CIA eğitti-donattı-çuvalladı
ABD istihbaratı 67 yıllık tarihinde yabancı güçleri silahlandırıp eğittiği hiçbir döneminde başarı elde edemedi. Sadece karadan doğrudan destek verdiğinde muradına erebildi. CIA’nın bu tespitleri içeren raporu Obama’nın Suriye’deki tutumunu da belirledi.
Cumhuriyet/Dış Haberler Servisi
Obama ısrarla sordu
New York Times’a göre, Obama yönetiminin Suriye içsavaşına müdahil olup olmamayı tartıştığı 2012-2013’te, CIA’nın yaptığı, hâlâ gizli statüsündeki araştırma, yabancı güçleri silahlandırma girişimlerinin çatışmanın uzun vadeli sonucuna pek az etkilediğini gösterdi. Hele ABD’nin karada doğrudan desteği olmazsa, hemen hiç işe yaramıyordu. Suriyeli isyancılarla ilgili program da böyle. Bu bulguların Beyaz Saray’a sunulmasıyla da paramparça Suriye muhalefetinin üyelerinin eğitilip silahlandırılmasına dair bazı üst düzey yetkililerde derin şüpheler doğdu. Obama’nın gizli operasyon başlatma isteksizliğini de besledi. Tartışmalara katılmış eski bir üst düzey yetkili “Obama şunu bilmek istiyordu: Bu hiç işe yaramamış mıydı” dedi.
Nisan 2013’te CIA’ya Ürdün’de bir üste az sayıda isyancıyı silahlandırmak için yetki veren, kısa süre önce bu misyonu Suudi Arabistan’da paralel ve daha büyük bir Pentagon programıyla genişletmeye karar veren Obama’nın isyancıları desteklemekte çok yavaş kaldığı eleştirileri, hem eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton hem de eski Savunma Bakanı Leon Panetta’nın kitaplarında, dönemin CIA Başkanı D.H. Petraeus’un 2012 yazında sunduğu “eğitdonat” planını desteklediklerini belirtmeleriyle yeniden gündeme geldi.
Tek istisna ise 1980’lerde Afganistan’da mücahitlerin eğitilip silahlandırılmasının, 1989’da Sovyetler’in çekilmesiyle sonuçlanması. Sahada CIA ajanları yoktu, ama Pakistan istihbarat servisi mücahitlerle çalışıyordu. Üstelik bu istisnada, Usame bin Ladin gibi mücahitlerin Kaide’yi kurması ve 11 Eylül saldırılarını planlamasıyla sonuçlandı.
Suriye’de de silahların Obama’nın varlıklarını “fantezi” diye nitelediği “ılımlılardan” ziyade Nusra ve IŞİD’ine eline geçmesi kuvvetle muhtemel. Obama bu yıl New Yorker’da CIA raporunu anmıştı: “En başta CIA’dan, bir başka ülkedeki isyanı finanse etmek ve silahlandırmanın gerçekten iyi gitmesinin örneklerini analiz etmesini istemiştim. Ama bana doğru düzgün bir örnek gösteremediler.”
Yunanistan, Küba, Nikaragua..
Yabancı güçleri silahlandırmak CIA’nın 1947’deki kuruluşundan beri vekâlet savaşının vazgeçilmez unsuruydu. Başkan Harry Truman Yunanistan’da komünist isyanına karşı zayıf hükümete milyonlarca dolarlık silah ve mühimmat göndermesini “Yunanistan düşerse istikrarsızlık Türkiye’ye sıçrayabilir ve tüm Ortadoğu’ya yayılabilir” diye gerekçelendirdi. Sonraki operasyonlarda komünist rejimlerle savaşanlar desteklendi. 1961 Domuzlar Körfezi vakasında CIA eğitimli Kübalı gerillaların Fidel Castro rejimine karşı işgal girişimi fiyaskoyla sonuçlandı, 1980’lerde Nikaragua’da Sandinista rejimine karşı savaşan ABD destekli aşırı sağcı kontralar hezimete uğradı. CIA’nın 2006’da Somali’de desteklediği savaş ağalarını bir ittifak altında birleştirip silahlandırması ters tepti ve İslamcıları iktidara getirdi. 11 Eylül saldırıları sonrası CIA ve özel kuvvetler Afganistan’da Kuzey İttifakı ile omuz omuza savaştığında ise Taliban kentlerden sürülebilmişti.