Cihatçılar Türkiye’ye kaldı

Türkiye sayıları 70 bini bulan cihatçıyı Rusya’ya karşı eylem yapmaması için kontrol altında tutacak. Prof. Çelikpala, “Siyasi hedef olmadan askeri operasyon olmaz, yoksa çamura saplanırız” dedi.

Sertaç Eş

Türkiye ile Rusya’nın Soçi zirvesinde İdlib konusunda mutakabata varırken, sonraki aşamalar kritik bir süreci kapsıyor. Türkiye, İdlib’de bulunan 30-70 bin civarındaki farklı gruplara üye cihatçının Rusya’ya karşı eylem yapmamasını sağlayacak.

Rusya politikaları uzmanı Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Türkiye’nin bütün ılımlı ve radikal unsurları kontrol etmek için mutabakata imza attığını belirtti. İdlib’deki radikal grupların tek bir merkeze bağlılıklarının söz konusu olmadığını belirterek provokasyon olasılığına dikkat çeken Çelikpala, “Bunları kontrol edeceğini düşünüyorsan, görüşüp konuşacaksın demektir. İçerdeki silahsızlanmayı biz yapacağız. Tampon bölgeleri bunlardan nasıl koruyacaksın? Gruplar çıkarları için birbirlerini yok ediyorlar” diye konuştu.

İdlib konusunda Türkiye ve Rusya’nın vardığı mutabakatın diplomatik unsurlarını Cumhuriyet’e değerlendiren Çelikpala, varılan uzlaşmanın Tahran Zirvesi’yle başladığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın irticalen konuşmayı sevmesine karşın üç sayfalık metin okuduğunu anlatan Çelikpala, “Bu da işin hassasiyetinin önemine vardığını gösteriyor. Arkada bir devlet aklının olduğu belli” dedi. Erdoğan’ın sahadaki gruplara, ABD’ye ve uluslararası topluma atıfta bulunduğunu anımsatan Çelikpala, “Bence Rus bombardımanının hedefi Türkiye’yi sahaya çekmekse, Türkiye sahaya başka bir versiyonla indi. Türkiye cihatçıları, ılımlı muhalefetin tamamını kontrol etmek durumunda. Buradan saldırı olursa Rusya, Türkiye’yi sorumlu tutacak. Çünkü altına imza attık” dedi.

‘Provokasyon olabilir’
İdlib’deki radikal grupların belli bir merkeze bağlılıklarının bulunmadığını belirten Çelikpala şunları söyledi: “Bunlar çıkarları için birbirlerini yok ediyorlar. İçerdeki silahsızlanmayı biz yapacağız. Tampon bölgeyi bunlardan nasıl koruyacaksın? Gözlem noktaları buna yetecek mi? Burada provokasyon potansiyeli yüksektir. Türkiye askeri operasyonel varlığını Suriye’ye yığmaya başladı, Türkiye bunlarla uğraşmaya başlayacak, bunun maliyeti ne olacak?” Gelinen noktada Türkiye’nin elinin Cenevre sürecinde güçlendiğini belirten Çelikpala, operasyonun siyasi hedefinin de net olarak belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Çelikpala, “Siyasi hedef olmadan askeri operasyon olmaz, yoksa çamura saplanırız. Ruslar rejime bu anlaşmayı onaylatırsa Türkiye’nin varlığı meşrulaşacak. Peki, ana hedef nedir, bunun konuşulması lazım” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye zor sürece girdi’
İdlib’deki tüm askeri faaliyetlerden artık Türkiye’nin sorumlu olduğunu belirten Çelikpala, “Bence Türkiye çok zor bir sürece girdi. Demek ki Türkiye’nin çözecek kapasitesi vardır. Bir süre sonra Türkiye radikal unsurları kabul ediyor mu dedikodusu başlayacak. Çünkü artık sorumlusu biziz. En ufak bir drone havalandığında bunu Türkiye’ye soracaklar. Askeri ve istihbari yığınak gerekir. Süreç Türkiye’yi bu noktaya sürükledi. Rüzgâr başka yerden üfleniyor, sen üflemiyorsun, dolayısıyla bunu yönetmek çok zor” değerlendirmesini yaptı.

‘Rusya adım adım ev ödevlerini yaptırıyor’

Emekli General Ali Er, İdlib mutabakatının askeri stratejik boyutunu gazetemize anlattı. Er, “Oyun planının finaline gelindi” dedi.

İdlib mutabakatının askeri stratejik boyutunu anlatan Emekli General Ali Er, varılan uzlaşmanın ardından Türkiye için zor dönemin başladığını söyledi. Rusya’nın Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan (FKH) sonra adeta “Türkiye’ye ödevler verdiğini” belirten Er, “Esad rejiminin İdlib’de başarısız olacağını gören Rusya, bu nedenle Türkiye’ye inisiyatif sağladı. Şimdi oyun planının finalindeyiz. Türkiye ideolojik bakış açısından kurtulmalı” diye konuştu.

Er, iki ülke savunma bakanının imza altına aldığı mutabakatın önceki temaslardan ayrı düşünülemeyeceğini, Türkiye ile Rusya’nın askeri duruşunun kayıt altına alındığını söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) güven veren kurumsal hafızasına dönüşünün hissedildiğini, MİT’in Suriye, Balkanlar, Ukrayna gibi bölgelerde gerçekleştirdiği operasyonlarla bu kurumun da kendi kurumsal özgüvenine kavuştuğunun ortaya çıktığını belirten Er, “Bunlar önemli. Türkiye’nin bölgedeki yumuşak gücünü de görmemiz lazım. Bence, Soçi’de ‘buyurun yapın’ dendi” değerlendirmesini yaptı.

20 km. tampon bölge

Kontrol bölgelerinde 20 kilometreye kadar tampon bölge oluşturulacağını, zırhlı, obüs, havan gibi silahların buralardan çekileceğini anlatan Er, Rusya’nın üslerinin bulunduğu bölgeyi terörden arındırmaya çalıştığına dikkat çekti. Türkiye’nin FKH, Zeytin Dalı Harekâtı, son olarak da İdlib ile çevirme Harekâtını tamamladığını belirten Er, “Bu Rusya’nın, ABD’nin, Suriye’nin işine gelir. Burada korgeneralin komuta edeceği müşterek harekât görev kuvvetine ihtiyaç vardır. Çünkü her türlü hizmet vermek gerekebilir” dedi.

Gelişmelerden ABD’nin de memnun olduğunu belirten Er, “ABD’nin ses çıkarmıyor oluşu, Fırat’ın doğusuyla ilgili. Türkiye bu işin içine bu kadar girdiği sürece Fırat’ın doğusuna kuvvet ayıramaz. Böylece kendi hedefine ulaşacaktır. ABD, İran’a yapılabilecek ve askeri harekata evrilebilecek baskı sürecinin içinde burayı askeri üs, çıkış bölgesi, yığınaklanma bölgesi olarak güven altına almak istiyor” ifadelerini kullandı.

Er, Türkiye’nin terörün temizlenmesi noktasında YPG’nin bölgeden temizlenmesinde de ısrar etmesi gerektiğini, Suriye’den tedbir almasını istemesi gerektiğini kaydetti.

‘İdeolojik bakılmamalı’
Mutabakatla Suriye içinde Türkiye’ye sempati duyan Sünni Araplarla gönül bağı kurulabileceğini belirten Er şunları söyledi: “Bunun önüne geçilemez. Bu Türkiye için önemlidir. Hatay, İskenderun, doğudan gelecek Kürt koridoru, Suriye’nin emellerinin engellenmesi için önemlidir. Ama her şey, Türkiye’nin ideolojik bakış açısından çıkıp terör örgütlerinin, terör örgütü vasfını iyi görmesi gerekir. Bence bunun güvenini vermediği için bu anlaşma kolay oldu.” Er, Rusya’nın Türkiye’ye bu bölgede inisiyatif tanımaktan başka yolunun olmadığını savunarak, “Suriye’nin İdlib’e girdiği zaman başarı şansı yoktur. Rusya bunu görüyor” dedi.

‘Finale girdik’

Türkiye için zor dönemin mutabakattan sonra başladığını anlatan Er, “Rusya adeta Türkiye’ye bazı ev ödevlerini adım adım yaptırıyor. Oyun planının finaline girdik. Türkiye’nin başında çok sayıda bölgesel sorun var. Diğer gelişmeler de Türkiye’yi tehdit ediyor. Bu bölgedeki askeri başarı diğer bölgedeki sorunları çözmeli. Türkiye’nin ABD, NATO, Fransa, Almanya hatta İsrail ile olan sorunları çözülmeli. Bu görüşmelerde devlet aklının Rusya’yı görmediğini düşünmüyorum” değerlendirmesini yaptı.