Cihaner'in Tutuklanması

cumhuriyet.com.tr

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın tutuklanmasında yanıtlanması gereken soru şudur: Özel yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda soruşturma yetkisi var mıdır?

Soruyu yanıtlamak için “yargılama” kavramını incelememiz gerekiyor. Yargılamanın 3 unsuru vardır: Sav, savunma, hüküm. Basitleştirirsek, savcı iddiada bulunur, avukat savunur ve yargıç karar verir. Sav ve savunma yetersizse, eksikse yargıcın doğru karar vermesi zordur. Sözünü ettiğimiz yargının üç öğesi, bunların irdelenmesi ve incelenmesi ayrı bir konudur. Bizi buradan ilgilendiren “yargılamanın evreleri”dir. Yargılamanın iki evresi vardır. “Soruşturma” ve “kovuşturma”

Soruşturma Evresi: Yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen süredir. Yine basitleştirerek bu evrede savcılık, polis, yetkililer soruşturur; şüphelinin, tanıkların ifadesini alır; arama ve keşif yapar; gö-zaltına alır; tutuklama talep eder vb. işlemler sonucu iddianame düzenlenip dava açılır.

Kovuşturma evresi: İddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre. Bu evrede mahkemede duruşma yapılır. Soruşturmada olduğu gibi bütün deliller toplanır, hüküm verilir, koşulları varsa temyiz vb. işlemler sonucu hüküm kesinleştirilir.

Özel yetkili mahkeme: TCK bazı suçları (devletin birliğine, anayasal düzene karşı işlenen suçlar, örgütlü suçlar, terör suçları vb. suçlar gibi) önemli görmüş ve CMK’nin 250. maddesiyle bu suçlara ilişkin bir çeşit özel mahkemeler kurulmasına karar verilmiş ve yine bu mahkemelerdeki görevli savcılar özel yetkilerle donatılmıştır. Ancak, 250. maddenin son fıkrası şu hükmü getirmiştir: “Birinci fıkrada belirtilen suçları işleyenler sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun bu kanunla görevlendirilmiş ağır ceza mahkemelerinde yargılanır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile savaş ve sıkıyönetim hali dahil askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır.” Bu durumda, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Yargıtay’ın yargılayacağı kişilerden olduğundan, özel mahkeme ve özel yetkili savcı bu kişi hakkında soruşturma ve kovuşturmada bulunamayacaktır. Soruşturma ve kovuşturma yetkisi yalnızca Yargıtay’ındır.

Soruşturma yetkisi: Yukarıda belirtilen görüşe karşı özel yetkili savcının soruşturmaya yetkili olduğunu savunanlar CMK’nin 251. maddesinin şu hükmüne dayanıyorlar: “250’nci madde kapsamına giren suçlarda soruşturma, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılır.” 251’nci maddenin bu hükmüne dayanırken de, CMK’de düzenlenen “soruşturma”nın, “yargılama”nın bir evresi olmadığını, yargılamadan anlaşılması gereken hususun ‘kovuşturma’ (iddianamenin kabulünden sonraki mahkeme evresi) olduğunu ileriye sürüyorlar.

Değerlendirme: Yargılamayı yalnızca “kovuşturma” ile sınırlandırmak doğru değildir. Yargılama soruşturma ve kovuşturmayı birlikte kapsar:

a) Hukukun temel ilkeleri, doktrin ve içtihat bunun böyle olduğunu açık olarak belirtmiştir.

b) CMK, konumuzla ilgili özel yetki ve yargılama usulünü Beşinci Kitap, Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm’de düzenlemiş ve ‘soruşturma’ ve ‘kovuşturma’dan önce, ‘Bazı Suçlara İlişkin Muhakeme’ başlığı ile 250. maddede, soruşturma ve kovuşturmayı kapsayacak şekilde “Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler”i ayrık ve saklı tutmuştur. Daha sonra, 251. ve 252. maddelerde soruşturma ve kovuşturma evreleri düzenlenmiştir. Yargıtay’ın yetkisi yalnızca kovuşturma evresine ilişkin olsaydı, ‘saklı tutma’ kovuşturmayı düzenleyen 251. madde içinde yer alırdı.

c) Yargılamanın soruşturma evresinde tutuklama da istenebilir ve hâkimlikçe şüphelinin tutuklanmasına karar verilebilir. Tutuklamaya itiraz sonucu mahkemece itirazın kabulüyle salıvermeye ya da itirazın reddine karar verilir. Hâkimin, mahkemenin yer aldığı bir evrenin yargılama dışı sayılması mümkün değildir.

d) Yargılama için öncelikle delillerin toplanması ve iddianame düzenlenerek davanın açılması gerekir. Bu nedenle de soruşturma yargılamanın bir evresidir.

e) Soruşturmanın yargılamanın evresi sayılmaması durumunda CMK 251. maddesi hükmünce, Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyeleri, Yargıtay başkanı ve üyeleri özel yetkili savcı tarafından soruşturulacak, yüksek mahkemenin tüm yargıç ve savcıları tutuklama istemiyle özel yetkili mahkemeye gönderilip tutuklanabilecektir ki bunun hukuk mantığı ile kabulü mümkün değildir.

Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle Erzurum özel yetkili Başsavcılığı’nca, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’na ilişkin yapılan soruşturma ve sonuçları yok hükmündedir. Bu konuda, Yüksek Mahkeme Yargıtay dışında, Erzurum, Ankara, İstanbul hiçbir özel ve olağan mahkemenin, savcının soruşturma ve yargılama yetkisi ve görevi yoktur.