Çin, Kopenhag'da anlaşmaya yanaşmıyor
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki İklim Zirvesi'nin kilit ülkelerinden olan Çin'in, küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının atmosfere bırakılmasını sınırlandıran yeni önlemleri öngören bir anlaşmaya ulaşılmasını mümkün görmediğini diğer heyetlere bildirdiği kaydedildi.
cumhuriyet.com.trKüresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda yaklaşık 2 hafta önce Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da başlayan Birleşmiş Milletler iklim konferansı, bugün ve yarın yapılacak liderler zirvesiyle son bulacak.
Kopenhag'da 7 Aralık'ta başlayan konferansta, gelişmiş ve azgelişmiş ülkelerin sera etkisi yaratan gazların atmosfere salımına ilişkin azaltım oranları ve azgelişmiş ülkelere ne kadar yardım yapılacağı gibi konularda tartışmalar halen devam ediyor.
Buna karşın konferans kapsamında sürdürülen müzakerelerde, küresel ısınmayla mücadelede zengin ülkelerin yeni fon vaatleri gibi bazı ilerlemeler olduğu belirtiliyor.
Konferansın bugün ve yarınki son iki gününde yapılacak olan liderler zirvesi için bugün en az 130 ülke liderinin Kopenhag'a gelmesi planlanıyor.
Kopenhag'da bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanı sıra Almanya Başbakanı Angela Merkel, Birleşik Krallık Başbakanı Gordon Brown, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula de Silva, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın da aralarında olduğu bazı liderlerin zirvede konuşma yapmaları bekleniyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın ise zirveye yarın ulaşması ve anlaşma sağlanması halinde 2012'de süresi dolacak olan Kyoto Protokolü yerine geçecek yeni iklim anlaşmasının imzalanması öngörülüyor.
Çin anlaşmaya yanaşmıyor
Çin heyeti Kopenhag'daki müzakerelerde diğer heyetlere, anlaşmaya varma olasılığının bulunmadığını bildirdi.
Atmosfere en fazla sera gazı bırakan ülkeler arasında yer almasından ötürü Çin, anlaşmaya varılabilmesi için kilit öneme sahip ülkeler arasında bulunuyor. Çin, zirve sonunda anlaşma yerine, "bir tür kısa, siyasal deklarasyon yayımlanmasını" önerdi. Kaynaklar, önerilen bildiri ile ilgili ayrıntı vermedi. Çin, konferans başkanı Danimarka'ya dün gece, zirvede ''gelişmekte olan ülkeler'' grubunda yer aldığını bildirdi.
Zengin ülkelerin sera gazı salımının sınırlandırması konusunda daha fazla taahhüdün altına girmeleri beklentisindeki gelişmekte olan ülkeler grubunun, dünkü teknik görüşmelere katılmaması nedeniyle zirve öncesi düzenlenen konferansın çalışmaları neredeyse durma noktasına geldi. Heyetlerin, bir anlaşmaya varılması konusunda çaba gösterdikleri, bu çerçevede görüşmeler yapıldığı, tıkanıklığı aşma konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın sunacağı önerilerin önemli olacağı belirtildi.
Danimarka, konferansta sunulmuş ve karmaşık yapılara sahip anlaşma taslaklarını sadeleştirerek ortaklaştırmaya çalışıyor. Basit ve anlaşılır metinlerin, liderlerin anlaşmaya varmalarını kolaylaştıracağı umut ediliyor. Danimarka, bu amaçla taslaklar üzerinde çalışacak küçük çalışma ve müzakere grupları oluşturulmasını istedi ancak Çin, Danimarka'nın böyle bir girişime yetkili olmadığını belirterek buna da karşı çıktı.
Çin'den samimiyet çağrısı
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, düzenlediği basın toplantısında, gelişmiş ülkelerin mali katkı yapma, teknoloji ve gaz salımı hedefleri konusunda "daha fazla samimi" olmaları gerektiğini söyledi.
Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun yarın konferansta bir konuşma yapması bekleniyor.
"ABD'den Çin'e şeffaflık çağrısı"
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise Çin ile sera gazı salımında şeffaflık konusunda ortaya çıkan uzlaşmazlığın Kopenhag'da anlaşmayı engelleyebileceğini söyledi.
Clinton, Kopenhag'da düzenlediği basın toplantısında, "Halen atmosfere gaz salımı konusunda dünya birincisi olduğunu tahmin ettiğim Çin'in şeffaf olmaması durumunda, ilan ettiğim mali veya finansal konulardaki vaatlerimize bağlı kalmayı düşünmek çok zor" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı, basın toplantısından önce yaptığı bir açıklamada, yoksul ülkelere iklim sorunları ile mücadele konusunda mali finansman sağlamak için 2020'ye kadar her yıl 100 milyar dolar yardım yapmaya hazır olduklarını bildirmişti.
Ancak Clinton bu yardımın Kopenhag zirvesinde anlaşmaya varılması koşuluna bağlı olduğunu belirtmişti.
ABD'yi geçerek dünyanın en fazla sera etkisi gazları salan ülkesi konumuna gelen Çin, bu konuyla ilgili uluslararası denetimleri reddediyor.
"Kapsamlı anlaşma için umut az"
Bir Danimarkalı yetkili, Kopenhag'da süren iklim konferansında kapsamlı bir anlaşmaya varılması umutlarının çok az olduğunu söyledi.
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, umutlarının az olmasının nedeninin, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki müzakerelerin çıkmaza girmesi olduğunu belirtti.
Ev sahibi Danimarkalı yetkililerin pes etmediğini de sözlerine ekleyen yetkili, ancak mevcut durumda umdukları anlaşmaya varmanın çok güç olduğunu kaydetti.
"Konferansta isteksizlik hakim"
Almanya Başbakanı Angela Merkel, BM İklim Değişikliği Konferansıyla ilgili olarak, "sanayileşmiş ülkelerin vaatlerinin olmadığını, ABD'nin de isteksiz olduğunu" söyledi.
Merkel, konferansa katılmak üzere Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a gitmeden önce yaptığı açıklamada, ABD'nin karbondioksit salımını 1990 seviyesine göre yüzde 4 düşürme vaadinin hiçbir işe yaramayacağını belirtti.
"Sanayileşmiş ülkelerin vaatleri yok, ABD isteksiz" diyen Merkel, "ABD'nin karbondioksit salımını 1990 seviyesine göre yüzde 4 düşürme vaadi hiçbir işe yaramayacak. Kopenhag'dan gelen haberler hiç de iyi değil" dedi.
Merkel, son derece kritik Kopenhag toplantılarında Kyoto (1997) Protokolü'nün yerini alması ümit edilen çok daha kapsamlı ve bağlayıcı uluslararası yeni bir anlaşma ihtimali için, "Şunu apaçık belirtmek gerek: ABD isteksiz" dedi. Merkel, ABD'nin "yol gösterici en önemli ülke olarak çok zayıf kaldığını" söyledi.
"Tüm ülkeler uymazsa bir anlamı olmaz"
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in yardımcılarından Arkadiy Dvorkoviç, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda yaklaşık iki hafta önce Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da başlayan, bugün ve yarın yapılacak liderler zirvesiyle son bulacak BM iklim konferansı konusunda Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bizim için tüm ülkelerin taahhütte bulunması çok önemli. Bunun sadece küresel bir uzlaşıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz" dedi.
Taahhütlerin tüm ülkeler için aynı olması gerekmediğini kaydeden Dvorkoviç, "Emisyonların miktarı veya bu yönde kesin adımlar atılması yönünde yükümlülük getirilmesi yeterli olacaktır" diye konuştu.
Dvorkoviç, Rusya'nın 2020 yılında 1990 yılındaki gaz salımı seviyesinden yüzde 25'lik bir indirim yapmaya hazır olduğunu açıkladığını belirterek, "Bu açıklamamızın yasal geçerliliği sadece ve sadece bu konuda küresel bir taahhütte bulunulması halinde geçerli olacaktır. Bu taahhütler ulusal sanayinin gelişimini engellememelidir. Ekonomik büyümemizi sınırlandıracak taahhütleri üstlenmeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Ramish: Fakir ülkeleri suçluyorlar
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da süren iklim konferansına katılan Hindistan Çevre Bakanı Jairam Ramish, Reuters'a verdiği demeçte, zengin ülkelerin konferansta küresel ısınmayla mücadele için bir anlaşmaya varılmaması halinde, bundan fakir ülkeleri sorumlu tutacak bir "propaganda kampanyası" hazırlığı içinde olduklarını söyledi.
Çevre Bakanı, bunun "yanlış ve sinsice" olacağını belirterek, şimdi karşılıklı suçlamaların yapılacağı zaman olmadığını kaydetti.
Kopenhag İklim Konferansı'nın başlamadan önce başarısızlığa mahkum edildiğini belirten ve anlaşma olasılığını zayıf gören uzmanlar, konferans katılımcılarının ABD ve Çin'in elinde şekillenecek "bir sonuç" ile yetinmek zorunda kalacaklarını öngörüyor.
Danimarka yeni taslak önermekten vazgeçti
Birleşmiş Milletler iklim konferansına ev sahipliği yapan Danimarka'nın, zirvedeki tıkanıklığı aşmak üzere yeni bir taslak metin önerme planından vazgeçtiği bildirildi.
Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen, 193 ülkenin temsilcilerinin müzakerecilerde, küresel ısınmayla mücadelenin temel unsurlarını belirleyen ve dün konferansa sunulan mevcut BM metnini ele alması gerektiğini söyledi.
Konferansa da başkanlık eden Rasmussen, mevcut BM taslak metnini kastederek, "Başka bir metin kullanılmayacak" dedi.
Gelişmekte olan ülkeler, Danimarka'nın yeni önerilerle ilgili metinler sunma olasılığına itiraz ettiklerini bildirmişlerdi.
Resmi adı "15. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı" olan (COP15) ve Danimarka'nın başkenti Kopenhag'de 7 Aralıkta başlayan iklim toplantıları, bugün ve yarın yapılacak liderler zirvesi ve tartışmaların ardından kabul edilmesi öngörülen yeni iklim anlaşmasıyla sona erecek.
Gül, Danimarka'da
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM İklim Konferansı Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere geldiği Kopenhag'da, Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi kabul etti.
Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği rezidansında gerçekleşen görüşme, başlangıcında görüntü alınmasının ardından basına kapalı gerçekleşti.
Görüşmeye, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.
"İklim konferansı felakete koşuyor"
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenen BM iklim konferansının "felakete koştuğunu" söyledi.
Sarkozy, konferanstaki konuşmasında, "Bu konferansın yönünü değiştirmek gerek yoksa dosdoğru felakete gidiyoruz. Sadece 24 saat kaldı, böyle giderse sonunda başarısızlık var" ifadesini kullandı. Katılımcıların iklim değişikliğini tartışmak üzere bu konferansta bulunmadığının altını çizen Sarkozy, "Karar almak için burada bulunuyoruz" dedi.
Sarkozy, Danimarka Kraliçesi'nin bu akşam vereceği yemekten sonra bir toplantı yapılmasını ve "üzerinde anlaşma sağlanan bir metne ulaşılması için oturup ciddi ciddi tartışmayı" da önerdi.
Bu arada, Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, Kopenhag'da içi boş bir anlaşma yapılmasının konferanstan eli boş dönmekten daha kötü olacağını söyledi. Gibbs, Kopenhag'a gitmek üzere bu akşam Washington'dan ayrılacak olan ABD Başkanı Barack Obama'nın, "İçi boş bir anlaşmayla dönmenin, eli boş dönmekten daha kötü olduğunu düşündüğünü" kaydetti. Sözcü ayrıca, Çinlilerden çözüme katkı sağlamalarının beklendiğini sözlerine ekledi.