CHP'li Girgin'den 'Özel Koruma Bölgeleri' için araştırma önergesi
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Meclis'e sunduğu araştırma önergesinde 'Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde izin verilen maden arama ve üretme faaliyetlerinin yarattığı çevre ve sağlık sorunlarının araştırılmasını istedi. Kendisi de eski bir maden işçisi ve sendikacı olan Girgin, çevreyi korumayan madenciliğin en büyük zararının yine madenciliğe ve maden işçilerine olduğunu vurguladı.
İZMİR / CumhuriyetCHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesine ilişkin “Türkiye doğal zenginlikleri açısından zengin bir coğrafyada yer almaktadır. Bu zenginlikleri korumak ve yaşatmak için bazı bölgeler 'Özel Çevre Koruma Bölgeleri' ilan edilir. Bu bölgelerde aynı zamanda maden yatakları da bulunmaktadır. Yasal mevzuatımız 'Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde maden arama ve üretme faaliyetini yasaklamamış sadece çeşitli izinlere bağlamıştır” dedi.
Bu izinleri düzenleyen “Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği”nin 29. ve 30. Maddelerinin değişmesi gerektiğini vurgulayan Girgin “Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde madencilik arama ve üretme izinleri verilmemelidir” dedi.
Girgin sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP olarak ülkemizin turizm alanındaki büyük potansiyelinin, ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasında, insanlarımızın doğal hakları olan dinlenme gereksinimlerinin karşılanmasında çok önemli bir araç olduğuna, bu nedenle turizm sektörünün, ülkede gelişmenin öncü sektörlerinden biri olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanmaktayız.”
Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nin de bu perspektifle; çevreye duyarlı, doğal ve kültürel değerlerimizin sağlıklı kullanımı ve korunmasını gözeten, kaynakların en rasyonel şekilde değerlendirilmesine olanak sağlayan, planlı, sürdürülebilir bir politika ile ele alınması gerekiyor.”
"ENERJİ EKONOMİ ÇEVRE: BİRİNİ DİĞERİNE FEDA ETMEMELİYİZ"
Enerji politikalarının nasıl olması gerektiğine dair bir çerçeve çizen Girgin şöyle devam etti: “Enerji, ekonomi ve çevre; görevimiz, bu üçlü sac ayağının birini diğerinin uğruna feda etmeden dengede tutabilme becerisini göstermektir. Çevreyi katlederek enerji üreteceksek yaşam imkânlarımız elimizden gittiğinde enerjiyi ne yapacağız? Enerjiyi üretemezsek yaşayamayacağız. Çevreyi ne yapacağız? Ekonomiyi enerjiyle beslemediğimiz takdirde insanların karnını nasıl doyuracağız? Bu üçlüyü en rasyonel şekilde dengede tutmalıyız.
Oysa AKP’de, enerji, ekonomi, çevre üçlemesinde dengeyi gözetmeyen, kısa vadeli maddi çıkarları esas alan bir anlayış hâkimdir. İnsan hayatını tehdit eden boyutta doğaya zarar veren enerji üretimi uygulamaları birbirini izlemektedir. Emekçilerin canlarını hiçe sayan kâr odaklı bir madencilik anlayışı hüküm sürmektedir. Yaşam damarlarına kastedildiğini gören halkımız doğru düzgün, hukuka uygun, sosyal projelendirilmesi yapılmış yatırım projelerine de haklı olarak güvensizlikle yaklaşmaktadır.
Bu yaklaşımın en büyük zararı, kurallara uygun madencilik yapanlara ve dolayısıyla maden emekçilerine olmaktadır.”
1988 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) olarak tespit ve ilan edilen Fethiye’de, Kayaköy ve Ölüdeniz Mahallelerinin ÖÇK sınırları içinde kalan 6 noktasında Sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynaklar Arama Faaliyeti yapılacağına dair bir yatırım planlandığı ve bu konuda 30.03.2020 tarihinde ÇED yapım sürecinin başlatıldığını tespit ettik. Bu konuda çabalayan herkesin yarattığı kamuoyu baskısı sonucunda Çevre Bakanlığı Yanıklar Mahallesi için olumsuz ÇED raporu vererek, projenin bütünüyle iptal edilmesinin önünü açtı. Doğru olan Özel Çevre Koruma Bölgeleri için daha baştan maden arama ve üretme izninin verilmemesidir.