CHP'li Keskin "devlet sırrı"nı sordu

CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bu yasama döneminde de TBMM Adalet Alt Komisyonu gündemine alınan "Devlet Sırrı Kanunu" tasarısını sordu.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na Başbakan Erdoğan'ın yazılı cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Keskin, "Yeni tasarı, devlet sırrının kapsamını genişletmiş, güvenlik ve siyaset dışında ekonominin tüm alanlarında gerekli görülen belgeler de devlet sırrı ve gizliliği kapsamına alınabilir hale getirmiştir. Bu itibarla, devlet sırlarının Hükümetin güdümüne sokulması içeriği taşıdığından Yargı çevrelerinde ve toplumda derin kaygılar yaratmıştır" dedi.

Keskin şöyle devam etti:
"Tasarıyla devlet Sırları yeniden tanımlanmakta, hangi belge ve bilginin devlet sırrı olacağına İlişkin karar verme yetkisi bakanlık müsteşarlarından oluşacak bir kurula verilmektedir. Tasarıda devlet sırrı (Açıklanması veya öğrenilmesi devletin Dış İlişkilerine, Milli Savunmasına ve Milli Güvenliğe zarar verebilecek, anayasal düzen ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek, bu nedenlerle gizli kalması gereken Bilgi ve belgeler) olarak tanımlanıyor. Devlet sırrının hukuk devleti ilkesinin Gereklerine aykırı biçimde yorumlanamayacağı ve uygulanamayacağının altı çiziliyor.
Ancak Devlet sırrı tanımının oldukça geniş kapsamlı ve muğlak olması, devlet sırrının ne olduğuna karar verecek müsteşarların nihayetinde hükümete bağlı memurlardan oluşması sorunu çözmek yerine daha da derinleştirecektir. Çünkü mahkemelere yapılacak herhangi bir itirazda konu, Başbakanlık Müsteşarı Başkanlığında Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları müsteşarlarından oluşacak Devlet Sırrı Kurulu'na iletilecek. Kurulun kararlarına karşı dava açılabilecek. Bu davalarda nihai görüş bildirme yetkisi ise Başbakan'ın başkanlık edeceği ve bakanlardan oluşacak Devlet Sırrı Üst Kurulu'nda olacak."

Türkiye'de bu sır kavramının "geçmişte olduğu gibi yine kötü amaçlı kullanılacağını" belirten Keskin, suçların örtbas edilmesi için yasal zemin hazırlandığını da iddia etti. Keskin, Başbakan'a şu konularda sorular yöneltti:
"Devlet sırları gibi bir ülke için hayati önem taşıyan bir alanın yönetimi niçin siyasal iktidarların egemenliğine verilmektedir? Neden bağımsız bir kurul oluşturulması gündeme alınmamıştır? Tasarıya göre Devlet Sırrı niteliği süreli ve süresiz olarak verilebilecek, bunlar kurulca her zaman değiştirilip kaldırılabilecektir. Sırrın muhafaza süresi, süreli olanlarda 75 yıl, süresiz olanlarda 50 yıl geçmeyecektir. Bu kadar uzun süreler konulmasının amacı nedir?

Başbakanlığın tasarı hükümleri uyarınca Genelkurmay Başkanlığı, Bakanlar ve Milli Güvenlik Kurulu'nun görev alanlarına ilişkin belge ve bilgileri Devlet Sırrı olarak belirlenmesini Kurulun teklif etmesi, Siyasal İktidarların tasarruflarına dokunulmazlık zırhı getirmiyor mu? Cumhurbaşkanlığı'na ait bilgi ve belgelerin niteliğinin saptanma yetkisinin Cumhurbaşkanlığına bırakılması, Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu ile bağdaşmakta mıdır? Gizli belge ve bilgilerin, Kurum ve kuruluşlarca, gerekçesi açıklanmak koşulu ile mahkemelere gönderilmesinin engellenmesi, açık bir yönetim anlayışına uygunluk taşır mı?"