CHP'li Selin Sayek Böke İzmir'de neden 'hayır' dediklerini anlattı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, referandum çalışmaları kapsamında İzmir'in Aliağa ve Foça ilçelerinde bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. İş dünyasına, esnaf ve vatandaşa referandumda neden 'hayır' dediklerinin gerekçelerini anlattı.
cumhuriyet.com.tr
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Aliağa Ticaret Odası M. Ender Özer Konferans Salonu'nda Aliağa iş ve emek dünyası ile esnaf temsilcilerine referandumda oylanacak olan anayasa değişiklik paketini anlattı. CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz ile İl Başkan Yardımcısı Utku Gümrükçü de Böke'ye eşlik etti. Yoğun ilgi ve katılımın gözlendiği toplantıda Böke, referandumla getirilmek istenen şeyin sistem değil rejim değişikliği olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye'nin demokratik parlamenter sistem yerine tek adam yönetimine dayalı bir sisteme geçiş yapacağını öne sürdü.
"SANDIK BÜYÜK BİR FIRSAT"
Sandığı fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirten Böke, "Türkiye'nin yeniden birbiriyle barışması için, tekrar komşunun, akrabanın, eski dostların, siyasi görüşünden bağımsız bir memleket meselesi etrafında ortaklaşabildiğini gösterebilmemiz için 16 Nisan'da sandık büyük bir fırsat. Bu fırsatı, 16 Nisan'ı beklemeden yapıyor olmanın da kendi başına bir kıymeti var" dedi. Açıklamalarını sürdüren Böke, "Bizler sadece birlikte yaşama kültürümüz için değil, sadece aydınlık yarınlar için değil, daha çok üretebildiğimiz ve bu daha çok ürettiğimiz daha büyük pastayı, daha adil bölüştüğümüz, gerçekten kalkınan bir Türkiye hikayesi için de bugün ayrıştıran siyasete bir ihtar, bir ikaz yapmamız gerekiyor. Ancak o takdirde Türkiye gerçekten üreten, yeniden büyüyen ve bu büyümeyi adil paylaşan yeni bir ekonomik anlayışa kavuşabilecektir" dedi.
"TEK ADAM KEYFİYETİNE HAYIR"
Eleştirilerini sürdüren Böke, "Bu anayasa değişikliği teklifi, kim olduğundan bağımsız bir biçimde, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak herkese, Türkiye'ye dair bütün yetkiyi teslim ediyor. Hem yürütmeyi cumhurbaşkanına veriyor, hem yasama yetkisini kararnameler yoluyla meclisten alıp cumhurbaşkanına veriyor. Meclisin seçimini o partinin genel başkanı olacak olması sebebiyle cumhurbaşkanına bırakıyor, dolayısıyla fiilen meclisi ortadan kaldırıyor. Hem de yargının atamalarını HSYK'nın yarısından fazlasını doğrudan cumhurbaşkanının, neredeyse yarısına yakınını cumhurbaşkanının seçtiği meclisin atayacağı bir yapıya kavuşturuyor. Anayasa Mahkemesi'nin de neredeyse hepsini cumhurbaşkanı atıyor. Kararnamelerle cumhurbaşkanı yasa çıkartıyor. Bakanlar Kurulunu cumhurbaşkanı seçerek yürütmeye cumhurbaşkanı hakim oluyor. Yargıyı cumhurbaşkanı seçtiği için yargıyı da cumhurbaşkanına teslim etmiş oluyorsunuz. Vereceğimiz bir hayır oyunun, bu tek adam keyfiyetine bir itiraz olduğunu ve istikrar için hayır olduğunu, bu çizdiğimiz çerçeve çok somut bir biçimde ortaya çıkartıyor" dedi.
Sandığa giden herkesin üstüne sorumluluk düştüğünü belirten Böke, "Bu düzen en çok kadını yok sayıyor. Çünkü insana insan gözüyle bakmıyor. Her birimizin farklılıkları üzerinden bir siyaset üreterek ve o siyasetle kendini var eden bir iktidar anlayışıyla bakıyor. Onun için de bize baktığında, kadınlığımızı, etnik kimliğimizi, inancımızı, yaşam tarzımızı görüyor. Oysa ki bir devlet, bir insanın kimliğine her boyutuyla kör olmak durumundadır. 928 bin işsiz arasında 328 bini kadın. Özellikle genç kadınlar arasında işsizlik Türkiye'deki en yüksek işsizlik oranı. Her üç genç kadından birisi Türkiye'de iş arıyor ama bulamıyor. O zaman sandığa giderken kızımız için, eşimiz için, yarınlara toplumun yüzde 50'sini ortak etmek için hayır dememiz gerekiyor" diye konuştu.
Sadece son 2.5 yıl içerisinde Türkiye'nin uluslararası sıralamalarda hukukun üstünlüğü anlamında 40 ülkenin gerisine düştüğüne belirten CHP'li Böke şöyle devam etti:
"2.5 yılda biz hukukumuzu kaybetmişiz. Hukukun olmadığı yerde, hakkın savunulmadığı yerde, insana eşit davranılmadığı yerde ne üretim olur, ne fabrikalar açılır, ne istihdam yaratılır, ne de herkesi içine dahil eden bir ekonomik özgürlük ve yarınlar inşa edilebilir. İçine düştüğümüz bu hukuk durumunda, eğer biz bu sandıkta, buna itiraz etmezsek ve bir hayır ile bunu durdurmazsak korkarım ki önümüzdeki 2.5 yıl içerisinde bir 40 ülkenin daha gerisine düşeriz ve 80 milyonun haksızlıkla, hukuksuzlukla üretemediği ve yaşamını da sürdüremediği çok karanlık bir Türkiye tablosuyla karşı karşıya kalırız."
Selin Sayek Böke, Aliağa'da CHP İlçe Başkanlığı önünde partililerle toplu fotoğraf da çektirdi.
FOÇA'DA VATANDAŞLARLA SOHBET ETTİ
Aliağa'nın ardından Foça'ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, yağmura rağmen Yenifoça Mahallesi'nde halkla ve esnafla görüştü. Yenifoça Mahallesi girişinde aralarında Foça Belediye Başkanı CHP'li Gökhan Demirağ, CHP İlçe Başkanı Günal Biçer'in de bulunduğu partililer tarafından karşılanan Böke, ilk olarak Balıkhane'ye uğradı. Burada kadın balıkçılardan Yıldız Tut ve diğer balıkçılarla sohbet eden Böke hayırlı işler ve hayırlı günler diledi. Sahilde bulunan balık restoranları ve tarihi çarşı içindeki dükkanlara uğrayan Böke ve beraberindekiler, yoğun ilgiyle karşılandı.
Vatandaş ve esnafla sohbet eden Böke, yaptığı konuşmada 16 Nisan'dan sonra da kimsenin oyununa, keyfine, özeline karışılmayan, işlevini yitirmemiş bir meclis ve halkın seçtikleriyle yönetilmeye devam eden bir Türkiye için tercih yapılmasını istediklerini söyledi. CHP'li Böke, "Bu anayasa değişikliği teklifi Türkiye'nin gündeminde hiç olmayan bir meseleyken, birden karşımıza çıkardı. 16 Nisan'da hepimizin, böyle sofralar altında buluşabileceği, oyun oynayabileceği, birlikte farklı siyasi görüşleriyle kağıt oyunlarına dahil olup olmayacağı, okey oynayıp oynamayacağı, o siyaseti konuşup konuşamayacağına dair bir oylama yapıyoruz. Böyle güzel masalar etrafında biz hep farklı fikirlerle bir araya gelmeye alışmışız. Anadolu kültürünün en güzel yanı bu masa etrafında bütün farklılıkları toplayabilmesi. Böyle kahvehane çatıları da bu fikirlerin konuşulduğu mekanlar olmuş hep. Maalesef artık bu mekanlar da, farklı fikirlerin konuşulamadığı, birbirimizden çok ayrıştırıldığımız yerlere dönüştürülmeye çalışılıyor. 16 Nisan'da biz yine kahvehanelerinde farklı siyasetlerin konuşulabildiği, sofralar etrafında keyifle buluşulan, birlikte yaşayan, ayrışmayan bir Türkiye için 'hayır' demek zorundayız. Foça'da bunun için buluştuk. Umarım Foça'dan bu rüzgarı kaldırıp 16 Nisan'da, tüm Türkiye'de aydınlık günler için bir başlangıç yapacağız. Hayırlı günler diliyorum" dedi.
CHP'li Böke, alkışlarla biten konuşmasının ardından İzmir'e hareket etti.