"Cinayetlerin aydınlatılmasını istiyoruz"
Faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan heyet, Meclis'te bir dizi ziyarette bulunarak, TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını istediler. Aileler görüşmelerin ardından bir basın toplantısı düzenledi.
cumhuriyet.com.trFaili meçhul cinayetlerde hayatını kaybedenlerin yakınları bugün Meclis'e giderek, Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, AKP Grup Başkanvekilleri Bekir Bozdağ ve Ayşenur Bahçekapılı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, DSP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ve BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ile görüştü.
Kabulde, Sabahattin Ali, Orhan Yavuz, Doğan Öz, Necdet Bulut, Abdi İpekçi, Akın Özdemir, Cevat Yurdakul, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, Sevinç Özgüner, Kemal Türkler, İlhan Erdost, Çetin Emeç, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Musa Anter, Uğur Mumcu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan, Hasan Ocak, Metin Göktepe, Necip Hablemitoğlu ve Hrant Dink aileleri adına hazırlanan dilekçe okundu.
Daha sonra basına da dağıtılan dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
''TBMM'ye acılarımızı getirmek istemedik. Onlar bizim mahrem alanımız. Hukuk talebimizle geldik. Olaylara çok yakından tanık olmuş kişiler olarak geldik. Siyasi bir hesaplaşmanın içinde değiliz. Hep birlikte Meclisin çatısı altında yüzleşmemiz gerektiğine inanıyoruz. Süreklilik halindeki bir hukuk dışılıkla yüzleşmemiz gerek. Hepimiz tanıklığımızı getirmeliyiz. Hep birlikte sorabilmeli ve cevaplayabilmeliyiz.
Bunun hepimiz için bir yurttaş sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Cinayetlerin ardındaki örgütlenmeler ortaya çıkarılmadıkça, bu tür suçların tekrar tekrar işlendiğini edindiğimiz tecrübelerden biliyoruz. Biz hepinizden daha iyi biliyoruz. Artık fotoğrafı çok net görünmeye başlayan bu hukuk dışılığın sona erdirilmesi talebimizle geldik. Emir komuta zincirine ulaşılmadıkça, geride kalan, kaçan, kaçırılan, korunan, gizlenen tüm suçlulara ulaşılmadıkça bu cinayet dosyaları kapanmış sayılmasın. Bu aydınlatma yolunda sorumlulukla yürüdüğü için 32 yıl önce katledilen savcı Doğan Öz'ün raporundaki son sözleri yineleyerek, 'durumu bütün açıklığı ve acılığı ile sunmak' için buradayız.''
"Cinayetlerin aydınlatılmasını istiyoruz"
Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında, aileler cinayetlerin aydınlatılmasını istediler. Basın toplantısından notlar,
"Toplumsal bellek Platformu ve Metin Göktepe adına selamlıyorum. TBMM'ye acılarımızı getirmek istemedik, hukuk talebimizi dile getirmek için geldik. Hep birlikte Meclis çatısı altında yüzleşmeliyiz. Hep birlikte sorabilmeli ve yanıtlayabilmeliyiz. Artık fotoğrafı çok net görünmeye başlayan hukuk dışılığını sona erdime zamanı geldi."
Görüşmelerden notlar
"Mevcut içtüzükle oluşturulabilecek bir araştırma komisyonu işe yaramayabilir"
Faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin aileleri Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'le görüştü. Şahin Meclis Başkanı olarak görev ve sorumluluğunun ölçüsünde konunun takipçisi olacağını belirterek "Mevcut içtüzükle oluşturulabilecek bir araştırma komisyonu işe yaramayabilir. Hazır içtüzük değişikliği gündemdeyken araştırma ve diğer komisyonlarla ilgili düzenlemeyi de gündeme alabiliriz" dedi.
Meclis'te sabah saatlerinden bu yana AKP, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ve CHP grubuyla görüşen yakınlarını faili meçhul cinayetlerde kaybeden aileler Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'le görüştü. Görüşme yaklaşık 45 dakika sürerken, aileler, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin dilekçelerini Meclis Başkanı'na sundular.
Şahin, Meclis Başkanı olarak görev ve sorumluluğu çerçevesinde konunun takipçisi olacağını belirtti. Ailelerin acısını paylaştığını ifade eden Şahin, Türkiye'nin daha şeffaf hale geldiğini söyledi. Ailelerin araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin dilekçelerini bir yazıyla siyasi parti gruplarına göndereceğini de kaydeden Şahin, mevcut içtüzükle oluşturulacak bir araştırma komisyonunun işe yaramayabileceğine dikkat çekti. Mevcut içtüzükle sonuç alınamayabileceğini söyleyen Şahin, içtüzük değişikliğinin gündemde olduğunu belirterek, araştırma komisyonu ve diğer komisyonlarla ilgili bir düzenlemenin de gündeme gelebileceğini kaydetti. Şahin önümüzdeki hafta Antalya'ya yapacağı ziyaretin ardından dönüşünde içtüzük çalışmaları hakkında bilgi alacağını ifade etti.
''Zamanaşımı için düzenleme yapılsın"
Bozdağ ve Bahçekapılı'ya, dilekçeyi sunan aileler, daha sonra sözlü olarak da taleplerini ifade etti.
TBMM'de faili meçhul cinayetlerle ilgili Araştırma Komisyonu kurulmasını isteyen aileler, olayların aydınlatılabilmesi için ''siyasi cinayetlerde zamanaşımının kaldırılmasına'' dönük yasal düzenleme yapılması gerektiğine işaret etti.
BM'nin insanlığı karşı suçlarla ilgili düzenlemesinin Türkiye tarafından kabul edilmediğini, bunun kabul edilmesi halinde ''siyasi cinayetlerde zamanaşımının işlemeyeceğini'' ifade eden aileler, Meclisin konuya sahip çıkmasının önemli olduğunu vurguladı.
AKP Grup Başkanvekilleri Bekir Bozdağ ve Ayşenur Bahçekapılı, talepleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yetkili kurullarına ileteceklerini belirterek, geçmişte Mecliste faili meçhul cinayetlerle ilgili kurulan araştırma komisyonlarından sonuç alınamadığını, daha etkin sonuç alabilmek için araştırma komisyonlarının güçlendirilmesine yönelik olarak TBMM İçtüzüğü'nde de değişiklik yapılması gereğine dikkati çekti.
AKP'li Bekir Bozdağ, toplantının ardından gazetecilerin soruları üzerine, ''Ailelerin taleplerini aldık, değerlendireceğiz'' derken, Ayşenur Bahçekapılı ise TBMM'de bir Araştırma Komisyonu kurulması konusundaki tavırlarının ne olacağı sorusuna, ''Konuyu henüz arkadaşlarımızla görüşmedik. Görüşünce bir açıklama yapacağız'' karşılığını verdi.
"Acı bir tablo"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül faili meçhul saldırılarda ölenlerin aileleri ile görüştü.
Zafer Üskül, şöyle konuştu, ''Sonuç olarak, bu tablo çok acı bir tablo. Hepimizin kutsal nitelemesine eklediğimiz yaşam hakkının korunması konusunda, devletimizin ne kadar etkisiz kaldığını gösteren bir tablo ile karşı karşıyaydık. Yaşam hakkının korunması konusunda, devletin iki yönlü bir görevi var. Devlet bir yandan, devlet olarak yaşam hakkını ihlal etmeyecek, bir yandan da üçüncü kişilerin yaşam hakkını ihlal etmelerini önleyecek önlemleri alacak. Bugün komisyonumuza gelen kişilerin yakınlarından hangilerinin yaşam hakkının devlet tarafından ihlal edildiğini, hangilerinin yaşam hakkının devlet tarafından koruma altına alınmadığını söylemek çok kolay değil. Çünkü, bu cinayetler aydınlatılamadı. Ama devletin bu iki yönlü görevlerini, her iki yönden de yerine getiremediğini söylemek mümkün.''
"Günlük politikaya alet edilmemeli"
Faili meçhul saldırılarda ölenlerin ailelerinin Meclis'teki 3. durağı, CHP oldu. Aileleri kabul eden CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, demokrasi adına bu cinayetlerle yüzleşmek gerektiğini belirterek, ''Konu, güncelleştirilerek, günlük politikaya alet edilmemeli'' dedi.
Demokrasiyle et ve tırnak gibi bitişik olan evrensel hukuk kurallarının uygulandığı bir ülkede, faili meçhul cinayetin olamayacağını vurgulayan Anadol, ''Faili meçhul cinayet varsa, o cinayetlerin faili bizatihi devlettir. Cinayeti azmettirenler, odak noktaları, üzerine flu renkler çekilen devletin içinde görevli grupların, kişilerin delilleri karartma yöntemleri, davaları çıkmaza sokma çabaları... Bunları yıllardır izliyoruz'' diye konuştu.
Anadol, yakınları alçakça cinayetlere kurban giden, Türkiye'nin yüz akı aydınların yakınlarının bulunduğu bu grup karşısında, demokrasinin bir sınav vermek durumunda olduğunu kaydetti.
Ailelere, ''Bu kadar kalabalık olmanızdan memnunuz ama keşke sayının az, hatta hiç olmasaydı. Başka nedenle bir araya gelseydik'' diye seslenen Anadol, ''Güncel siyasal tartışmaların içinde, moda deyimle, 'geçmişle yüzleşmek' deniliyor. Geçmişle yüzleşilecek olaylar, bu davalar, dosyalardır'' görüşünü dile getirdi.
''Demokrasimiz hesabına, bu cinayetlerle, dosyalarla yüzleşmek gerektiğine yüzde 100 inanıyoruz. Takipçisi olacağız'' diyen Anadol, konunun, güncelleştirilerek, günlük politikaya alet edilmemesini istedi. Anadol, ''Sorumlu devlettir'' dedi.
Anadol, faili meçhul cinayetlerle ilgili bütün grup başkanvekillerinin önergesiyle araştırma komisyonu kurulduğunu ancak seçimler yaklaşırken 2 üye muhalefet şerhi yazacağı için vakit geçirilerek, konunun parlamentoda görüşülmeden kadük olduğunu söyledi.
Dosyaları açtıkları, karanlıkları aydınlatmak istediklerinde, parlamento komisyonları çalışmalarından, yargıya yardımcı olacak kanıtlar elde edildiğini vurgulayan Anadol, ''O nedenle parlamentonun tamamı bu olaylara sahip çıkarak, bir komisyon kurmalı. Asla tatmin olmayan, üstü kapatılmış bir takım gerçeklerin, devletin içindeki bir takım güçlerin de kapattığı bu dosyaların açığa çıkması ve yüzleşmek gerekiyorsa, bu dosyalarla Türkiye demokrasisinin, devletin yüzleşmesi lazım'' diye konuştu.
"TBMM'nin görevini yaparak bunu aydınlatması gerekir"
Faili meçhul saldırılarda ölenlerin yakınları, DSP milletvekilleriyle bir araya geldi.
DSP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, Türkiye'nin kuruluşundan beri değişik evrelerde, Türkiye'nin aydınlanma, daha çağdaş, daha uygar ülke olması için mücadele eden birçok aydın, gazeteci, siyasetçi ve sendikacının kahpe tuzaklarla öldürüldüğünü söyledi.
Bu ölümlerin bugüne kadar aydınlatılamadığını belirten Macit, ''Bu karanlık cinayetlerin kahpece kurulan pusularda öldürülen bilim insanlarımızın faillerinin ortaya çıkarılması için, bunlardan hukuk karşısında hesap sorulması için siyasetçilerin, TBMM'nin bir görevi vardır diye düşünüyorum. Bu görevi şimdiye kadar gerçekleştiremedi, yapılamadı ama biran önce ivedilikle bu görevin yerine getirilmesi gerekir. Faili meçhul bu cinayetlerin aydınlatılması için nereye kadar gidilebiliyorsa, neler gerekiyorsa TBMM'nin görevini yaparak bunu aydınlatması gerekir'' diye konuştu.
''Bugün söylem zamanı değil, eylem zamanıdır'' diyen Macit, sözle bir yere varılamadığını, faillerin ortaya çıkarılması için gereken her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Faili meçhul cinayetleri gerçekleştirenlerin halen toplumun içinde olduğuna öne süren Macit, ''Bu katillerin, yarın ne yapacakları belli değil. Toplumdaki bu insanların biran önce açığa çıkarılması, DSP'nin de en büyük arzusudur'' dedi.
"Bu yaklaşımı kabul etmiyoruz"
Faili meçhul saldırılarda ölenlerin yakınları, BDP Grubu'nu ziyaret ederek, milletvekilleriyle bir araya geldi. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, ''faili meçhul'' kavramının herkese dayatıldığını, bu kavramın kanıksatılmak ve kabul ettirilmek istendiğini ileri sürerek, bu yaklaşımı kabul etmediklerini söyledi.
Faili meçhul cinayetlerin sayısının binlerle ifade edildiğini belirten Yıldız, Türkiye'nin demokratikleşmesi için geçmişiyle hesaplaşması gerektiğini söyledi.
Yıldız, faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin sıradan insanlar olmadığına dikkati çekerek, öldürülenlerin toplumun öncüsü ve aydınları olduğu için, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik mücadelesi verdikleri için hedef alındıklarını anlattı.
Bengi Yıldız, şöyle konuştu: ''Dünyada demokratikleşmek isteyen bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye de eğer demokratikleşecekse, öncelikle geçmişin bu kara sayfalarını aydınlatmak gibi, geçmişiyle hesaplaşmak gibi bir görevle karşı karşıya. Yeni bir anayasa, demokratikleşme, her gün yeni paketler açılımlar... Bu kavramlar her gün havada uçuşuyor ama halen faili meçhullerin failleri aydınlatılmamış. Halen bu devlet, o tür insanlara, o cinayetleri işleyenlere ihtiyaç duyuyor. Demek ki şeffaflaşma, demokratikleşme noktasında devlet henüz hazır değildir. Türkiye'yi yönetenler henüz hazır değildir. Geçmişiyle hesaplaşmayan, yüzleşmeyen bir devletin demokratikleşemeyeceğini düşünüyoruz.''