‘Ciddilerse Meclis’te yüzleşsinler’

Davutoğlu’nun ‘Dersim, modern Kerbela’ sözleri tartışma yaratırken Aleviler temel sorunlarının halen çözülmediğine dikkat çekti.

Türey Köse/Cumhuriyet

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Dersim, modern Kerbela” sözleri tartışma yaratırken; Alevi örgütlerinden “Samimiyse; TBMM toplansın, Dersim konusunda tutum belgesi açıklansın”
çağrısı yapıldı. Davutoğlu bir cemevini ziyaret edeceğini ve Dersim’e gideceğini de söylerken, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün “Bir Yahudi için Nazi partisi neyse, bence bir Alevi için de AKP öyledir. Başbakan’ın hiçbir cemeevine alınmaması gerekir. Hacıbektaş’a da alınmamalıydı” dedi.

Davutoğlu’nun Hacıbektaş ziyareti sırasında “Dersim, modern Kerbela” sözlerine; Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu “Dersim’i karıştırmayalım” diye tepki göstermişti. Davutoğlu “Dersim’i unutalım, diyor. Bunu Dersimlilere sormak lazım” sözleriyle tartışmayı sürdürdü. Selmanpakoğlu “Dersim” atışmasını şöyle anlattı:

“Başbakan’ı davet eden dernek başkanı hükümeti eleştirince, Başbakan da bir siyasi konuşma yapma ihtiyacı duydu. Yaptığı konuşmanın tümünde -bir paragrafı hariç- Alevi ve Bektaşilerin anlayışını, düşüncesini, yaşam biçimini tam bir bilim adamı özelliğiyle ifade etti. Sonra, Dersim de bir Kerbela’dır, deyince ben ‘Dersim niye Kerbela olayıdır’ diye düşündüm. Beni sahneye çağırdılar, Hazreti Ali’nin kılıcını müzeye koymak üzere bana teslim ettiler. ‘Konuşmanızda eşit yurttaşlık hakkı dediniz, benim için en önemli mesaj buydu. Ama şu Dersim konusunu bir kenara bırakalım. O günün şartları farklıydı. Suriye ile sorun vardı, Hatay konusu vardı, içeride birtakım olumsuzluklar vardı’dedim. Ben de Dersim’de isyanın bastırılmasında insanların öldürülmesine üzülüyorum. Ama o günün şartları farklıydı. Asker, Dersim konusunu az çok bilen birisi olarak, bunu bir kenara bırakalım, dedim.”

“Dersim 1938 Ve Zorunlu İskan” adlı bir kitabı bulunan CHP Tunceli Milletvekili Aygün ise, Davutoğlu’nun sözleriyle ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: “Cumhuriyetin kurulmasından sonra en önemli acı, Koçgiri ile birlikte Dersim. Hâlâ hesaplaşılmamış, yaralar sarılmamış. Ama Başbakan bu konuyu sömürüyor. Meclis’te önergeleri engelleyen, TBMM Dilekçe Komisyonu’na gelen, dilekçeleri sürüncemede bırakan, meseleyi kuru bir özüre indirgeyen hükümetin kendisi. ‘Dersim modern Kerbela’ sözlerinden sonra duygum, tek kelimeyle öfke oldu. Bugünkü IŞİD’inin dolaştığı her yerdir!”

 

Siyasette ön alma yaklaşımı

Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş, “Dersim, modern Kerbela” sözlerini “siyasette ön almaya yönelik bir yaklaşım” olarak nitelendirdi. Gümüş, “Özür dileme, yüzleşme gibi kavramlar meydanlarda ifade edilerek geçiştirilecek kavramlar değildir. Samimilerse Meclis oturumu yaparlar, partiler görüşlerini ifade eder ve ortak bir tutum belgesi yayınlanır. Devlet politikası olur” görüşünü dile getirdi. Sadece Kerbela olayı değil, Maraş, Madımak katliamları gibi Türkiye’nin geçmişindeki “karanlık” olaylarla da yüzleşmesi gerektiğini belirten Gümüş, “Ama bu işler meydanlarda günlük siyesetin ihtiyaçlarına göre geçiştirilecek konular değil. Müzedeki bileti kaldırmayı açılım olarak sunmaya çalışıyorlar. Alevilerin temel sorunlarını çözmeye dönük hiçbir adım yok” dedi.

Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan da Dersim’in cumhuriyetin “yarası” olduğunu belirterek, sadece “özür”le yüzleşilemeyeceğini söyledi. Doğan, “Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması kırmızı çizgimizdir. Uzlaşmaz değiliz. Ama, barış süreci gibi Alevilerle de bir müzakere süreci yürütülmeli” dedi.