CIA'nın işkence raporu

ABD'de ocak ayında göreve gelen Obama yönetiminin, eski Başkan George Bush döneminde terör zanlılarının işkence ve kötü muamele gördüğü iddialarının soruşturulması talimatı tartışma yarattı.

cumhuriyet.com.tr

New York Times gazetesi, CIA çalışanlarının işkence yaptığı iddiaları konusunda Adalet Bakanı Eric Holder'in soruşturma için savcı görevlendirme kararının Kongre'de tartışmalara yol açtığını belirtti.

Demokrat Parti Oregon Senatörü ve Senato İstihbarat Komitesi üyesi Ron Wyden, sorgucuların odak noktasına alınmasını eleştirirken, Cumhuriyetçi Parti'den Peter Hoekstra da soruşturmanın terörle mücadele operasyonlarını riske attığı uyarısında bulundu.

Newsweek dergisi de CIA çalışanlarının incelenmesi için Durham'ın atanmasının, istihbarat alanında kızgınlığa yol açtığını, özellikle Cumhuriyetçi kanadın öfkelendiğini aktardı.

Haberde, adı açıklanmayan bir üst düzey yetkilinin, CIA çalışanlarının kötü muamelede bulunduğu iddialarına ilişkin bir düzine davadan daha azının gözden geçirileceği iddiasına da yer verildi.

Adalet Bakanlığı yetkilileri de Durham'ın yapacağı teftişin herhangi bir kovuşturmayla sonuçlanmayabileceğine dikkati çekti. Yetkililer, bu iddiaların tamamının daha önce özel bir Adalet Bakanlığı birimince değerlendirildiğini, tanık ve kanıt olmadığı için kovuşturmaya gerek olmadığı kararına varıldığını hatırlatıyor.

Merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Merkezi'nden Tom Malinowski ise bu sürecin CIA ve Adalet Bakanlığı'ndaki kişilere dokunulmadan, Adalet Bakanlığı'nın kırmızı çizgilerini geçen birkaç alt rütbelinin kovuşturulmasıyla sona ermesi halinde durumun daha kötü olacağına işaret ediyor.
 

CIA raporu

Adalet Bakanlığı, Holder'ın bakanlığın etik dairesinin tavsiyesiyle Durham'i atamasına paralel olarak CIA'in işkence ve kötü muameleyi içeren ayrıntılı sorgulama tekniklerini kapsayan 5 yıllık bir raporunu da yayımladı.

CIA'nın "Terörle Mücadele ve Sorgulama Faaliyetleri Eylül 2001-Ekim 2003" başlıklı ve Mayıs 2004 tarihini taşıyan 109 sayfalık çok gizli raporunun, konu başlıkları dahil önemli bir kısmının karartılarak ağır bir sansürle yayımlandığı görülüyor.

New York Times'ın haberine göre, sansüre rağmen, raporda CIA'nın deniz aşırı ülkelerdeki cezaevlerinde uygulanan bir dizi kötü muameleye ilişkin ayrıntılar yer alıyor. Bunlar arasında gözaltındaki bir zanlının aile üyelerine cinsel saldırı tehdidi, sahte infaz, silah ya da matkapla korkutma, zanlıyı kusturuncaya kadar yüzüne sigara dumanı üfleme gibi unsurlar bulunuyor.

Raporda, bu sorgulamalarda teröristlerin belirlenmesi, olası planların engellenmesi gibi kritik önemde bilgiler elde edilmesinin sağlandığı, bazı teröristlerin kötü muamele sonrası önemli bilgiler verdiği iddiaları yer alıyor.

Sorgulama yöntemlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler verilen raporda, bir CIA sorgucusunun 2002 yılında ABD savaş gemisi USS Cole'a bombalı saldırıyla suçlanan Abdülrahim El Neşiri adlı zanlıya işbirliği yapmaması halinde annesini ve ailesini oraya getirebileceklerini söyleyerek cinsel tehditte bulunduğu görülüyor.

Bir başka olayda da bir CIA sorgucusunun müfettişlere, 11 Eylül 2001 saldırılarının baş mimarı Halid Şeyh Muhammed'e "Amerikan topraklarında bir saldırı olması halinde CIA'nın çocuklarını öldüreceğinin" söylendiğini anlatıyor. O sırada Muhammed'in oğullarının da Pakistan'da gözaltında olduğu belirtiliyor.

Adalet Bakanlığı'nın raporu açıklamasının ardından CIA de sorgulamada elde edilen ayrıntılı bilgileri içeren 2004, 2005 raporlarını yayımladı.

Bu raporlardan birinde yer alan, "ABD'nin terörle mücadele faaliyetlerinin can alıcı dayanakları"nda, Hambali olarak tanınan Endonezyalı bir teröristin başında olduğu örgütün aydınlatılmasına nasıl yardımcı olunduğu anlatılıyor. Diğer rapordaysa 11 Eylül 2001 saldırılarının baş mimarı Muhammed'den elde edilen ayrıntılı bilgiler veriliyor.
Eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin bu yılın başında yayımlanmasını istediği bu raporlarda, herhangi bir sorgulama tekniğine atıfta bulunulmuyor.

 

Cheney'nin iddiaları

ABD'nin eski başkan yardımcısı Dick Cheney, CIA hakkında soruşturma başlatılması kararının, Amerikalıların Obama yönetiminin ülkenin güvenliğini koruma konusundaki şüphelerini bir kez daha hatırlattığını öne sürdü.