CHP'li Özel: Erdoğan tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasette pek çok liderin başına gelen 'tükenmişlik sendromu' ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
DHACHP Manisa Genişletilmiş İl Danışma Kurulu toplantısı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün MÜSİAD toplantısında kendilerine yönelik, "Nerede bölücü terör örgütü PKK varsa, bunlar da onların yanında" sözlerine tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'tükenmişlik sendromu' ile karşı karşıya olduğu görüşünü savunarak şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasette pek çok liderin başına gelen tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduğunu ve bunu aşamadığını görüyoruz. Halkın yüzde 70'i, 'tarafsız cumhurbaşkanı istiyoruz' diyordu, onların iradesine rağmen partinin başına geçti. Çünkü partinin mum gibi eridiğini biliyordu. Bir yenilik getirmek istiyordu ama yeni bir söylemi yok. Sadece kendini tekrar eden ve geçmişteki argümanlardan medet umar bir halde. İki kişiden biri ona 'hayır' dediği halde, hala daha hayırcılara, hayırın bileşenlerinden CHP'ye hakarette bulunmaya çalışıyor. Her gün yeni bir gündem yaratmaya alışmış olan Cumhurbaşkanı, başka gündemlerin de peşinde koşmanın verdiği sancıyla artık sadece hakaret edebiliyor."
"4 ŞEHİT CENAZESİNE 1 UÇAK VERDİLER"
Şırnak'ta düşen helikopterde şehit olan askerlerin naaşlarının sadece bir uçakla taşındığını dile getiren CHP'li Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İftar yemeğini siyasete bulayan, küslerin barışması gerektiği bir ayda herkesin cumhurbaşkanı iken, halkın yüzde 50'sine hakaretler yağdıran Cumhurbaşkanına sormak istiyoruz: '5 tane uçağın var. Havuzda 9 uçak var. Bakanlar taksi gibi kullanıyor, biniyor gidiyor. Hatta gözümüz yok, şehit cenazelerinde bakanlar aldılar, uçakla gittiler. Ama GATA'dan otopsiden çıkan 4 şehidimiz var. Analar babalar bir gündür naaşların adli tıptan çıkmasını bekliyorlar. Ayakta duracak halleri yok. Ağızlarına 30 saattir yemek koymamış şehit anası, şehit babası. Bunlar 4 şehidimize bir uçak verdiler. Oradaydım. Önce iki uçak verildi, sonra teke indirildi. Sabaha kadar dolmuş çektiler. Amasya'ya gitti, Malazgirt'e indi. Balıkesir'den Manisa'ya geldi. Saat 22.00'da kalkan uçak 03.15'te Manisa Akhisar'a indi. O şehidin anası babası ayakta titreye titreye durdu. 4 şehide 1 uçak verip, dolmuş çeker gibi 'tasarruf olsun' diye şehitlerinden bir uçağı esirgeyen Cumhurbaşkanı'na soruyoruz; sen hangi milliyetçilikten, hangi vatanseverlikten, hangi şehide saygıdan bahsediyorsun. FETÖ'de, PKK'da şu anda oturup gerine gerine, mutlu mutlu Cumhurbaşkanı'nın onlar için yaptığı propagandaya seviniyor. Terörle mücadelede terör örgütünün adı anılmaz ki reklamı yapılmasın diye. 60 gün boyunca hep bunu yaptı: Şimdi ramazanda, 30 gün her iftarda çıkıyor, 'DAEŞ' diyor, 'PKK' diyor. İftar yemeklerinde dostluk, kardeşliği, birliği anlatacağına karşı karşıya kaldığımız durum Cumhurbaşkanı'nın hezeyanlarıdır."
EŞİNİ SEKRETER ATAYAN REKTÖRE TEPKİ
Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'ın eşini İslami Bilimler Enstitüsü'ne sekreter olarak atamasını da eleştiren Özgür Özel, "'Yeni Türkiye' dedikleri aslında hepimizi dünyaya rezil ettikleri böyle bir şey" dedi. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Referandum sırasında kuvvetler ayrılığının önemine, liyakata vurgu yaptığımızda bir kişinin partili cumhurbaşkanı olduğunda bütün hakimleri, bütün savcıları atayacağında bunu söylemiştik. Bu tek adam rejimidir. Şimdi yaptığı seçime bakıyorsunuz, adam eşini seçmiş. Bu işlerde meselenin anası ne ise danası o olur. Meselenin anası Ankara'da Beştepe'de oturuyor, danası da Denizli'de kendi eşini bir makama getiriyor. Sonra diyor ki, 'layık olduğu için yaptım'. Tabi herkesin eşi en iyisine layıktır. Ama devlet bir kişinin eşinin gönlünü almak için, kırdığı kalbini almak, evlenme yıldönümü hediyesi olarak makam dağıtacağı bir yer değildir. Devlet ciddi bir yerdir. AKP'nin yeni tek adam rejiminin Denizli'ye yansıması bu olmuştur. 81 ilde partili savcıları hakimleri şu an seçiyorlar ve dağıtacaklar. 81 ilin bütün yöneticileri artık partilidir. Partili olmasa da partili olma şüphesi altındadır."