulamama nedenini de şöyle sıraladı: “Takdir nedenlerinin varlığını veya yokluğunu belirleme yetkisi hakime attir. Hakim, yargılama boyunca sanığı birebir gözlemleyen kişidir. Ancak hakimin bu konudaki takdir yetkisi de sınırsız değildir. Cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerinin yanında, her somut olaya göre değişebilecek nedenler birlikte değerlendirilerek, hak, adalek ve nefaset kurallarına uygun biçimde uygulama yapılmalıdır. Takdir indirimi kararlarının gerekçeli olması, gerekçenini hak, adalet, nefaset kuralları ile dosya içeriğine uygunluğunun Yargıtay denetimine açık olması gerekir. Bu kararda, suçu başkasına atma girişiminde olan sanık lehine takdir indirim maddesinin uygulanmaması, Yargıtay’ca yeterli bir gerekçe kabul edilmiştir. Yargılamaya olumlu bir katkısı olmayan, aracılar vasıtasıyla müdahili korkutarak şikayetinden vazgeçirmeye çalıştığı, suçun başkaları tarafından üstlenilmesine çalıştığı anlaşılan sanığın, yargılama aşamasındaki davranışları, geçmişi, sosyal ilişkileri gözetilerek takdir indirimi yapılmamıştır.”