Cinayet sanığını böyle savundu: 'Tavuk bile incitmemiş biri'
Tecavüz edildikten sonra camdan atılarak öldürülen Ugandalı kadının katil zanlısının savunması: 80 kiloluk kadın camdan atılmaz ki...
Damla Yur/Cumhuriyet
“80 kiloluk kadını camdan atamaz”
Meşeli ardından konuşan sanık avukatı Ahmet Şentürk’ün yaptığı garip savunma dikkat çekti. Bu davanın bir kadın cinayetten öte dünyanın fuhuş sorununa dikkat çekilmesi amacıyla önemli olduğunu belirten Şentürk şöyle konuştu: “Fuhuş global bir sorundur. Bu kadınlar bu ülkeye fuhuş yapmak için gelmektedirler. Bu kadın da müvekkilimin evine fuhuş yapmak için gelmiştir. Belirli bir rakamda anlaşmışlardır. Ancak alkol sebebiyle saati aşınca maktül 200 lira daha istemiştir. Müvekilim vermeyince kavga çıkmıştır. Müvekkilim tuvalete gittiğinde de kadın kendini aşağı atmıştır. Benim müvekkilim hayatında tavuk bile incitmemiş biridir. Ayrıca 70- 80 kiloluk bir kadını küçücük camdan atması da mümkün değildir. Müvekkilim tarafından işlenen suç yoktur ve kendisi derin üzüntü içindedir.” diye konuştu. Şentürk Nankabirwa’nın düşüş pozisyonun fizik kurallarına bile aykırı olduğunu iddia ederek hazırlanan iddianameyi sert ifadelerle eleştirdi. Elindeki dosyayı yere atarak, “Bakın atılan şey nasıl düşer” gibi ifadelerle bulunmasına karşılık Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun, “O kadar fizik hepimiz biliyoruz” ifadesi ile Şentürk’e tepki gösterdi.
Mahkeme, sanık Enver D.’nin tutukluluk halinin devamına, duruşmaya gelmeyen polis memurlarının da zorla getirilmelerine karar vererek duruşmayı erteledi.
“Jesca’yla göçmen kadınların ayrımcılığı su yüzüne çıktı”
Sınır Tanımayan Göçmen Kadınlarla Dayanışma Grubu Jesca’nın öldürülmesi ile göçmen kadınların maruz kaldığı ayrımcılığın su yüzüne çıktığını belirterek mevcut duruma ilişkin şöyle bir açıklamada bulundu: “Kendilerine daha iyi bir hayat kurma umuduyla Türkiye’ye gelen kadın göçmen ve mültecilerin sadece kadın ve göçmen oldukları için yaşadıkları zorluklar, cinsel şiddet ve sömürü her geçen gün daha çok gün yüzüne çıkıyor. Yoksulluk ve savaşın göçe zorladığı göçmen kadınlar, ayrımcılık ve kötü muamele, ucuz ve güvencesiz çalışmaya mecbur bırakılmalarının yanı sıra cinsel tacize, tecavüze ve zorla evlendirilmeye de maruz kalıyorlar. Yasaların kayıtdışı çalışmaya yaşamaya zorladığı göçmen kadınlar Türkiye kağıtsız/belgesiz kaldıkları için sınır dışı edilme korkusu ile yaşadıklarını şikayet edemiyorlar. Kağıtsız göçmenlerin temel insan hakları ve yoğun olarak maruz kaldıkları cinsel şiddet, ne yerelde ne de göç politikalarına yön verilen uluslararası platformlarda çözüm boyutunda ele alınmıyor.” İSTANBUL