CHP’li Ağbaba: Hükümeti uyarıyoruz; demokrasi birikimimizi yok etme

Türkiye’de yargı bağımsızlığının bitirildiğini söyleyen CHP’li Ağbaba, bakanlıkların da tarikatlar arasında pay edilmiş olduğunu vurguladı.

Selahattin Gökatalay

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Yargı bağımsızlığı tamamen herkesin gözleri önünde bitirilmiş durumda. Bugün yapılan anketlerin tamamında yargıya güvensizlik yüzde 70’i geçmiş. Bunun en büyük sebebi de maalesef hükümet” dedi.

Malatya’da partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cumhuriyet ve demokrasinin kazanımlarının yok edilmek istendiğini belirterek, “İlk kez bu kadar açıkça bakanlıklar tarikatlar arasında pay edilmiş durumda. Sağlık Bakanlığı Menzil’e, Milli Eğitim Bakanlığı bilmem hangi tarikata pay ediliyor. Bunun Türkiye’ye faydasının olmayacağını birkaç yıl sonra göreceğiz ama Türkiye çok şey kaybedecek. İlköğretimden başlayarak bütün dünyanın yüzlerce yıl önce terk ettiği, bizim yüzyıl önce terk ettiğimiz modeli tekrar bize dayatmaya çalışıyorlar. Tekrar o sistemle Türkiye’de kendilerine benzer çocuklar yetiştirmeye çalışıyorlar. Belki yaparlar ama dünyadaki Türkiye’nin eğitimdeki yeri en sonlarda olur. Hükümeti uyarıyoruz; devleti, bakanlıkları cemaatlere pay etmekten vazgeç. Yıllarca biriktirmiş olduğumuz demokrasi birikimimizi yok etme” dedi.

Öğretmenlere sürgün

Artvin, Diyarbakır, Elazığ, Şanlıurfa, Tunceli, Gaziantep, Kars, Muş, Van, Bitlis, Batman ve Mardin’de Eğitim- Sen üyesi 1087 öğretmenin okulların açılmasına sayılı günler kala sürgün edilmesine dikkat çeken Ağbaba, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bütün hükümetlerin yapmış olduğu bütün hukuksuzlukları toplamından fazlasını bu hükümet yapıyor. Türkiye, birçok kendi muhaliflerine karşı sert olan hükümetler gördü ama bu kadar fütursuzca hukuksuzluk yapan bir hükümeti asla görmedi” diye konuştu.

“Milli Eğitim binaları artık istihbarat birimleri gibi çalışıyor” diyen Ağbaba, “Birbirini ihbar eden, birbirini fişleyen, yandaş sendika eliyle okullardan alınan raporlar işte böyle sürgün olarak karşımıza çıkıyor. Sürgün edilen eğitimcilerin hepsinin bilimsel, laik, demokratik eğitimden yana olmaları tesadüf olabilir mi? Hepsinin Eğitim-Sen’e üye olması tesadüf olabilir mi” dedi.