Christopher Dell’den “Mitoloji”

Sanat tarihçisi Christopher Dell “Mitoloji” adlı kitabında değişik coğrafyalardan pek çok mit örneğini inceleyerek aralarındaki bağlantıyı ve farklılıkları ortaya koyuyor. Kitabı, Kaan Egemen değerlendirdi...

Cumhuriyet Kitap Eki

Dünyanın hikâyesi

İnsanoğlu başından beri hikâye anlatmaya da dinlemeye de meraklıydı. Bunu bazen köken arayışıyla bazen de kaosu düzene ulaştırma amacıyla yaptı. İşte o yüzden derli toplu hikâyeler mite evrildi, mitler de her zaman büyülü bir dünya olarak önümüze serilip incelendi. 

Malinowski ve Levi-Strauss gibi iki büyük araştırmacı, mitlerin işlevi ve yapısı hakkında derin ayrılıklara düşmüş olsa da onların açtığı yoldan ilerleyen epey araştırmacı var, bunlardan biri de Christopher Dell. Mitoloji adlı dev kitabı adeta bir envanter.

DOĞAÜSTÜ GÜÇLER

Mitten bahsedildiğinde çoğumuzun aklına ilkin Yunan mitleri geliyor. Sonra biraz Japon, biraz Kızılderili, Çin, Maya ve Aztek mitleri. Var oluşu anlamlı kılma çabası mitler elbette bunlarla sınırlı değil; dünyanın dört bir yanından mit örnekleri veren Dell, aynı zamanda onların ait olduğu kültürlerin nasıl oluştuğunu da anlatıyor. Zamandışı ve evrensel hikâyelerin can verdiği mitler ve onların hâlâ büyük bir ilgiyle incelenişi; Dell özellikle buna vurgu yapıyor.
Dell’in dikkat çektiği bir başka nokta köken arayışı ve kökenin oluşumunun mitler yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılması. Buraya varınca elbette işin içine doğaüstü güçler ya da varlıklar giriyor. Kozmogoni (evrenin doğumu) açıklanırken de bu varlıklara ve güçlere atıf yapılıyor.

Coğrafyaların mitleri arasında belli başlı farklılıklar var ve Dell özellikle bunların atlanmaması gerektiğini söyleyerek karşılaştırma yapılabilmesi için hemen hepsini yan yana ele alıyor: Yunan-Roma, İskandinav, Amerika, Afrika…

Yazarın araştırmalarından çıkardığı önemli sonuçlardan biri mitlerin yayılımıyla ilgili. Mitleri oluşturan hikâyelerin deneyimlerimize seslendiğini söyleyen Dell, bunların hem sonraki kuşaklara hem de farklı mekânlara yayıldığını belirtir. Dell o yayılımda ticaretin payının büyük olduğuna dikkat çeker. Yani mitler, ticaret yoluyla dolaşıma verilirken kendi coğrafyası dışındaki kültürleri de besler. Bunun en belirgin tarafı da motif alışverişi. Böylece çeşitli mitoloji örnekleri arasında hayati benzerlikler göze çarpar.

Dell’e göre bahsi geçen benzerlikler (Joseph Campbell’ın öncüsü olduğu) karşılaştırmalı mitolojiyi zorunlu kılar. Karşılaştırmalı mitoloji ise bize mitlerin siyasal ve pragmatik yönünün kapısını aralar.

Dell, hepsinden öte kitabında dünyanın her yanından topladığı imgeler aracılığıyla mitleri inceliyor. O imgeler nesnelere, varlıklara, doğaüstü güçlere ve yapılara nasıl anlam yüklendiğiyle ilgili bize ipuçları veriyor. Buradan bakınca hikâyenin zeminini görebildiğimiz gibi mitlerin çok derli toplu bir oyun olduğunu da fark ediyoruz: Kaosu düzene koyan ve bazen de yeni bir düzen için kaos yaratan bir oyun. Mitoloji de insanın var oluşunu ve doğaüstü dünyanın işleyişini açıkladığı gibi çevremizle de ilintili bilgiler vererek oyunun ne denli geniş bir zaman dilimine yayıldığını anlatıyor.

VAR OLUŞU AÇIKLAMAK

Dell, mitin anlam ve işlevini bununla sınırlamaz; mit, ona göre nasıl yapıldığımızı ve nereden geldiğimizi de gösterir. Yazar bu noktada bir not düşer: “Her ne kadar biz bir tür amaç taşıdığımıza inanmaktan hoşlansak da mitlerin çoğu insanlığın rolünü küçümser (…) İnsanlar yarattığı mitolojilerde önemli yer tutmakla birlikte, yeryüzündeki yegâne yaratıklar değildir. Nitekim birçok mit, insanlığı hayvanlar âleminden ayırt etme uğraşına da girer.”
Ancak mit deyince olağandışı güçlerle donatılmış ve mucizevi biçimde doğan kahramanlar da pas geçilmemeli. Dell, bu kudretli karakterlerin kendilerinden önceki dönemde başlayan kaosun üstesinden gelmeye uğraştığını belirtir. Bir anlamda erken gelişmiş kişilikleriyle gelenekçiliğe başkaldırır ve kurtarıcı rolü üstlenirler. Bu kahramanlar bazen destanlarda bazen de göz alıcı savaşlarda boy gösterir, gücünü tüm evrene kanıtlar. Kimi zaman büyülü silahlar kuşanır kimi zaman yine doğaüstü güçlerle bezenmiş nesnelerden medet umarak gücünü göstermeye çabalar.

Dell’in dev kitabından anlıyoruz ki her mit ve her mitoloji var oluşu, kökeni ve yaşamı anlamlı kılmaya uğraşmış. Mitler dünyayı ve hayatı anlaşılır hale getirirken bazen de çözülmesi için geleceğe bir dolu bilmece bırakmış. Onların merak uyandırmasının ve hâlâ bu kadar çok incelenmesinin en başta gelen nedeni belki de bu.

Mitoloji/ Christopher Dell/ Çeviren: Nurettin Elhüseyni/ Yapı Kredi Yayınları/ 352 s.