CHP'li Özkoç'tan Babacan'a '17-25 Aralık' tepkisi: Zamanında konuşabilseydi
Meclisteki basın toplantısında konuşan Engin Özkoç, Ali Babacan’ın 17-25 Aralık sürecine ilişkin ifade ettiği,"Dosyalarının tekrar incelenmesinde fayda görüyorum" sözlerine, “Keşke konuşması gerekenler zamanında konuşabilseydi” şeklinde yanıt verdi.
cumhuriyet.com.trCHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Ali Babacan’ın “17-25 Aralık dosyalarının yeniden incelenmesinde fayda görüyorum” açıklamasına da değinen Özkoç, "Keşke konuşması gerekenler zamanında konuşabilseydi” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın, "17-25 Aralık dosyalarının tekrar incelenmesinde fayda görüyorum." şeklindeki açıklamasının üzerine Özkoç, "17-25 Aralık konusunda dilimizde tüy bitti" diyerek, "Keşke konuşması gerekenler zamanında konuşabilseydi. Keşke susulmaması gereken zamanda insanlar seslerini çıkartabilseydi. Bugün gerçeği görüp AK Parti'den ayrılan, gerçeklerin araştırılmasıyla ilgili konuşan her arkadaşa destek vermeye devam edeceğiz ama keşke 'keşke' demeden, destek vermeye devam edebilseydik" yorumunda bulundu.
“FABRİKA SAHİBİNİ KORUYAN MÜSİAD”
Sakarya Milletvekili olduğuna işaret eden Özkoç, Sakarya'daki havai fişek fabrikasında önceki yıllarda 7 kez patlama yaşandığını, her seferinde can kayıpları ve yaralanmalar olmasına ve iş yeri usule uygun olmamasına rağmen tekrar açıldığını iddia etti. Bu iş yerinde işçilerin ölümü göze alarak çalışmak zorunda kaldığını ileri süren Özkoç, "Fabrika sahibinin MÜSİAD Sakarya Başkanı olması nedeniyle MÜSİAD tarafından moral yemeği düzenlendiğini" söyledi. Özkoç, "O MÜSİAD Başkanının partili Cumhurbaşkanı var, koluna giren bakanlar var, koruyan MÜSİAD Genel Başkanı ve diğer başkanlar var. Peki emekçileri, işçileri, çalışan kadınlarımızı, onların hayatlarını koruyan, sesini duyan kimse var mı?" diye sordu.
BAROLAR
Barolara ilişkin kanun teklifinin, TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinin günlerce, belki sabahlara kadar süreceğini söyleyen Özkoç, "Evlerimize gitmiyoruz, pandemi, hastalık nedir bilmiyoruz. Basın emekçileri, milletvekilleri, Millet İttifakı burada. Biz gece gündüz halkımız için mücadele etmeye devam ediyoruz ama milletimize ve toplumun dinamiklerine sesleniyoruz; bizi yalnız bırakmayın, sesimizi duyun ve bu kibir iktidarını ortadan kaldırın." ifadesini kullandı.
Barolara ilişkin kanun teklifine yönelik Anayasa Mahkemesine itirazda bulunup bulunmayacaklarının sorulması üzerine de bu konuda direnmeye ve mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
"AYASOFYA'YI İBADETE BİR AN ÖNCE AÇIN"
"Ayasofya'nın ibadete açılmasına" yönelik bir soruyu yanıtlarken de Özkoç, Ayasofya'nın ibadete açılması konusunda tüm yetkinin iktidarda olduğunu, kendilerinin bu yönde bir karara engel olmayacağını kaydetti.
Ülkede açlık, yoksulluk varken Ayasofya'nın ibadete açılmasına yönelik tartışmanın gündeme gelmesinin doğru olmadığını savunan Özkoç, öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, İzmir'de bir minareden şarkı çalınmasına ilişkin olayı hala aydınlatamadığını söyledi.
İBB'YE YAPILAN ATAMA
Bir gazetecinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine yapılan atama tartışmalarını sorması üzerine Özkoç, konuyu basından takip ettiklerini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bugün açıklama yapacağını, ardından değerlendirmede bulunacaklarını anlattı.
Özkoç, "CHP'nin eleştirdiği bir ismin göreve getirildiği doğru mu?" sorusuna, "İddia edilen konularla ilgili o kişi mahkeme karşısına çıkmış ve aklanmış. İBB böyle bir kararı almış, muhakkak kendisinin söyleyebilecek sözleri vardır. Önce gerçekleri öğrenelim sonra ne gerekiyorsa onu elbette söyleriz." karşılığını verdi.