CHP'nin MİT teklifinden muhalefet şerhi
CHP, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifine, "Başbakan'a kendi özel örgütünü oluşturma yetkisi veren bir yasa teklifidir" diyerek muhalefet şerhi koydu.
cumhuriyet.com.trCHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, TBMM Adalet Komisyonu'na, MİT Kanununda değişiklik öngören kanun teklifine ilişkin muhalefet şerhini gönderdi.
'Dokunulmazlık güvencesi veriliyor'
Muhalefeti şerhinde şu tespitler yapıldı: "MİT mensupları ve Başbakan'ın görevlendireceği kişilere her ne olursa olsun hangi suçu işlerse işlesin; dokunulmazlık güvencesi verilmektedir. Teklife göre düzenleme, açıkça Başbakan'ın görevlendireceği herhangi bir kişi için de açıkça dokunulmazlık sağlıyor. Hatta öyle ki; örneğin, Başbakan'ın görevlendirdiği herhangi bir kişi, Cumhurbaşkanı'na suikast veya fiilî saldırıda bulunsa bile Başbakan izin vermedikçe yargılanamayacak, dokunulamayacak. Teklif yasalaşırsa; yeni yeni faili meçhul cinayetler ortaya çıkacaktır. Teklif, somut kişilere ve somut olaya özgü bir düzenlemedir. Kişiye özgü yasa olamaz. Teklifin getiriliş nedeni; açıkça Hakan Fidan'ın MİT mensubu olmadan önce yapmış olduğu görüşmeler nedeniyle işlediği iddia olunan suçlara ilişkin başlayan ve devam eden soruşturmadan kurtarmaktır. Şayet, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve arkadaşları, CMK 250. maddesi kapsamındaki suçları işlediği iddiası ile İstanbul Özel Yetkili Savcısı tarafından şüpheli sıfatı ile ifadeye çağrılmaları nedeniyle haklarında soruşturma açıldığı öğrenilmeseydi böyle bir teklifin gündeme gelemeyeceği açıktır. Hakan Fidan; Oslo görüşmelerinde; 'yaklaşık bir ay önce İmralı'da Sayın Öcalan'la bir araya geldik. Sayın Başbakanımızın özel temsilcisiyim' diyor. Savcının soruşturma dosyasında bulunan delillerin ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak, eğer Hakan Fidan'ın MİT Müsteşar Yardımcısı olmadan önce Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığını yaptığı sırada İmralı'da Öcalan, yahut Ankara'da PKK-KCK mensupları ile yaptığı görüşmeler var ise bu halde, suçun işlendiği tarih itibarıyla MİT Kanunu'nun 26. maddesinde yapılacak değişiklikten yararlanamaz. Dolayısıyla soruşturma dosyasının içerisinde yer alan delil durumuna göre savcılık soruşturması; kanunda yapılacak değişiklikten etkilenmeyecektir."
'MİT mensupları Başbakan izin vermedikçe soruşturulmayacak'
Muhalefet şerhinde, teklifin yasalaşması halinde MİT mensupları veya özel bir görevi ifa etmek üzere Başbakan tarafından görevlendirilen kişilerin, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Devlete karşı savaşa tahrik", "Yabancı devlet aleyhine asker toplama", "Düşman devlete maddî ve malî yardım", "Cumhurbaşkanı'na suikast ve fiilî saldırı", "Yasama organına karşı suç", "Hükûmete karşı suç", "Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine karşı silâhlı isyan", "Siyasal veya askerî casusluk", "Devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik" suçlarını işledikleri dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde bile Başbakan izin vermedikçe soruşturulamayacağının altı çizildi.
'Görülmekte olan bir soruşturmaya açıkça müdahale'
Muhalefet şerhinde, söz konusu teklifin, görülmekte olan bir soruşturmaya açıkça müdahale olduğu ve Anayasa'ya aykırı olduğu ifade edildi. Yargılama kurallarındaki değişikliklerin geçmişe etkili uygulanamayacağı belirtilen muhalefet şerhinde, "Teklif metninden; görevinden emekli olanların kapsam dışı olduğu anlaşılmaktadır. Bütün bu nedenlerle; AKP'nin sunduğu teklif, eski MİT mensuplarını kapsamayacağı açıktır" denildi.
'Yeni faili meçhuller dönemi başlayacaktır'
Söz konusu düzenlemeyle devlet mekanizması içinde yer almayan kişilere gayrı kanuni görevler verilmesine meşruiyet kazandırıldığı iddia edilerek, "Bu düzenleme ile yeni yeni faili meçhuller, gayrı meşru işler dönemi başlayacaktır" ifadesi yer aldı.
'Başbakan'a kendi özel örgütünü oluşturma yetkisi veriyor'
Muhalefet şerhinde, teklif ile yürütmenin içinde yer alan Başbakan'a "ne idüğü belirsiz bir özel görevi ifa etmek üzere ne idüğü belirsiz bazı kişilere önceden sınırları belirsiz bir yetkilendirme ve görevlendirme hakkı ve yetkisi" verildiği ileri sürülerek, "Başbakan'a kendi özel örgütünü oluşturma yetkisi veren bir yasa teklifidir. Hukukla uzaktan yakından hiçbir ilgisi ve alakası olmayan bu kanun teklifi, Adalet Komisyonu'na getirilişi, komisyon üyelerine dağıtımı, komisyonun toplantıya çağrılması, Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi yönlerinden Meclis İçtüzüğü hükümlerine aykırı olduğu gibi içeriği bakımından da Anayasamıza, özellikle 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve Anayasa'nın 138/3. maddesi hükümlerine açıkça aykırıdır. Anayasa'ya aykırılığı açık olan bu teklifin TBMM Başkanlığı tarafından geri çevrilmesi zorunluluk iken Adalet Komisyonu'na sevk edilip görüşülmesi de usul ve esastan aykırılıktır" denildi.