CHP'li Özel'den HDP açıklaması: Terörist örgütlerin ekmeğine yağ sürmek

HDP eş başkanlarının da aralarında bulunduğu HDP'li milletvekillerinin gözaltına alınmasıyla ilgili CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa'da açıklama yaptı. HDP ile taban tabana zıt görüşler savunduklarını vurgulayan Özel, gözaltı işlemlerini doğru bulmadıklarını ifade etti. Özel, "Ben HDP'li ya da HDP'ye yakın biri değilim. Eğer öyle olsaydı Halkların Demokratik Partisi'nde siyaset yapıyor olurdum. Bugün geldiğimiz noktada HDP'nin savunduğu görüşe taban tabana zıt görüşlerimiz var. HDP'nin söylediği birçok şeyi de doğru bulmuyor olabiliriz. Ama Voltaire bundan 250 yıl önce şunu söylemişti. 'Seninle aynı şekilde düşünmüyorum ama senin fikirlerini söylemeni ömrüm boyunca savunacağım.' Çünkü kişiler fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortam bulamazlarsa işte o zaman başka yollar ortaya çıkıyor" dedi.

"AKP'LİLERE YAPILSAYDI DA KARŞISINDA BİZ OLURDUK"

HDP gibi partilerle siyaset yapmanın oldukça zor olduğunu öne süren Özel, "HDP gibi partiler son derece zor partiler. 90'lı yıllarda en sert dönemi yaşayanlar 'dağdan inin siyaset yapın' demeye başlamışlardı. Bugün geldiğimiz noktada bir siyasi partinin temsilcileri tutuklanırlarsa fikirlerine ne kadar katılmasak da Türkiye demokrasisinin ciddi şekilde yara almasına tanık olacağız. 1990'larda ensesinden bastırılarak meclis bahçesinde beyaz Toroslara bindirilen milletvekili görüntüleri o gün yapanlar açısından meşruydu. Ama Türkiye bundan hiçbir fayda görmedi. Bugün geldiğimiz süreçte ise o görüntüler Türkiye'yi utandıran görüntülerdir. Temel ilke seçimle gelen seçimle gider. 15 Temmuz gecesi de biz bunu savunduk. Eğer darbeciler başarılı olsaydı AKP'nin bakanlarını gözaltına alacaklardı. Eğer bugün yapılan muamele AKP'li bir bakan, milletvekili yada grup başkanvekiline yapılırsa da bunun en şiddetle karşısında duracak olanlar yine bizler oluruz. Bir kişiye seçilmiş olmak suç işleme özgürlüğü vermez. Eğer bu insanlar suç işledilerse ifadelerini verip yargılama sürecinin başlatılması ama bu yargılamaların tutuksuz olarak yapılması gerekir" diye konuştu.


"GERİLİMLERİ KÖRÜKLEMEYİN"

HDP'li siyasetçilere yönelik operasyonların PKK'nın işine yarayabileceği endişesi taşıdıklarını dile getiren CHP'li Özel, gerilimi artıracak adımlar atılmaması gerektiğini savundu. Özel, "Gözaltılar tutuklamaya dönerse onların değil ama onlara oy veren seçmenin sesinin kısılması anlamına gelir. O seçmen mecliste temsil edilmediğini gördüğünde kendisini temsil etmeye çok meraklı hukuk dışı, kanun dışı yapılara doğru itilir diye endişe ediyoruz. Ben PKK'ya en ufak tavizi olmayan, şiddetle kınayan ve lanetleyen, her şehit cenazesinde şehidin anne ve babasıyla ağlayan bir milletvekili olarak bu zor dönemde herkesin akli selim davranması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde ülkemizde ellerine kına yakıp yolladığımız kınalı kuzuların al bayraklarla dönüşüne 1990'lardaki bu yöntemler mani olamadı. Biz bu terörün duracağı bir yolu yöntemi bulmak zorundayız. 7 Haziran gecesine kadar bir şehit yoktu. Yeni gerilimleri körükleyecek davranışlardan uzak durmak gerekiyor. HDP ile aynı fikirleri savunuyor değiliz, HDP ile taban tabana zıt şeyler söylüyoruz. Ancak HDP'lilerin fikirlerini söylemesini engellemesi onları temsile meraklı, Kürt seçmeni temsile meraklı bir takım illegal terörist örgütlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayacaktır" diye konuştu.



FİKRİ SAĞLAR: ANLAŞILAN O Kİ; MC HÜKÜMETİ KURULMUŞTUR

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar da Cumhuriyet gazetesi ve HDP'ye yönelik operasyona yazılı bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi. Sağlar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

7 Haziran seçim sonuçları ile büyük bir panik ve kinle parlamentoyu yok sayanlar, kendilerine bağladıkları medya ve yargı ile bugün ülkeyi içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemektedirler. Anayasa Mahkemesinin kararlarını bile tanımadığını söylemeye yüz bulanlar önce Cumhuriyet gazetesi yazarlarını sonra da milyonlarca oy almış partinin liderlerini ve milletvekillerini tutuklamışlardır.

"HERKESİ SUÇLU OLARAK GÖREN BİR HUKUKSUZLUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Evrensel yargı ilkelerine rağmen, kendinden olmayan herkesi suçlu olarak gören bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız.

Oysa, başarısız olan bir darbe girişimi sonrası toplumsal barışı sağlamak mümkündü. KHK’lar ile parlamento sistem dışı bırakılarak tek adam yönetimine geçilerek bu fırsat yok edilmiştir. Darbecilerin cezalandırılması ile başlayan operasyonlar, giderek muhalif olan herkesi içine almaya başlamış, suçluların cezalandırılması yerine; AKP’ye biat etmeyenlerin suçlanması halini almıştır.

Bugünkü AKP iktidarı Birleşmiş Milletler’e OHAL’i gerekçe göstererek; Adil yargılamayı, evrensel insan haklarını ve işkence ile ilgili kuralları askıya aldığını açıklamıştır. Öyle ki 3 aydır gözaltında tutulanlar bırakın mahkemeye çıkarılmayı, avukatlarıyla bile görüştürülmemektedirler.

Dikkat çeken bir diğer durum ise; Bahçeli- Erdoğan görüşmesi sonrası HDP’ye yapılan bu operasyondur. Anlaşılan o ki; MC hükümeti kurulmuştur. Yeni ortaklık ile, özgürlüklerle diktatörlük, insan hakları ile otoriterlik birbirine karışacak; Laik, demokratik cumhuriyet zora sokulacaktır.
Basına göre, Suriye topraklarına TSK’nın muharip askerleri girmiştir. Ülke bir yandan Ortadoğu bataklığında savaşırken, bir taraftan da iç kargaşa ile önü alınmaz bir felakete sürüklenmektedir.
Bugün aydınlara ve HDP’li milletvekillerine yapılanlar, 1994 olaylarından daha da beterdir. Eğer mezhepsel ve ırksal bir iç savaş çıkarsa bilinsin ki müsebbibi AKP iktidarı olacaktır.

Ancak unutulmasın ki; Tek adam propagandasını yürütenler elbet bir gün tarih önünde hesap vereceklerdir.