Çin, ABD ordusuyla "yeni bir tarihi başlangıç noktasında" olduklarını açıkladı

Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Vu Çien, gazetecilere verdiği aylık brifingte, ABD'nin eski Başkanı Donald Trump döneminde iki ülkenin orduları arasındaki ilişkilerin "birçok risk ve zorlukla" karşı karşıya olduğunu, ancak şimdi ilişkileri yeniden konumlandırma fırsatının bulunduğunu söyledi.

Vu, tarafların, salı ve çarşamba günleri geçmişte Asya'daki çatışmalarda kaybolanların ve Amerikalı savaş tutsaklarının izinin sürülmesi konusunda telekonferans yoluyla görüştüğünü belirterek "kaygı duyulan meseleler ve iki ordu arasında iş birliği konusunda derin görüş alışverişinde bulunduğunu, Çin'in insani alanda ABD'nin endişelerine verdiği önemin aksettirildiğini" kaydetti.

İki ülke ordularının iş birliğine ve çatışmalardan kaçınmaya odaklanması gerektiğini vurgulayan Vu, "Şu anda Çin-ABD ordularının ilişkileri yeni bir tarihi başlangıç noktasında." yorumunu yaptı.

Vu, ABD'nin de ordular arası ilişkilerde, iletişimi güçlendirme, riskleri kontrol etme, krizlerden kaçınma ve ilişkilerin ileri taşınmasında Çin'in endişelerini layıkıyla ele almasını temenni ettiklerini sözlerine ekledi.

Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü'nün açıklamasının, Çinli liderlerin ABD ile ilişkilerde taze bir başlangıç ümit ettiklerine işaret ettiği belirtiliyor.

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Filipinli mevkidaşı Teodoro Locsin ile yaptığı telefon görüşmesinde Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki hak iddialarını reddettiklerinin altını çizmiş ve Pekin yönetiminin baskısı karşısında Güneydoğu Asyalı ülkelerle dayanışma içinde olacaklarını bildirmişti.

GÜNEY ÇİN DENİZİ ANLAŞMAZLIĞI

Çin, 1947'de yayımladığı haritayla egemenlik ihtilaflarının yaşandığı Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'i üzerinde hak iddiasında bulunurken, yer altı kaynakları açısından zengin bölgede başta Filipinler olmak üzere aralarında Vietnam, Brunei ve Malezya'nın da bulunduğu komşu ülkelerle egemenlik tartışmaları yaşıyor.

Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'ndeki adalara üs inşa ederek egemenlik hakkı iddiasına, bölge ülkelerinin yanı sıra ABD de karşı çıkıyor.