CIA'in gözü kulağı bu hatta
Adana'da, uyuşturucu ihbarı yapılan bir TIR'da ele geçirilen ve Suriye'de El Kaide unsurlarına götürüldüğü ifade edilen mühimmatın ele geçirilmesinin ardından, tutuklanan TIR şoförünün ifadesinde daha önce de Türkiye'den Suriye'ye mühimmat sevkiyatı yaptığını söylemesiyle başlayan tartışmalar sürerken, önemli bilgiler gün ışığına çıkmayı sürdürüyor.
cumhuriyet.com.trİstihbarat birimleri; Suriye'de faaliyet gösteren başta El Kaide ve radikal İslami grupların, silah ve mühimmat ihtiyacını karşılamak için iki ülke arasında uzun yıllardır kaçakçılık faaliyeti yürüten şebekeleri kullandıklarını tespit etti. Radikal grupların, kaçakçılık şebekelerine yüklü miktarda ödeme yaptıkları kaydedildi. Bu kaçakçıların ayrıca, uluslararası alanda silah tüccarlığı yapan kişilerle de irtibat halinde oldukları saptandı. El Kaide'nin kaçakçılar üzerindeki kontrolünden rahatsız olan ABD'nin istihbarat örgütü CIA de, ilgisini bu kaçakçılık hattı üzerinde yoğunlaştırdı.
Kılıçdaroğlu iddia etmişti
Geçtiğimiz günlerde Adana'da uyuşturucu ihbarı yapıldıktan sonra polis tarafından durdurulan bir TIR'da yüklü miktarda mühimmat ele geçirilmişti. TIR'da ele geçirilen mühimmatın Konya ile Adana'da üretilerek, Suriye’de El Kaide’ye bağlı olarak rejim karşıtı silahlı mücadele veren El Nusra’ya gönderilmeye çalışıldığı anlaşılmıştı. TIR’da ele geçirilen mühimmatın öncelikle roket başlığı olduğu açıklanmış, ancak Emniyet Genel Müdürlüğü bu malzemelerin havan topu mühimmatı olduğunu bildirmişti. TIR sürücüsü L.K.'nin ifadesinde, mühimmatla ilgili talimatları "Heysem Topalca" ismiyle tanıdığı kişiden aldığını söylemişti. L.K. ayrıca, daha önce de iki kez mühimmat sevkiyatı yaptığını ve bu sevkiyatları Reyhanlı'da bir jandarma karakolunun yanındaki bir depoya götürdüğünü söylemişti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, "Türkiye'den jandarma kontrolünde Suriye'ye silah sevkiyatı yapıldığını" öne sürmüştü.
ABD rahatsız
Milliyet'in aldığı bilgilere göre, istihbarat birimleri bu konuda yürüttüğü çalışmaları derinleştirirken, önemli bilgiler gün ışığına çıkmaya devam ediyor. İstihbarat birimleri, Suriye'de İslami bir rejim kurmak için mevcut yönetimie karşı silahlı faaliyet yürüten başta El Kaide ve unsurları olmak üzere radikal İslami grupların, silah ve muhimmat ihtiyacını karşılamak için değişik yöntemler kullandığını tespit etti. Türkiye, ABD ve Avrupa ülkelerinin, El Kaide'nin Suriye'de yaşanan son gelişmelerin ardından elde ettiği konumdan rahatsızlık duyduğu ifade edildi.
Bu nedenle iç savaşın ilk dönemlerinde yaşanan karmaşadan faydalanarak silah ve mühimmat bulmakta zorlanmayan El Kaide ve unsurlarının, son dönemde bu konuda sıkıntı yaşadığı kaydedildi. El Kaide başta olmak üzere radikal İslami grupların ihtiyaçlarını karşılamak için özellikle Türkiye'de faaliyet gösteren kaçakçılık şebekeleriyle işbirliği yaptığı saptandı. Suriye'de iç savaş çıkmadan önce de iki ülke arasında kaçakçılık yapan şebekelerin, en kolay şekilde silah, mühimmat, malzeme ve insan aktarımı yapılan güzergahlarda hakim olduğu saptandı. Bu güzergahların neredeyse tamamına yakının da muhaliflerin elinde olmasının bu şebekelerin işini kolaylaştırdığı kaydedildi. Şebekelerin ayrıca uzun yıllardır bu işi yapmaları, karşılıklı olarak kaçakçılık yapmaları nedeniyle de Türkiye içindeki bağlantılarının da kuvvetli olduğu ve istenilen mühimmat veya malzeme bulma konusunda sıkıntı çekmedikleri ifade edildi. Radikal İslami grupların, gerçekleşen sevkiyatlar karşılığında bu şebekelere yüklü miktarda ödemeler yaptığı kaydedildi.
Uluslararası şebekeler devrede
Radikal grupların bu alanda yalnızca Türkiye güzergahından değil, diğer sınır komşuları olan Irak, Lübnan, Ürdün gibi ülkelerdeki şebekelerden de faydalandıkları ifade edildi. Bu ülkelerdeki şebekelerin de Suriye'ye malzeme aktarımı alanında faal olduğu belirtildi. Bu kaçakçılık şebekelerinin ayrıca, istenilen mühimmatlar konusunda uluslararası alanda yasadışı olarak silah tüccarlığı yapan kişi ve gruplarla irtibat halinde oldukları da istihbari raporlara yansıyan bilgiler arasında yer alıyor. Suriye'deki radikal İslami grupların yanı sıra diğer muhalif örgütlerin de, bu uluslararası silah tüccarlarıyla zaman zaman aracı kullanmadan doğrudan irtibata geçtiği de ifade edildi.