CHP'li belediyenin banka hesaplarına ve gayrimenkullerine haciz kondu

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yüz milyonları aşan borçlarına karşın İzmir'de CHP'li Seferihisar Belediyesi'nin banka hesaplarına ve 477 parça gayrimenkulüne haciz kondu. Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Ankara başta olmak üzere AKP'li belediyelerin borçlarını bilmeyen yok ancak bu şekilde bizim elimize ve ayağımızı prangalıyorlar” dedi.

Emre Döker/Cumhuriyet

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediyenin borçları nedeniyle hem Sosyal Güvenlik Kurumu, hem de Mal Müdürlüğü'nden baskı yediklerini belirterek, haksı cezalar zinciriyle yüzyüze kaldıklarını söyledi.

Toplam borçlarının 31 milyon lira olduğunu da belirten Soyer şunları dile getirdi:

“Ankara gibi daha nice belediyenin milyarlarca liralık borçlarını bilmeyen yok. Biz hiçbir zaman bu borçları ödemeyeceğimizi söylemedik, geriye yönelik bir enkaz edebiyatı da yapmadık. Ancak elimize kelepçe, ayağımıza pranga bağladılar. Bu adaletten yoksuk siyasi bir yaklaşımdır. Bu hacizler ve borçlar nedeniyle kamu hizmeti yapamaz duruma getirildik. Yüzlerce haciz uygulaması, kamu hizmeti yapmamızın engellenmesi için kaldırılmıyor. Bizi çalışamaz duruma getirecek kadar köşeye sıkıştırmanın ne gerekçesi olabilir?”

 Hacilerin olmasının hizmetleri aksattığını da anlatan Soyer, “Aslında bütçeyi denkleştirmek elbette mümkün olabilirdi, gelirlerle borçlar ödenir, her ay yaklaşık 1.000 kişiye yaptığımız sosyal yardımlar yapılmaz, 40 branşta öğrencilerimiz için verdiğimiz kurslar düzenlenmez, her gün 2.000 öğrenci  evlerinden okullarına taşınmaz, Mandalina paketleme tesisi ve Üretici Birliği kurulmaz, Seferihisar'ı dünyanın gündemine oturtan tarım politikası hayat bulmaz, Türkiye'nin en bakımlı sokak hayvanları yuvası, Doğa Okulu ortaya çıkamaz,  kısaca belediye hizmetlerimiz üretilemezdi. Biz önceliği çalışmaya ve hizmet üretmeye verdik. Peki Seferihisar'lılar bu tercihten memnunken neden böyle bir ceza kesiliyor” dedi.

Cezayı ortaya çıkaran açmazları 3 başlıkta toplayan Soyer, şöyle devam etti:

Yasamanın açmazı: Mevzuat bizi hem bir kamu kurumu hem bir tacir olarak görüyor. Bu borç, ticari bir faaliyet nedeniyle değil, bir kamu hizmeti nedeniyle doğmuştur. Peki bu borç nedeniyle bir başka kamu kurumu tarafından kamu hizmeti yapamaz duruma getirilmemizin nasıl bir mantığı olabilir? Belediyenin projesini hazırladığı ve Seferihisar'a artı değer kazandıracak, eski belediye kültür merkezi üzerindeki icra yoluyla satış kararını

SGK neden 1 aydır kaldırmaz?

Çünkü yasal düzenleme, SGK ve Vergi Dairesine bu hakkı tanımaktadır ve bu hakkın kullanılması keyfiyeti bizim itirazımızı göz ardı edebilmektedir. Bu irrasyonel durumu ortadan kaldırmak için ciddi bir yerel yönetim reformuna ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut yasal düzenleme belediyeleri korumamakta, cezalandırılmasına engel olmamaktadır. Bütünşehir yasası ise, ilçe belediyelerinin yetkileri iyice tırpanlamış, kaynaklarını, gücünü büyük ölçüde daraltmış bulunmaktadır.

Yürütmenin açmazı:Hem SGK hem Vergi Dairesi, Seferihisar Belediyesinin toplam 477 parça gayrimenkulü üzerine haciz koydu. SGK Banka hesaplarımıza el koydu. Aslında sadece 1 gayrimenkul bu borcun tamamını karşılamaya yetiyordu. Bu kurumların yöneticileri, 62. Maddeyi bilmiyor mu? Biliyor.

Peki neden bu yüzlerce gayrimenkul üzerindeki hacizleri kaldırmıyor? SGK Bölge Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı kamu hizmeti yapıyor da Seferihisar Belediyesi kamu hizmeti yapmıyor mu? Bu yapılan bizim elimizi kolumuzu bağlamak değilse nedir?

Bizi çalışamaz duruma getirecek kadar köşeye sıkıştırmanın gerekçesi ne olabilir? Bu irrasyonel kurumsal irade, yürütmeye olan inancımızı ortadan kaldırmıştır.

Yargının açmazı: Bir Hukuk Devletinde elbette yargı sığınacağımız son limandır ve buna olan inancımız tamdır. Ancak, Yargı ne yazık ki bildiğiniz gibi yavaş işliyor, o kadar yavaş ki, hakkımızı almamız için geçecek süre hakkımızın ortadan kalkmasına sebep olacak kadar uzun. Dolayısıyla, yargının şu an derdimize derman olmasını beklemiyoruz.

Başkan Soyer belediye olarak SGK’ya ve Vergi Dairesi’ne olan borçlarını ödemek istediklerini ifade ederken, “Talebimiz çok net, Borca yetecek kadar gayrimenkulümüzü teminat gösterelim, hatta borcu tamamen ortadan kaldıracak şekilde takas edelim, gerisini serbest bıraksınlar” diye konuştu.