CHP'li Böke: Türkiye kendi ülkesinde kendine emanet edilmiş bir diplomatı koruyamadı
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, Merkez Yönetim Kurulu toplantısında Türkiye'nin gündemini değerlendirdi. Böke "Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin kalbinde en güvenlikli olması gereken bölgede bir Rus Büyükelçisi bir polis tarafından katledildi, öldürüldü. Suikaste dair yaşananlar bir utanç zinciri barındırıyorlar. Çünkü Türkiye kendi ülkesinde kendine emanet edilmiş bir diplomatı koruyamadı." dedi
İHACHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. Toplantının gündemini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. Böke, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un hain bir suikastla öldürüldüğüne değinerek, “Büyükelçi Sayın Karlov’un ailesine, Türkiye’deki Rusya Dışişleri mensuplarına ve Rus halkına başsağlığı diliyoruz. Diplomatlarını Asala terörüne kurban vermiş bir ülke olarak Rusya’nın ve Rus halkının acısını derinden hissediyor ve paylaşıyoruz. Yaşanmış olan bu olay sıradan bir olay değildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin kalbinde en güvenlikli olması gereken bölgede bir Rus Büyükelçisi bir polis tarafından katledildi, öldürüldü. Suikaste dair yaşananlar bir utanç zinciri barındırıyorlar. Çünkü Türkiye kendi ülkesinde kendine emanet edilmiş bir diplomatı koruyamadı. Çünkü büyükelçinin katili polis. Çünkü katilin canlı ele geçirilmesi mümkünken böyle yapılmadı. Çünkü soruşturmayı Türkiye’nin sağlıklı yürütebileceğine dair dahi bir güven oluşmuş değil. Rusya kendi ekibini gönderdi” diye konuştu.
“ÜLKEYİ 14 YILDIR YÖNETENLERİN BÜTÜN BU ÇÖKÜŞE KARŞI SIĞINDIKLARI TEK BİR YALAN VAR; ÜST AKIL”
Ortaya çıkan bu utanç zincirinin tek bir sorumlusu olduğunu ve bunun AKP olduğunu ifade eden Böke, “Bu utanç Türkiye’yi 14 yıldır yönetiyor olan AKP’nin utancıdır. Böyle bir olay karşısında AKP ne yaptı? Her zamanki gibi üst akıl lafına sığındı. Bu kendi başına bir rezalettir. AKP’nin 14 yıllık iktidarının sonucunda Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yok. Ne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne diplomatlar ne de Türkiye’de bulunan yabancı misafirler. Kimse kendini güvende hissetmiyor. Maalesef bu can güvenliğini sağlayamayan bir iktidar var başımızda. Türkiye birden fazla terör örgütünün tehdidi altında. PKK, IŞİD, FETÖ, Nusra liste böyle uzayıp gidiyor. Türkiye’nin sınır güvenliği kapmamış, sınır kevgire dönmüş, ülke sınırları içinde kim var, ne için var, ne yapmaya gelmiş, hangi hedef için burada kimsenin haberi yok. MİT sosyal medyada Cumhurbaşkanına hakaret kovalıyor. Diğer ülkelerin istihbarat ajanları Türkiye’de cirit atıyor. Ülkeyi 14 yıldır yönetenlerin bütün bu çöküşe karşı sığındıkları tek bir yalan var üst akıl. Siz niye varsınız? Halk ölürken taziye dilemek için mi varsınız? Terör her gün canlarımızı bizden alırken lanet okumak için mi, hamaset yapmak için mi varsınız? Siz ne işe yarıyorsunuz? Kendi suçlarınızı örtbas etmek için sürekli başvurduğunuz bu üst akıl hikayesinden biz bezdik. Bu yalandan sıkıldık. Gerçeğin adını koymak zorundayız. Bu üst akıl sorunu değildir, AKP’nin aklını yitirmesine yol açmış olan iktidar hırsıdır. Türkiye’nin en büyük riski de sorunu da AKP ve AKP’nin kendine tek hedef edinmiş olduğu bu saray rejimidir” ifadelerini kullandı. Böke, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yaşanmış olan bu katliamda tetiği çeken el isterse FETÖ olsun, isterse El Nusra olsun bu cinayetin işlenmesine yol açmış olan durum, AKP’nin 14 yıldır bizzat bilerek, isteyerek yaratmış olduğu ideolojik atmosferdir. Türkiye’yi bu noktaya AKP’nin ideolojik ve siyasi tercihleri getirmiştir.”
“AKP’NİN SURİYE POLİTİKASININ İFLASI DÜN RESMİLEŞTİ”
“AKP’nin Suriye politikasının iflası dün resmileşti” diyen Böke, "Dün Rusya-İran-Türkiye arasında imzalanan anlaşma bölge halkları, Suriye ve dünya halkları için hayırlı olmuştur. Anlaşma AKP’nin yıkıcı, mezhepçi Suriye politikasının başarısızlığa uğradığının açık tescilidir. Madem bu noktaya gelinecekti, madem bizim 6 yıl söylediğimiz bu değişiklik yapılacaktı, neden Türkiye’nin son 6 senesini, kısıtlı kaynaklarını, uluslar arası saygınlığını, bölgedeki lider ülke olma iddiasını heba ettiniz? Neden, ne uğruna?” değerlendirmesinde bulundu.
“KARŞINIZDA TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE CANLA BAŞLA SAHİP ÇIKACAK OLAN MİLYONLARI BULACAKSINIZ”
Böke, şunları kaydetti:
“Meclise getirilmiş olan anayasa değişikliği teklifi parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmeyi hedefleyen bir sistem değişikliği teklifi değildir. Bu açıkça bir rejim değişikliği teklifidir. Bu teklif milletin iradesini bir kişiye ipotek etme teklifidir. Bu bir diktatörlük önerisidir. Bu diktatör her şeye dokunabilir ama kendisine asla dokunulmaz. Bu teklif meclisi ve demokrasiyi fiilen yok etme teklifidir. Türkiye’yi otoriterliğe, bir tek adama teslim etme teklifidir. Bir kişinin hem hükümet, hem meclis, hem mahkeme olduğu bir ülke kurma teklifidir. Kısacası savaşla bu ülkenin vatandaşlarının direnişiyle, devrimle kurulmuş olan bildiğimiz anlamdaki cumhuriyeti yok etme teklifidir. Bu açıkça bir rejim değişikliği teklifidir. Türkiye’nin savaşla, hep beraber, devrimle kurulan cumhuriyetini el kaldırıp indirerek yok edeceğini sananlara buradan bir çağrımız var. Karşınızda Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türkiye demokrasisine canla başla sahip çıkacak olan milyonları bulacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Meclisi fiilen yok eden bu girişime karşı mecliste bugünde yaptığımız gibi mücadele etmeye devam edeceğiz. Gerekirse meydanlarda, gerekirse sandıkta biz bu mücadeleyi kazanana kadar bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz.”
“HÜKÜMETE AÇIK BİR ÇAĞRI YAPIYORUZ; SENDİKALARI DİNLEYİN, İNSANLARIN İHTİYAÇLARINA KULAĞINIZI AÇIN”
Türkiye’nin ekonomik bir felaketin eşiğine de her geçen gün daha hızlı sürüklendiğini söyleyen Böke, “Türkiye ekonomisi istatistiki hesaplamalarla düzeltilebilecek bir durumda değil. Gerçekler ortada. 6 milyon asgari ücretli Türkiye ekonomisinin ne durumda olduğunu biliyor. Asgari ücret tespit komisyonunun çalışmaları devam ediyor. Bir kez daha hükümete açık bir çağrı yapıyoruz; sendikaları dinleyin, insanların ihtiyaçlarına kulağınızı açın. İstatistiklerle çizdiğiniz pembe tablolar kimsenin karnını doyurmuyor, insanlar aç. Gereken düzeltmeleri yapın. Adına revizyon dediğiniz milli gelir hesaplamaları sonrasında ortaya koyduğunuz büyüme rakamlarına göre Türkiye son 4 yıl içerisinde ortalama yüzde 3 değil, yüzde 6 büyüdüyse o zaman o büyümenin paydaşı olan 6 milyon asgari ücretliye o büyüme için emeğini vermiş emeklilere, refah payını verin hemen bugün. Madem Türkiye esasında tasarruf açığı olan değil, tasarrufları çok yüksek bir ülkeydi o zaman zorunlu BES’le boğuyor olduğunuz emeklinin ve emekçinin üzerinden elinizi çekin, kaldırın zorunlu BES’i. Madem yanlış ölçtüğünüz için insanları zorla tasarrufa itiyorsunuz, madem buna gerek yok, o zaman vatandaşı boğmaktan vazgeçin. Bunları yapamıyorsanız kenara çekilin, yapmaya hazır olan bizler, Türkiye’nin 78 milyonunun ihtiyaç duyduğu zenginliği, toplumsal barışı ve umudu hak ettikleri biçimde hep beraber tasarlayalım” açıklamasında bulundu.
Böke, toplantıda gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir soru üzerine Böke, Türkiye’nin hak ettiği gücü ve var olan potansiyelini diplomatik masaya taşıyabildiği bir Türkiye hayal ettiklerini dile getirerek, “Büyükelçinin öldürülmediği, öldürüldüğü zaman telaşla o yapılması gerekmeyen bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu ortaya çıkmış olan tablodan Türkiye’nin gücünü eksik gösterecek hiçbir yorumun yapılmasını doğru bulmayız. Ortaya çıkmış olan tablonun sorumlusu AKP’dir. Bu sorumluluğu Türkiye’ye değil, AKP’ye yüklemenin Türkiye’ye verdiğimiz değeri yansıtması açısından da çok önemsiyoruz. Biz, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu her aşamada, Türkiye’nin yönetiminin bir parçası olarak bu gücü diplomatik masaya taşımak için adım atmaktan çekinmedik. Yine gerekirse bu adımı atarız. Diliyoruz ki bu adımın atılmasına gerek olan zafiyetler yaşanmıyor olsun o diplomatik masalarda” şeklinde konuştu.