Cihaner duruşmaya yine gelmedi

Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, müvekkilinin KKTC'de bir toplantıda olması gerekçesiyle mazeret dilekçesi sundu. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nda paralel soruşturma yürütüldüğü iddialarıyla ilgili gönderilen yazıyı okuyan Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, başsavcılıktan gelen yazıda, sanıklar hakkında herhangi bir soruşturma yürütülmediğinin belirtildiğini ifade etti.

Çatalarmut Baraj'ında bulunan mühimmatla ilgili sanık Iğdır İl Jandarma Komutanlığı Hizmet Muhafız Bölük Komutanı Ersin Ergut'un, cep telefonu sinyallerinden olay tarihinde o bölgede olup olmadığının tespiti için gönderilen yazıya verilen cevapta ise 3 GSM operatöründen de temsili görüşme yapıldığı, 2'sinden sinyal alındığı ve bu GSM operatörlerinden bilirkişi raporu istendiği kaydedildi.

Birleştirme talebi

Mahkeme Başkanı Eken, Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce CHP eski milletvekilleri Ahmet Ersin ve Erol Tınastepe hakkında Ergenekon terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, iştiraken rüşvet verme suçuna teşebbüs, yargı görevini yapanı etkileme suçlarından açılan kamu davalarının dairedeki dava dosyalarıyla fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesi talebini okudu.

Talebe ilişkin görüşü sorulan avukat Turgut Kazan, iki davanın birbirinden farklı olduğunu birleştirilmemesi gerektiğini söyledi. Kazan, ''Türkiye'de birçok KCK var nerede eylem gerçekleşmişse dava orada görülür. O nedenle her yargıyı etkileme davası birleştirilmez'' dedi.

Kazan, ayrıca, müvekkili hakkında verilen soruşturma ve kovuşturma izninin usulüne uygun yapılmadığını savunarak, soruşturma izni verilmeden kovuşturma izni verildiğini öne sürdü.

''Gayrimeşru ağacın meyvesi haramdır''

Bu durumun usule ve yasalara aykırı olduğunu ifade eden Kazan, ''En temel usul kurallarında bir aşamanın temel şartı eksik ise sonraki aşamaya geçilemez. Çünkü birinci aşama tamamlanmadan son aşamaya geçmek, gayrimeşru ağacın meyvesini yemek olur. Oysa gayrimeşru ağacın meyvesi haramdır. Soruşturma aşaması tamamlanmadan kovuşturma aşaması zaten söz konusu olamaz. Bu usulü bir kenara bıraksak bile yasa var'' diye konuştu.

Kazan, bu nedenlerle yargılamanın durdurulmasına karar verilmesini istedi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yazının paralel soruşturma yürütüldüğü yönündeki kuşkularını haklı çıkardığını öne süren Kazan, dairede yargılama sürerken aynı soruşturma numarasıyla halen gölge bir soruşturma yürütüldüğünün ve bu davanın sanıklarının aleyhine çalışan kişilerin buralarda dinlendiğinin anlaşıldığını savundu.
Turgut Kazan, bu nedenle soruşturmayı yürüten Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili Rasim Karakullukçu hakkında suç duyurusunda bulunulmasını isteyerek, şunları söyledi:
''Oradaki savcılık bizimle ilgili bir soruşturma yürütmüş. Buradaki sanıkların hasmı olan bir birime gönderilmiş. O birim burada suç sayılan her bir başlık için değerlendirme yapmış. Bu paralel bir soruşturmadır ve engizisyonda bile yapılmamıştır. Bizim klasörlerimiz terörle mücadele birimine gönderilmiş ve rapor alınmıştır. Bu adil yargılamayı etkileme suçudur. Özel yetkili başsavcıvekili Rasim Karakullukçu bu suçu işlemiştir.''
Diğer sanık avukatları da Kazan'ın görüşlerine katıldıklarını belirterek, Erzurum'da yürütülen soruşturma dosyasının istenmesini talep etti.

Cihaner'in mazeret dilekçesi kabul edildi

Hüseyin Eken, duruşmaya verilen aranın ardından Cihaner'in mazeret dilekçesinin kabul edildiğini, sonraki duruşma için meşruhatlı davetiye ile çağrılmasına karar verildiğini bildirdi.

Yargılaması durdurulan 3 MİT mensubu hakkında izin için Başbakanlığa yazılan yazının cevabının beklenmesine karar verildiğini belirten Eken, eski milletvekilleri Ersin ve Tınastepe'nin davalarının birleştirme talebi için Yargıtay Cumhuriyet Savcısı'na mütalaa için süre verilmesinin kararlaştırıldığını söyledi.

Eken, Özden Irmak'ın tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasına, Çatalarmut Barajı'nda bulunan mühimmatlarla ilgili Ersin Ergut'un olay tarihinde burada bulunup bulunmadığına ilişkin cep telefonu sinyalleri için bilirkişi raporunun beklenmesine karar verildiğini bildirdi.
Turgut Kazan'ın yargılamanın durdurulması talebi konusunda ise önceki duruşmada karar verildiği gerekçesiyle yeniden bir karar verilmesine yer olmadığı belirtildi.
Duruşma, 1 Mart 2013 tarihine bırakıldı.