CHP'li Gazalcı'dan tepki

Mustafa Gazalcı yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Çelik'in "Bu konuda halktan gelen istek üzerine Anayasanın 'Din ve vicdan hürriyetini' düzenleyen 24. maddesine göre bir yasa tasarısı hazırlayıp Başbakanlığa sunduk" ve, "daha önceki yasal düzenlemenin 44 yıl önce yapıldığı için gereksinimlere karşılık vermediği" sözlerine karşı şunları dile getirdi:
"Bu yanlış yaklaşımın neresini düzeltmeli, Anayasa'nın bir de devletin laik olduğunu vurgulayan 2. maddesi, eğitimin 'çağdaş bilim ve eğitim esaslarına' göre düzenlenmesini öngören 42. maddesi, devrim yasalarında öğretim birliğini zorunlu gören 174. maddesi var.

Eğitimin laik, bilimsel olmasını öngören 1973 tarih ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası var. 1997'de büyük gürültüler yıllar süren savaşımlar sonucunda kazanılan 4306 sayılı 8 yıllık kesintisiz ilköğretim yasası var. Bu tasarı bütün bu tasarılara aykırıdır. Öğretim birliğini biraz daha bozar. Eğitimi dinselleştirir. Bilimsel temele dayanan Cumhuriyet eğitimi biraz daha kuşatılır."

"Yaz Kuran kurslarına zaten her yaştan çocuk gidiyor"

Gazalcı, yasanın daha önce de değişikliğe uğradığını belirterek, şunları ifade etti:
"Bakan'ın dediğinin aksine zaten fiilen yaz Kuran kurslarına her yaştan çocuk gidiyor. AKP döneminde yaz Kuran kurslarının denetimi ilköğretim müfettişlerinden alındı. Kaçak Kuran kurslarına verilen cezalar indirildi, hapis cezaları kaldırıldı. Üstelik Sayın Bakan'ın 44 yıldır yasa duruyor demesi de doğru değil. Birçok kez değişikliğe uğradı. Haftada 3 gün olan süre 5 güne çıkarıldı. İlköğretimin 5. sınıfını bitirenlerin gitmesi için yasal düzenleme yapıldı."

Resim, müzik gibi derslerin 1 saat okutulmasına karşın, din kültürü dersinin zorunlu olarak ilköğretimin 4. sınıfından 8. sınıfa kadar haftada 2 saat okutulduğunu belirten Gazalcı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"22 Temmuz 2009'da YÖK katsayıları eşitleyerek eğitimi dinselleştirme yolunda bir adım attı. İmam Hatip Lisesi çıkışlılara bütün üniversite bölümlerini açtı. Şimdi yeni tasarıyla ilköğretimi, hatta okula gitmeyen çocukları da dinsel eğitimden geçirmek istiyor. AKP gitmeden laik, bilimsel eğitimi, öğretim birliğini korumak olanaksız. Her şeye karşın tasarıya karşı çıkmalı, zaten delinmiş olan 8 yıllık kesintisiz eğitim daha çok deldirilmemelidir."