CHP'li kadınlardan tecavüz protestosu (30.01.2016)
CHP Ataşehir Kadın Kolları ve İlçe Örgütü üyeleri, 19 yaşındaki genç bir kızın geçtiğimiz hafta Cumartesi gecesi saat 03.00'te Kadıköy Bostancı'da tecavüze uğramasını protesto etti.
DHA
Kadıköy, Kozyatağı Metro İstasyonu çıkışında toplanan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ataşehir Kadın Kolları üyesi ve CHP Ataşehir İlçe Örgütü üyesi yaklaşık 200 kişi, geçtiğimiz hafta Kadıköy Bostancı'da Cumartesi gecesi 19 yaşındaki genç bir kızın tecavüze uğraması olayını saat 03.00'te protesto etti. Ellerinde “Kadına değil şiddete el kaldır", “Saat 3 insanlık" ve Kadınlar erkeklerin namusu değildir" yazılı pankart ve döviz taşıyan çok sayıda kadın, “Kadınım, özgürüm, anayım" ve “kadına uzanan eller kırılsın" şeklinde sloganlar attı. Kadınların yanı sıra erkeklerin de katıldığı protestoya, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Onursal Adıgüzel ,CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Kenan Otlu, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak ve CHP Ataşehir Gençlik Kolları Başkanı Cenk Emlik de katılarak destek verdi.
“SORUN GECE SOKAKTA OLAN KIZ DEĞİL, KARANLIĞA TESLİM OLMUŞ BEYİNLERİMİZDİR"
Grup adına basın açıklamasını yapan CHP Ataşehir Kadın kolları Başkanı Nihan Erol, günümüzde toplumu muhafazakarlaştırma uygulamalarının kadın kimliği ve rolleri üzerinden uygulandığını belirterek, “Bunun en son örneği Bağdat Caddesi'nde evine gitmek isteyen ve tecavüze uğrayan kızımız olmuştur. Bilmeliyiz ki sorun gece 03.00'te sokakta olan kız değil, karanlığa teslim olmuş beyinlerimizdir. Türkiye'de cinsiyet eşitliğinde 142 ülke içinde 125. Sıradayız. AK Parti'nin iktidarda olduğu son 13 yıl içinde 5406 kadın katledildi ve ne acıdır ki, ülkemizde yaşayan her iki kadından biri fiziksel ve cinsel şiddete maruz bırakılıyor. Herkes bilmelidir ki kadına şiddet acizliktir. Kadına fiziksel, cinsel şiddet ve tacizde bulunanlar kadar, bu duruma sessiz kalanlarda toplum vicdanında hesap verecektir. Biz kadınlar erkek faşizmine inat cinsiyet eşitliği için, bedeni parçalanarak katledilen Münevver Karabulut için, Özgecan ve nice sümen altı edilen katledilen, tecavüze uğrayan, tercihlerinden dolayı ötekileştirilen ve ikinci sınıf muamele edilen kadınlar için kadına yönelik şiddetle mücadeleye devam etmek zorundayız ve devam edeceğiz. “ şeklinde konuştu.
“HER ZAMAN MEYDANLARDA OLACAĞIZ”
Protestoya katılan bir kadın ise, “Bizler doğanın çok önemli bir parçasıyız. Kadınlara sadece cinsel obje olarak bakılması çok yanlış. En az erkekler kadar kuşlar kadar, ağaçlar kadar kelebekler kadar kadınların da yaşama hakkı var. Bu yaşama hakkını elimizden alanları her zaman kınayacağız. Her zaman meydanlarda olacağız." şeklinde konuştu.
Yoldan geçerken kalabalığı görerek duran bir taksi şoförü de, “Kadına tecavüz olayının kabullenecek bir olay olmadığını belirterek ,"Ben taksiciyim, İstanbul'da ne kadar kadınımız varsa güvenle taksiye binebilirler. Sabahlara kadar çalışıyoruz. Ekmeklerini yiyoruz. Bizden yana sıkıntıları olmasın." dedi.
Grup, yapılan basın açıklamasının ardından dağıldı.
Zonguldak'ta CHP'lilerden 'tecavüz' protestosu
CHP Zonguldak İl Kadın ve Gençlik Kolları üyeleri de 19 yaşındaki E.F.P.'nin İstanbul Kadıköy'deki Bağdat Caddesi'nde geçen pazar günü sabaha karşı saat 03.00'te tecavüze uğramasını aynı saatte protesto etti.
Zonguldak Valiliği önünde yapılan eyleme, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun ve CHP İl Kadın ve Gençlik Kolları üyesi yaklaşık 40 kişi katıldı. Geçen 24 Ocak'ta Bağdat Caddesi'nde üniversite öğrencisi E.F.P.'nin tecavüzüne uğramasına tepki gösteren grup, 'Her yerde, her saatte, her koşulda insanlık suçlarına karşıyız!' yazılı pankart açtı. Basın açıklaması yapan CHP Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, acı olanın çoğu kadının genellikle bedelini canıyla ödediği bu iğrenç olayların sonunda faturanın yine kadına çıkartılması olduğunu söyledi. Mağdur kadının olayın travmasını atlatamadan kendisine yapılan ağır eleştiri ve suçlamalar ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Kır, şöyle dedi:
"Kadın olup elbise giymek, çalışmak, gülmek, gezmek, araba kullanmak, istediği yerde istediği satte özgürce oturmak suç değildir. Özgecan cinayeti ile yaşadığımız acıdan ve utançtan ders almamış gibiyiz. Kadınlarımızın bu vahşeti yaşamaması için Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerekli yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyoruz."