CHP'li Özel'den kendisini hedef gösteren A Haber'e sert tepki

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, HDP’ye yönelik operasyona ilişkin açıklamaları nedeniyle hedef gösterilmesine sert çıktı. A Haber'in, kendisini elinde silah ile 'PKK'li bir terörist' gibi göstermesini eleştiren Özel, "Korkutmak için yaptığınız, sindirmek için yaptığınız her hadsizliğe karşı, size meydan okuyoruz. Cürmünüz kadar yer yakamazsınız. Sarayın muhalefeti sindirmek için psikolojik operasyon aletine dönüştürdüğü medya gruplarından korkmuyoruz" dedi.

ANKA

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, HDP’ye yönelik operasyona ilişkin açıklamaları nedeniyle hedef gösterilmesine sert çıktı.

Hükümete yakınlığıyla bilinen A Haber, Özel'i HDP'ye yönelik yapılan operasyonla ilgili sözleri üzerinden hedef aldı. Yandaş A Haber, “CHP’li Özgür Özel’den ‘Kobani olayları’ operasyonunda gözaltına alınan HDP’lilere destek” başlıklı bir haber yayımladı. A Haber bu haberiyle Özel'i, "PKK'nın Sözcüsü" diyerek hedef aldı.

Haberde kullanılan görselde ise Özgür Özel’in yüzünün, photoshop yöntemiyle elinde silah olan bir teröriste montajlandığı görüldü.

 

ÖZEL'DEN TEPKİ 

Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, A Haber'in, kendisini elinde silah ile 'PKK'li bir terörist' gibi göstermesini eleştirerek, "Biz bir santim eğilirsek siz Türkiye’ye diz çöktüreceksiniz. Buna izin vermiyoruz. Korkutmak için yaptığınız, sindirmek için yaptığınız her hadsizliğe karşı, size meydan okuyoruz. Cürmünüz kadar yer yakamazsınız. Sarayın muhalefeti sindirmek için psikolojik operasyon aletine dönüştürdüğü medya gruplarından korkmuyoruz" dedi.

“SİZE MEYDAN OKUYORUZ”

Özel özetle  şunları söyledi:

“AKP ve MHP’nin yetkilileri tarafından son derece saldırgan üslupla siyasete alet edilen bu operasyonu eleştiren herkese saldırılıyor. İktidar partisine yakın medya grupları, akıl almaz bir biçimde fotomontaj resimlerle saldırıp, terörle partimizi ve şahsımı ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Bu küstahlığın, hadsizliğin, terbiyesizliğin hesabı kanun önünde sorulur. Yapılan işin gazetecilik olmadığı, utanç verici bir iş olduğu ortadadır. Bunun adı gazetecilik değil. Bunun hesabı sorulur. Hepsinin gözünün içine baka baka söylüyorum. Bir kelime eksik konuşmayacağız, bir santim eğilmeyeceğiz, bir adım geri gitmeyeceğiz. Biz bir santim eğilirsek siz Türkiye’ye diz çöktüreceksiniz. Buna izin vermiyoruz. Korkutmak için yaptığınız, sindirmek için yaptığınız her hadsizliğe karşı, size meydan okuyoruz. Cürmünüz kadar yer yakamazsınız. Sarayın muhalefeti sindirmek için psikolojik operasyon aletine dönüştürdüğü medya gruplarından korkmuyoruz.”

HALK TV CEZA

Halk TV'ye verilen ekran karartma cezasını da kınayan Özel, "Sarayın propaganda görevlisi, sarayın sadece sözcülüğü, İletişim Başkanlığı görevi değil, sarayın her türlü yasa dışı operasyon faaliyetini de yürüten ve talimatlandıran Fahrettin Altun’a gazetelerin birinci sayfaları gidiyor basılmadan. Ve onun onay vermediği gazeteler baskıya girmiyor. Bunu yapmayan gazetelerde her gün baskı her gün ceza görüyor" dedi.

“FAHRETTİN ALTUN VAKASI DÖNEMİ”

Özel, şunları söyledi:

“Siyasetin operasyon aracı haline dönüşmüş medya organları bir tarafta. Bir tarafta da az sayısı da sesini, sözünü söyleyebilen, sesini yükseltebilen muhalefete de yer veren televizyon kanallarına ve gazetelere karşıda türlü sindirme ve susturma operasyonları yapılıyor. Fahrettin Altun, hakkında Anadolu Ajansı tarafından olumsuz herhangi bir haberin asla geçilmediği, Fahrettin Altun vakası dönemi yaşanıyor. Gazetelerin birinci sayfaları Fahrettin Altun, sarayın propaganda görevlisi, sarayın sadece sözcülüğü, İletişim Başkanlığı görevi değil, sarayın her türlü yasa dışı operasyon faaliyetini de yürüten ve talimatlandıran Fahrettin Altun’a gazetelerin birinci sayfaları gidiyor basılmadan. Ve onun onay vermediği gazeteler baskıya girmiyor. Bunu yapmayan gazetelerde her gün baskı her gün ceza görüyor. Az sayıda sözünü söyleyebilen, muhalefete yer veren televizyon kanallarına ve gazetelere karşı türlü sindirme operasyonları yapılıyor. Tele 1’den sonra Halk TV’nin ekranları da 5 gün süreyle kararacak. Gerekçe, Türk dış politikasına yönelik yapılmış eleştiriler. 2020 yılındayız, 26 Eylül günündeyiz. Yıllar önce yaşanan ağır faşizm dalgasının bir benzerini Türkiye’ye yaşattıranların, dış politika eleştirildi diye bir televizyon ekranını 5 gün karartacak noktaya geldiğini ifade ediyoruz. Halk TV susturulamaz, özgür basın susturulamaz. Bu tip baskılara ve sansürlere karşı özgür basınla dayanışma gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.”