CHP'li Kart'tan parti yönetimine uyarı
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen tüzük uyarısı üzerine parti yönetimini, "Parti Meclisi'nin bu aşamadan sonra MYK'ya meşruiyet ya da yasallık kazandırması mümkün değildir. Kurultayın toplantıya çağrılması zorunluluk halini almıştır" diye uyardı.
cumhuriyet.com.trCHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yaptığı dört sayfalık yazılı açıklama ile parti yönetimini sert bir biçimde uyardı. Açıklamasına, "Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi ve MYK üyelerine tarihi sorumluluklarının gereğini yapmaları ve kişisel olarak sorumlu olmamaları amacıyla kamuoyu önünde yapılan uyarıdır" diye başlayan Kart, "CHP'nin yönetim kademelerindeki hukuk ve tüzük ihlalleri, partinin tüzel kimliğini tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Bu ihlallerin gelişen süreç içinde, telafisi mümkün olmayacak sonuçlar yaratması kaçınılmazdır" dedi.
'Kişisel hırs ve hesaplarla ihlaller bilinçli olarak yaratıldı'
22-23 Mayıs'ta yapılan 33. Kurultay'da, genel başkan seçiminden sonra verilen önergenin yasal bir dayanak ve değerinin olmadığının açık ve tartışmasız olduğuna dikkat çeken Kart, şöyle dedi: "Bu sebeple, genel başkan seçiminden sonraki işlemlerin ve organ seçimlerinin yasal dayanağı yoktur. Kurultay iradesi bu aşamadan itibaren, usulsüz olduğu bilinen bir önerge ile iğfal edilmiştir. Esasen parti yönetiminde hukukçu kimlikleri öne çıkan yöneticilerin, bu kavramlara hakim olamamaları düşünülemezdi. Ancak, kişisel hırs ve hesaplarla bu ihlallerin bilinçli olarak yaratıldığı görülmektedir."
Kart, kurultay istedi
"Genel başkan seçiminden sonraki kurultay iradesi yaşanmakta olan heyecan ortamı içinde sakatlanmıştır" diyen Kart, "Bunu giderecek olan irade yine kurultayın kendisidir. Parti Meclisi ya da MYK bu sakatlığı ortadan kaldıramaz. Kurultay iradesi bu süreçte devreye girmediği takdirde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi sürecinde, partinin tüzel kimliği ciddi darbeler alacaktır. Böyle bir tablonun devamında CHP hem siyaseten hem de yasal olarak zaafiyet içine girecektir" diye uyardı.
Parti yönetimini uyardı
"Mevcut Parti Meclisi yapılanması ile yönetimin devam etmesinde yasal sakınca bulunmadığı kabul edilse bile; bu durum, MYK yapılanmasından doğması kaçınılmaz olan vahim sonuçları ortadan kaldırmayacak ve bertaraf etmeyecektir" diyen Kart, parti yönetimini şu sözlerde uyardı: "22-23 Mayıs Kurultayı sonrasında oluşan MYK'nın yasal dayanağının olmadığı açıktır. Yok hükmünde olan MYK, onlarca işleme imza atmıştır. 12. madde gereğince üye kayıtları yapmış, görevden alma işlemleri tesis etmiştir. Tüm bu işlemlerin yasal dayanağı olmadığından, ilgili kişi ya da örgütlerin yargı yoluna başvurmaları söz konusu olacaktır. Daha da önemlisi; MYK'nın yaptığı harcamaların da yasal dayanağı yoktur. Genel Sekreter ve Genel Sayman imzası ile yapıldığı bilinen, ancak, sonuçta MYK'nın tüm üyelerinin bilgisi, onayı ve sorumluluğu dahilinde yapıldığı açık olan bu harcamalardan, MYK üyelerinin kişisel olarak ve müteselsilen sorumlulukları söz konusu olacaktır."
'Yeni MYK, eski MYK'yi ibra edemez'
"Yeni MYK'nın eski MYK'yı ibra etmesi söz konusu olamaz" diyen Kart, "Parti Meclisi'nin de böyle bir yetkisinin olmadığı bilinmektedir. Bu yetkiye sahip olan organ sadece kurultaydır" diye konuştu.
'Parti Meclisi MYK'ye meşruiyet kazandıramaz'
Parti Meclisi'nin bu aşamadan sonra MYK'ye meşruiyet ya da yasallık kazandırmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Kart, şöyle dedi: "Kurultayın toplantıya çağrılması zorunluluk halini almıştır. Bu sürecin Anayasa Mahkemesi'ne yansıtılması veya Mahkeme tarafından çözüme bağlanması yolundaki muhtemel değerlendirmeler, kurultay iradesini iğfal edenlerin kişisel sorumluluklarını kamufle etmeleri ve bertaraf etmek istemeleri girişiminden başka bir anlama gelmez. Açık olan gerçek şudur; CHP'nin tarihi ve tüzel kimliği, hiç kimsenin kişisel hırslarının ve hesaplarının tatmini için araç olarak kullanılamaz."
'Hazine kesintisi ya da kapatma davalarının önü açılır'
2005 yılında tüzük ihlalinden dolayı ihtar yaptırımının uygulandığını hatırlatan Kart, "Yeni ihtar uygulamalarının ise kaçınılmaz olarak Hazine kesintisi ve kapatma davalarının önünü açabileceği ve maalesef Anayasa Mahkemesi'nin artık siyasi iktidarın müdahalesine açık bir yapıya dönüştüğü, en azından bu konuda genel bir kanının bulunduğu göz önüne alındığında; sorumluluk sahibi hiçbir CHP'linin bu tür sonuçları kabullenmemesi gerektiği açıktır" diye uyardı.
'Kamu davaları açılabilir'
Atilla Kart, parti yönetimine uyarılarını şu sözlerde sürdürdü: "Parti, tüzel kimlik olarak yaptırımlara muhatap olacağı gibi, yönetim kademelerinde görev yapanların kişisel olarak hukuki ve cezai anlamda sorumlulukları söz konusu olabilecektir. Yakın siyasi tarihimizde bunun ibret verici örnekleri yaşanmıştır.Referandum dahil olmak üzere yasal olmayan MYK harcamalarından dolayı kamu davalarının açılması, yapılan harcamalar kadar sorumluların para cezasına mahkum olmaları ve bu cezaların ilgili ve sorumlu MYK üyelerinden rücuan tahsili sonuçları doğabilecektir."