CHP'li vekillerden iktidara Büyükada uyarısı: Hak savunucularına ihtiyacınız olacak

Büyükada'da gözaltına alınan ve tutuklanan insan hakkı savunucuları için düzenlenen basın toplantısında konuşan Veli Ağbaba “Türkiye’de son dönemde her geçen gün yaygınlaşan pratikle “kıymeti kendinden menkul” bir gerekçeye bile gerek duyulmadan “gizli” bir soruşturmayla gözaltına alınıp tutuklanan bu insanların her biri kendi alanında insan haklarının gelişmesi için yıllardır mücadele eden kıymetli isimlerdir” dedi.

 

"Hak savunucularına ihtiyacınız olacak" 

 

İnsan hakları savunucularının korunması hususunun hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk kuralları ile güvence altına alındığını anlatan Ağbaba, OHAL döneminde çok sayıda insan hakları örgütünün kapatıldığını, açılan davalarla pek çok hak savunucusunun baskı altına alındığını ifade etti.  Ağbaba, "Bir ülkede insan hakları savunucularının korunması, insan haklarına sahip bir toplumun da varlığını ifade eder. Bu insanların birçoğunun ortak özelliği herkesin hakkını savunmuş olmalarıdır. Tutuklanan arkadaşlarımız geçmişte AKP Genel Başkanı’nın hakkını hukukunu da savunmuş insanlardır. Muktedirlere bir gün tekrar haklarını savunacak insanlara ihtiyaç duyabileceklerini hatırlatıyoruz" dedi.

 

“Düğme baştan yanlış iliklendi" 

 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili ve Ankara milletvekili Şenal Sarıhan ise "OHAL bahane edilerek muhalif kesimlere uygulanan baskıda artık sıranın insan hakları savunucularına gelmiş olmasının yaşananların vehametini bir kat daha arttırdığını ifade ederek  gözaltı süreciyle başlayan hukuksuzluklardan bazılarını sıraladı. Hak savunucularının ihbar olduğu gerekçesiyle baskın bir gözaltı operasyonuna maruz kalmalarından yaklaşık 5 saat sonra gözaltı işlemine dair kararın alınmış olduğunu hatırlatan Sarıhan "Bu durum aslında düğmenin baştan yanlış iliklendiğini ve sonrasının da düzgün olmayacağını gösteriyordu” dedi.

 

“Belirsiz örgüt...."

 

Yaşanan hukuksuzlukların gözaltı sürecinde devam ettiği ve tutuklanma kararı ile zirveye ulaştığını söyleyen Sarıhan, “Yandaş medyanın itham ve iftiralarıyla hedef haline getirilen hak savunucuları  ne olduğu belli olmayan bir örgüte yardım etmek suçlamasıyla tutuklandılar. Son dönemde sıklıkla karşımıza çıkan kokteyl örgüt ya da belirsiz bir örgüt aslında ‘maddi olarak örgüt irtibatını kuramadık o yüzden hangisi tutarsa’ itirafıdır” dedi.

 

Sarıhan, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan çok kısa bir süre sonra tutuklanan Türkiye kadın hareketinin önemli isimlerinden İknur Üstün’ün yaşadıklarını da ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. CHP’li vekil, “ Kadın hakları konusunda yıllarca birlikte mücadele ettiğimiz İlknur Üstün, hakkında yakalama kararı çıkartıldığını basından öğrendikten sonra kendi isteğiyle teslim olmasına rağmen “kaçma şüphesi” ile tutuklandı” dedi.

 

İstanbul Milletvekili Selina Doğan ise yandaş medyanın insanları hedef haline getiren kararlama kampanyalarının kabul edilemez olduğunu söyleyerek  “Yandaş medya uydurma haberlerine- ki bunlara haber bunları yapanlara gazeteci demek doğru değil- bir yenisini daha ekleyerek tutuklu milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun mülteci derneğinde çalışan kızının  sözde “ajanlarla” işbirliği halinde olduğunu iddia etti. Bu şekilde insanları hedef haline getiren medyayı buradan kınıyoruz” dedi.