Çiftçi Mustafa hukuk arıyor
Hızlı tren açılışı için Erdoğan ve Davutoğlu’nun katıldığı törende ağzından “hırsız” kelimesi çıktığı için hayatında ilk kez gözaltına alınan 56 yaşındaki Mustafa Şahin yaşadıklarını anlattı. Şahin, annesine “Okulda silgim çalındı” diyen bir çocuğu duyunca “Hırsızların Allah cezasını versin” dediği için karakola götürüldüğünü anlattı.
Fırat Kozok / CumhuriyetÜrkek bir şekilde sorularımızı yanıtlayan ve “Kimseden şikâyetçi değilim” diyen Şahin, duygularını “Demokrasi, özgürlükler gidiyor.... 16 yaşındaki bir çocuğu içeri attıklarını duydum... Bunlar olmasa iyi bir şey, hukuk ileri derecede olsa, ben de bunu istiyorum. Hukuk olmuş olsa...” sözleriyle anlattı.
Konya’da 17 Aralık’ta gerçekleştirilen törende ağzından “hırsız” kelimesinin çıkmasıyla gözaltına alınan Şahin, 17 Aralık’ın yıldönümünde bir protesto yapabileceği düşüncesiyle açılışın yapıldığı alandan doğruca karakola götürüldü. Ancak Cumhuriyet Savcısı, Şahin’i serbest bıraktı. Yaşadığı olaylı günün ardından evine dönen Şahin, gece yarısı bir kez daha evinden alınarak karakola götürüldü. Şahin, geceyi karakolda geçirdi.
Traktörünü çekti, konuştu
Yaşadıklarını konuşmak için aradığımız Şahin’e köyde traktörünü kullanırken ulaştık. “Efendim, durun motoru kenara çekeyim” dedikten sonra, biraz çekimser, korkmuş bir tavırla anlattı başına gelenleri...
Kimsiniz, ne iş yaparsınız?
- Çiftçiyim, çiftçilik yapıyorum.
Konya’ya geliyorum bazen çarşıya, fatura yatırmaya...
Çocuk, ‘Anne kalemimi, silgimi çaldılar’ demişti
Nerden çıktı bu gözaltı meselesi?
- Ben meydana yürüyordum. Konya istasyonuna geçtim. Kontrol noktasından sonra bir kadınla çocuğu yanımdan geçerken çocuk “Anne kalemimi silgimi çaldılar” diye bir şeyler söylüyordu. Kim olduklarını tanımıyorum. Ben de “Hırsızların Allah cezasını versin” dedim. Koruma polisi yanıma geldi, beni asayiş polisine verdi...
Ne dedi polisler?
- “Ne diyorsun, niye böyle konuşuyorsun?” dedi. Ben de “benim kimseye karşı bir şeyim yok” dedim.
Sonra karakola mı gittiniz?
- Asayiş polisi beni Feridiye Karakolu’na götürdü. Orada beklettiler. Sonra komiser “Olay bitsin seni salacağız” dedi.
Bitince saldılar mı peki?
- Sonra polisler kendi kendilerine tutanak tuttular. Ben ifade verdim, kötü maksadım olmadığını söyledim. Saat akşam 7 gibi saldılar.
‘Polis gece yine geldi’
Gece geri mi geldi polis?
- Saat gece 1’de geri geldiler. Nöbetçi savcılığa götürdüler. Bu sefer sabahladım. Parmak izini falan aldılar...
Savcı ne sordu?
- Savcıya çıkardılar, ona da ifade verdim. Savcı “Niye bağırdın?” dedi. Oradaki koruma polisi “Bu adam ‘hırsız var’ diye bağırdı” demiş herhalde. Halbuki ben öyle demedim.
Daha önce karakolluk oldunuz mu, gece polis gelince ne düşündünüz?
- Daha önce hiç karakolluk olmadım, bir daha da olmasını istemem. Zaten benim bilgilerimi de karakoldan almışlar yoksa, bu olayın büyümesini de istemezdim. Kurunun yanında yaş da yanıyor işte... Gece polis gelince korktuk tabii. Sokakta konuşmaya böyle muamele... Ne bileyim yanlış bir şey yani.
‘Her geleni dinlerim’
AKP’ye üye misiniz?
- Ben mitingi öyle bir izlemeye geldiydim. Fatura yatırıp çarşıya giderim diye... Daha önce de Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye geldiydim. Ondan önce Bahçeli’yi dinledim. Konya’ya gelenleri dinledim hep. Partiye üye değilim.
Arayıp ‘pardon yanlışlık oldu’ diyen oldu mu?
-Yok kimse aramadı. Ben de bir şey demedim. Kimseden şikâyetçi de değilim.
‘Hukuk ileri derece olsa...’
Peki, ya özgürlükler, demokrasi... Ne diyorsunuz bu konulara?
- Demokrasi, özgürlükler elden gidiyor... 16 yaşındaki bir çocuğu içeri attıklarını duydum... Bunlar olmasa iyi bir şey ama hukuk ileri derecede olsa, ben de bunu istiyorum. Hukuk olmuş olsa...