CHP'li Cankurtaran: Ankara Valiliği 4. Murat’a özeniyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Ankara Valiliği’nin saldırı olabilir gerekçesiyle güneş battıktan sonra türkü ve şarkı söylenen basın açıklaması ve eylemleri yasaklama kararına tepki gösterdi.

cumhuriyet.com.tr
<video:749265>

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Ankara Valiliği’nin saldırı olabilir gerekçesiyle güneş battıktan sonra türkü ve şarkı söylenen basın açıklaması ve eylemleri yasaklama kararına tepki göstererek, “Bu karar 4. Murat döneminde ayaklanma çıkabilir gerekçesiyle gece sokağa çıkılmasının yasaklanmasına benziyor. Ankara Valiliği, 4 Murat’a özeniyor” dedi.

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, referandumdaki desteklerinden dolayı vatandaşlara yönelik başlatılan teşekkür ziyaretlerine Fatih’te devam etti. CHP Fatih İlçe Başkanlığı’nda, İlçe Başkanı Soner Özimer ile birlikte gündeme dair bir basın açıklaması da yapan Cankurtaran, ilk olarak Sözcü Gazetesi çalışanları Mediha Olgun ve Gökmen Ulu’nun tutuklanmasına tepki göstererek şöyle konuştu:

 “KELEPÇELER SÖZCÜ ÇALIŞANLARINA DEĞİL, GAZETECİLİĞE VURULDU!”

 "Dünyanın her yerinde gazetecinin görevi bir olay olduğunda haberi zamanında ve detaylarıyla vermektir. Hangi ülkede bir darbe olsa Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nın nerede olduğu haberleştirilir. Gazetecinin görevi haberi vermektir, gazeteci kimsenin şahsi koruması değildir. Sözcü çalışanlarının tutuklandığı gerekçelerle her gazeteci tutuklanabilir. Artık gazetecilik yapmayın denilmektedir açıkçası. Hani Erdoğan’a ve AKP’ye göre gazetecilikten dolayı kimse tutuklu değildi? Ancak bugün tutuklanan iki kişi de sırf gazetecilik yaptıklarından tutuklanmışlardır. Çünkü karşılarında art niyetli bir iktidar ve onun baskısı altında bir yargı vardır. Bugün kelepçeler Sözcü çalışanlarına değil aslında gazetecilik mesleğine vurulmuştur. Bu tutuklanma gerekçesi dünyada hiçbir yerde anlatılamayacak bir yüz karası olarak kalacaktır.”

CANKURTARAN’DAN ANKARA VALİLİĞİ’NE 4. MURAT BENZETMESİ

 Cankurtaran, Ankara Valiliği’nin saldırı olabilir gerekçesiyle güneşin batımından sonra ateş yakmak suretiyle eylem yapılması, şarkı, türkü, marş vb. sloganlar atmak suretiyle toplantı, basın açıklaması düzenlenmesinin yasaklanmasına dair kararını da eleştirerek, “Bu karar 4. Murat döneminde ayaklanma çıkabilir gerekçesiyle geceleri sokağa çıkılmasının yasaklanmasına benziyor. Ankara Valiliği, 4. Murat’a özeniyor” diyen Cankurtaran, “Aradan dört yüzyıl geçti zihniyet değişmedi. Güvenlik gerekçesi bir kez daha demokratik bir hakkın önüne engel olarak konuluyor” diye konuştu.

 “ERDOĞAN’IN AKAR VE FİDAN’A GÖSTERDİĞİ ALAKA KONTROLLÜ DARBE ŞÜPHELERİNİ GÜÇLENDİRİYOR”

 Cankurtaran’ın gündeminde 15 Temmuz darbe girişiminin “Kontrollü bir darbe” olduğu iddiaları da vardı. Cankurtaran, Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a gösterdiği ilgi ve alakanın dikkat çekici olduğunu belirterek, “İlk başta bakıldığında her ikisinin de darbe girişiminden zamanında haberdar olamamış, önlem alamamış ve hükümeti erkenden uyaramamış kişiler olarak görevlerinden alınmaları gerekiyor. Ancak tersine darbe girişiminden sonra her ikisinin de Erdoğan’la aralarından su sızmamaya başladı. Erdoğan nereye gitse Akar’ı da beraber götürüyor hatta bu nedenle medyada Akar’ın 2019’da kazanması halinde Erdoğan’ın yardımcılarından biri bile olabileceği iddia ediliyor.  Davutoğlu’nun ve pek çok dava arkadaşının gözünün yaşına bakmayan Erdoğan’ın Akar ve Fidan’a gösterdiği ilgi alaka ancak verilen zor bir görevi yerine getiren yada önemli bir sırrı bilen kişilere gösterilen ilgiye benziyor. Sırf bu garip ilişki bile 15 Temmuz darbesinin kontrollü bir darbe olduğu konusundaki şüpheleri güçlendiriyor” dedi.

CANKURTARAN’DAN SOYLU’YA SERT TEPKİ: “ÇOCUKLARIMIZI TACİZ EDİLSİNLER DİYE DE OKULA GÖNDERMİYORUZ!”

 Cankurtaran’ın gündeminde açlık grevindeyken skandal bir kararla tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz" şeklindeki sözleri de vardı. Cankurtaran, “Hakkını arayan iki insanı terörist ilan eden Soylu’ya şunu sormak lazım. Hak aramak ne zamandan beri teröristlik oldu? Ayrıca biz çocuklarımızı taciz edilsinler diye de okula göndermiyoruz ama taciz edildikleri kimi yandaş vakıflar iktidarınız tarafından el üstünde tutuluyor. Önce iktidarınız çocuk tacizcilerini korumayı bıraksın” şeklinde konuştu.

“REŞAT PETEK SAHTE BELGELERLE HÜKÜM VERMEKTEN VAZGEÇEMEMİŞ”

Sahte bir belgeye dayanarak Fethullah Gülen’in 1967’de CHP’ye bağış yaptığını iddia eden AKP Milletvekili Reşat Petek’i eleştiren Cankurtaran, “Üstelik bunu yapan kişi sözde bir hukukçu. Ergenekon operasyonları döneminde FETÖ tarafından üretilen sahte belgelere dayanarak bugün adları FETÖ ile anılan kişilerle birlikte şahsiyet cellatlığı yaparak hükümler veriyordu. Bu alışkanlığından vazgeçememiş ki şimdi sahte belgeyle CHP’ye çamur atmaya çalışıyor ama o çamur bize tutmaz” dedi.

“VATANDAŞ RAMAZAN’A CEBİNDEKİ YANGINLA GİRDİ”

Enflasyonun tırmanışa geçmesiyle birlikte gıda fiyatlarında son aylarda ciddi bir artış yaşandığını hatırlatan Cankurtaran, “Çarşıda pazarda fiyatlar el yakıyor. Vatandaş Ramazan’a cebindeki yangınla girdi. Domatesin 10 liradan satıldığını bu hükümet döneminde gördük. En temel ihtiyaç ürünlerinde bile gözle görülür fiyat artışları vatandaşların bütçesini zorluyor. Halkın ekonomisi krize gireli çok oldu. Sadece 6.5 milyon insanın 1402 lira olan asgari ücretle çalıştığı Türkiye’de Kamu-Sen’in araştırmasına göre tek kişilik yoksulluk sınırı 2 bin 510 lira oldu. Tek kişiyi bırak milyonlarca aile bu rakamın da altında paralara yaşıyor. Tablo bu kadar vahimken Türkiye’de halen kalkıp birilerinin her şeyin yolunda olduğunu iddia etmesi gelecek kuşaklara birer masal konusu olarak kalacak gibi görünüyor” diye konuştu. 

CANKURTARAN’DAN VATANDAŞLARA TEŞEKKÜR

Cankurtaran ve beraberindeki CHP’liler basın açıklamasının ardından Fatih sokaklarında dolaşarak esnaf ziyaretinde bulundu ve vatandaşlara referandum sürecindeki desteklerinden dolayı teşekkür ederek, onları süreç hakkında bilgilendirdi. Cankurtaran, Hayır’ın bitmediğini ve mücadelenin sürdüğünü belirterek, “Kimse endişelenmesin mücadelemizin sonu hayır olacak” diyerek sözlerini bitirdi.