CHP'li Gürer: "Yerli üreticiye vermediğini yine yabancıya verecek"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hububat ve bakliyat alım fiyatlarını değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2021 yılı hububat ve bakliyat taban fiyatlarını değerlendirdi. 

"Geçen yıla göre ekmeklik buğdayın ton fiyatında yüzde 36’lık artışla bu yıl 2 bin 250 liradan TMO’nun alım yapacağı açıklandı" diyen  Gürer, arpa ve çavdarın 1750 lira, kırmızı mercimeğin 5 bin lira, yeşil mercimeğin 4 bin 150 lira, nohutun da 4 bin 50 lira olarak belirlendiğini ancak bu fiyatların halen borsada işlem gören fiyatların altında kaldığını belirtti.

Açıklanan taban fiyatlarının üreticilerin beklentilerinin altında kaldığına işaret eden Gürer, taban fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 36 civarında arttığını ancak aynı dönemde girdi maliyetlerinin ise yüzde 60’ların üzerinde artış gösterdiğini ifade etti. 

Geçen yıl Ağustos ayında 1700 liradan satılan üre gübresinin bugün 3 bin 700 liraya kadar çıktığını anlatan Gürer, gübrenin yanı sıra tohum, ilaç, mazot, tarla kirası, biçerdöver gideri ve diğer girdi maliyetlerine de ciddi oranda  artış meydana geldiğini hatırlattı. 

MALİYETİN ALTINDA FİYAT 

Kuru tarımda bir dönümde üretilen ekmeklik buğdayın maliyetinin geçen yıl 514 lira iken bu yıl destekler düştükten sonra 690 liraya çıktığını kaydeden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “TÜİK’in verilerine göre kuru tarımda 1 dönümde 270 kg buğday hasat ediliyor. 1 ton buğday 3.5 dönüm alanda yetiştirilebiliyor. Bir dönümün maliyeti 690 lira olduğuna göre, 3.5 dönümün maliyeti de  açıklanan taban fiyatı geçiyor. Bu maliyet hesabının içinde tarla kirası, ilaç, gübre, tohum, biçerdöver, mazot ve sigorta gibi girdiler var. Amortisman giderleri bu maliyet hesabında yok. Amortisman giderleri de katıldığında maliyet daha da artacak.  1 ton buğdayın taban fiyatının 2 bin 250 lira olarak açıklanması, üreticilerin masrafını dahi karşılamıyor. Bazı bölgelerde 1 dönümün verimi 400 kg geçiyor. Bu bölgelerde çiftçi kazansa da genele bakıldığında çiftçi kaybediyor. Kuraklık ile oluşan sorun dikkate alındığında da sıkıntı artıyor” diye konuştu. 

300 DOLAR İTHAL FİYATI  

Ömer Fethi Gürer yaptığı açıklamada, kuraklık nedeniyle üretimin düşmesi sonucu ithalata yönelineceğini, bugün buğday ithal edebileceğimiz ülkelerde ekmeklik buğdayın tonunun Türkiye'ye teslimi en az 300 dolar olacağının görüldüğünü söyledi. Gürer, TMO’nun buğday alımında yerli üreticiye verilen taban fiyatın çok fazlasını, buğday ithal edeceği yabancı ülkelerin üreticilerine vermek zorunda kalınacağı uyarısında da bulundu.

BU YIL KURAKLIK VERİM KAYBINA NEDEN OLACAK 

Gürer, “Yıllık ortalama 20 milyon ton buğday üretilen ülkemizde kuraklık nedeniyle bu yıl en az 2 milyon ton daha az üretim  olacağı görülüyor. Her yıl 8-10 milyon ton buğday ithal ediyoruz. Bu yıl kuraklık nedeniyle oluşacak verim kaybından dolayı daha çok ithal etmek durumunda kalabiliriz. Geçen yıl TMO ekmeklik buğdayda yerli üreticiye 1650 lira, makarnalık buğdayda ise 1800 lira taban fiyat açıklamış, hasat döneminde ise yabancı ülkelerden ekmeklik buğdayı 1800 liradan, makarnalık buğdayı ise 2 bin 450 liradan almak zorunda kalmıştı” hatırlatmasında bulundu. 

BORSA FİYATLARI BİLE TMO’NUN TABAN FİYATLARINDAN FAZLA 

Hububat ve bakliyat borsalarındaki fiyatlar ile Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan taban fiyatlarını kıyaslayan Ömer Fethi Gürer, “Kırmızı mercimeğin taban fiyatı 5 bin lira olarak açıklandı ama borsalarda 6 bin liradan işlem görüyor. Geçen yıl ürettiğimizden fazla ithal ettik. Hububat borsasında da açıklanan taban fiyatların üzerinde fiyatlarla işlem görüldüğü belirtiliyor. Açıklanan taban fiyatları bugünün borsa fiyatlarından bile düşük” dedi.

ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ

Taban fiyatın beklentilerin altında açıklandığına işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Esas olan kendi çiftçimizi desteklemek ve üretim yapmasını olanak sağlamaktır. Girdi maliyetlerinin en aza indirilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması şarttır. Çiftçi desteklenmeli ve özellikle sulu tarım yapılabilecek olanakların artırılmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu şekilde bir düzenleme yapıldığında hem dışa bağımlılık azalır, hem maliyetler düşer hem de çiftçimizin yüzü güler. Doğal olarak buğday fiyat artışı un ve ekmek fiyatlarına yansıyacak ve tüketici mağduriyeti de artacaktır. Özelleştirme ile yok edilen ilaç, gübre ve tohum üreten kuruluşlar hala kamuya ait olsaydı bugün girdi fiyatları bu kadar artmayacak, maliyetler bu denli yükselmeyecekti. Gübreyi dahi Bulgaristan’dan ithal eden bir ülke durumundayız. İthalatın gölgesinde, tüccarın eline bırakılan çiftçi kazanmıyor. Çiftçinin refahı artmadığı için çiftçiliği bırakıyor. Düşük girdi sağlamak adına, kamucu bir yaklaşımla sorunlara çözüm aranmalı ve yaratılmalıdır” şeklinde konuştu.