CHP'nin YSK temsilcisinden kritik açıklama
İstanbul seçimlerinin iptal kararını değerlendiren CHP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu yaptığı açıklamada, "YSK kurulduğu 1950 yılından bu yana böyle bir itiraz sürecine ve böylesine siyasi bir karara imza atmadı. YSK'nin ne zaman ve nerede duracağını kestirmek artık imkânsız hale geldi. Aynı YSK, sandık kurullarının hatasını 16 Nisan'da seçmene fatura etmemişti. Yani 'dün dündür, bugün bugündür' ifadelerini kullandı.
cumhuriyet.com.trCHP’nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu ise 16 Nisan’da iki milyonun üzerinde mühürsüz oyun pusulasının geçerli sayılmasının ardından, İstanbul kararıyla yerleşik uygulamaların ‘yerle yeksan’ edildiğini söyledi. Yakupoğlu, seçmen iradesinin çöpe atılmasının yolunun da açıldığına dikkat çekti.
Yakupoğlu, YSK’nin İstanbul kararına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"YSK, 16 NİSAN’DA SEÇMENE FATURA ETMEMİŞTİ"
YSK kurulduğu 1950 yılından bu yana böyle bir itiraz sürecine ve böylesine siyasi bir karara imza atmadı. Yasaların ve yerleşik uygulamaların dışına bugünkü gibi çıkarsanız, nerede ve zaman duracağınızı bilemezsiniz. Artık her konuda YSK’nın, ne zaman ve nerede duracağını kestirmek imkansız hale geldi. 16 Nisan halkoylamasında mühürsüz oy pusulasına ilişkin YSK kararı, türünün tek örneği idi. Artık 31 Mart kararı yasa ve yerleşik uygulamaları, yerle yeksan ettiği gibi bildik tüm seçim ezberlerini bozdu. Artık her seçim sonrasında kısıtlı, hükümlü, asker ve ölü seçmen arayıp, seçim sonuçlarıyla karşılaştırmanın yanısıra yepyeni bir uygulama getirilerek; kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyesi de aranacak. Böylece kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyesinin görev yaptıkları sandıklarda hiçbir usulsüzlük olmamasına rağmen, seçmen sayısı seçim sonucundaki oy farkından fazla ise o sandıklardaki tüm oylar iptal edilip, tüm seçmenlerin iradeleri, çöpe atılacak. Yani ilçe seçim kurulu tarafından yapılan hatanın faturası, günahsız seçmene kesildi ve kesilecek. Oysa aynı YSK, sandık kurullarının hatasını 16 Nisanda seçmene fatura etmemişti. Yanı ‘dün dündür, bugün bugündür’ dedi.
"OLAĞANÜSTÜ İTİRAZ SÜRECİ İŞLETİLDİ"
Toplantıda, sandık kurulu teşkiline ilişkin itirazların, oy verme günü sandık başında yapılan iş ve işlemlere yapılan 298 S.K. 130. maddesine göre olağanüstü itiraz olmadığını ısrarla tekrarladım. Bu itirazın seçim takvimi sürecinde 2 Mart itibariyle kesinleşmiş bir seçim işlemi olmasıyla ancak ve ancak tam kanunsuzluk itirazı kabul edilerek karar verilmesini talep ettim. Nitekim Mustafakemalpaşa ve Pasinler ile 3 üyeli sandık kurulu kararlarını aynı Kurul, tam kanunsuzluk incelemesine göre aldı. Ancak bu kez ısrarla olağanüstü itiraz sürecini işletti. Bunun anlamı, diğer 3 İstanbul seçimlerinin ve 24 Haziran seçiminin, kanuna aykırı sandık kurulu oluşumu sebebiyle iptallerinin önüne geçme gayreti oldu. Çünkü tam kanunsuzluk halinde; süre, itirazda bulunma şartı dahi yoktur. YSK resen dahi muttali olduğu tam kanunsuzluk halini tespit ettiğinde inceler ve karar verir. İşte bunun önü kesilmek istendi.
"YSK BUGÜNE KADAR REDDETMİŞTİ"
Ben tüm delilleri inceledim. Ama kumpas, şüphe, şaibe ve organize bir yolsuzluk görmedim. Kanunsuzluk olduğu kabul edilen sandık kurullarında seçmen iradesini sakatlayan, seçim sonucunu etkileyecek tek bir AK Parti şikayet ve itirazı da görmedim. YSK bu durumda bugüne kadar gerek olağanüstü gerek tam kanunsuzluk itirazlarını reddetmişti.
"HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ BİR KARAR"
Bugün İstanbul’da hukuki değil tamamen siyasi bir kararla seçimin yenilenmesine karar verildi. CHP, 31 Mart öncesi ve sonrasında hiçbir açık kapı bırakmadı. AK Parti ‘ye geçecek bir delik dahi bırakmadı. Bula bula ileride çok ama çok ayaklarına dolaşacak olan bu siyasi kararı buldular. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın en güzel göstergesidir.