CHP'den 'telekulak' raporuna tepki
Telekulak komisyonunun CHP'li üyeleri Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ve Manisa Milletvekili Şahin Mengü hazırlanan taslak rapora muhalefet şerhi koydu. Şerhde, taslak raporun alınması gereken önlemler ve öneriler kısmında dinlemelerin bütün sorumluluğunun yurttaşa yüklendiği belirtilerek "Yasadışı dinlemelerden korunmanın yolları olarak vatandaşa 'kendi tedbirini kendin al' önerisinde bulunulmuştur" denildi.
cumhuriyet.com.trTelekulak komisyonunun CHP'li üyeleri Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ve Manisa Milletvekili Şahin Mengü hazırlanan taslak rapora muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, taslak raporun alınması gereken önlemler ve öneriler kısmında dinlemelerin bütün sorumluluğunun yurttaşa yüklendiğini belirtilerek "Yasadışı dinlemelerden korunmanın yolları olarak vatandaşa 'kendi tedbirini kendin al' önerisinde bulunulmuştur" denildi. CHP'li üyelerin muhalefet şerhinde, komisyonun taslak raporunun bu haliyle "yasadışı dinleme olaylarını önlemek bir yana teşvik eder bir hal aldığı" eleştirisinde bulunuldu.
Seyhan ve Mengü'nün muhalefet şerhinde, taslak raporda, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasadışı dinleme iddialarıyla ilgili bölümlerin sadece şikayet konusu ile mahkeme kararlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği şeklinde yansıtıldığı vurgulandı. Muhalefet şerhinde olayla ilgili sonuç bölümünde, 'devam eden bir yargı süreci olduğu' gerekçesiyle değerlendirmeye yer verilemeyeceği ifadesinin yer aldığı belirtilerek "Ceza Muhakemesi Kanununun 172/2. maddesi 'Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz' hükmü amirdir. Komisyonumuzun çalışmaları sonucunda da kovuşturmaya yer olmadığına dair aksine herhangi bir delil elde edilmediği belirtilmiştir" denildi.
"Casus yazılımlarla ilgili çelişkili ifadelere yer verildi"
Taslak raporda casus yazılımlarla ilgili yer alan ifadelerin de eleştirildiği muhalefet şerhinde, komisyona bilgi veren uzmanların görüşlerinin yetersiz şekilde özetlendiği ve raporun sonuç bölümünde de uzman görüşleriyle çelişen ifadelerin yer aldığı kaydedildi.
"Telekomünikasyon İletişim Başkanı'nın Başbakan tarafından atanması"
Muhalefet şerhinde, komisyona çağrılan uzmanların, Telekomünikasyon İletişim Başkanının Başbakan tarafından atanmasıyla, Başkanlığın yürütmenin güdümünde çalışan bir kurum yapısına bürüneceği ve denetlemenin Başbakan tarafından atanan müfettişlerce yapılmasının her türlü istismarı beraberinde getireceğini belirtmesine rağmen bu konuda da herhangi bir öneride bulunulmadığına dikkat çekildi. Muhalefet şerhinde şu görüşler dile getirildi:
"Oysa kurumun yürütmenin etkisinden uzak, bağımsız ve özerk bir yapıda oluşturulmasının zaruret olduğu açıkça görülmekte iken, bu beyanlarımızın ne kadar doğru olduğunu Anayasa Mahkemesinin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na Başbakan'ın atama yapması ile dinleme ve izlemelerin Başbakan tarafından atanacak komisyon tarafından denetlenmesine ilişkin yasa hükümlerini iptal etmesi göstermektedir. Bu kurumun ayrıca, tüm istihbarat kuruluşlarını ve Telekomünikasyon kurumunu denetim altında tutabilecek teknik kapasiteye ve donanıma sahip olması konusunda atılımlar yapılması gerektiği hususu da raporda belirtilmemiştir. Rapor adeta dinlemelerin kontrolsüzlüğünü teknolojilerin gelişimine bağlamış devletin kurumsal yapısının aciz kaldığı görünümünü vermiştir."
"Vatandaşa kendi tedbirlerini al denildi"
Raporda, dinlemelerin bütün sorumluluğunun yurttaşa yüklendiğine dikkat çekilen muhalefet şerhinde, raporda, yurttaşa "kendi tedbirini kendin al" denildiği savunuldu. Komisyonun adının "CHP Genel Sekreterinin Yasa Dışı Dinlenmesi İddiasının Araştırılarak Alınması Gerekli Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu" olduğunun gözden kaçırıldığı vurgulanan muhalefet şerhinde, "Kontrolden çıkan denetim dışı ve yasadışı hiçbir oluşum devletin ve hükümetlerin sorumluluğundan uzak olamaz. Devlet kişi hak ve özgürlüklerine tecavüzde edilgen bir konuma sokulamaz" denildi. Raporda muhalefet partileri ve uzmanlarının görüşlerinin yansıtılmadığı dile getirilen muhalefet şerhinde "Komisyonumuz devletin bu yükümlülüklerini yok sayarak pratikte yaşanan bütün olumsuzlukların sorumluluğunu vatandaşa yükleyerek çok ağır kişi hak ve özgürlük istismarına neden olmaktadır. Rapor bu haliyle yasa dışı dinleme olaylarını önlemek bir yana, teşvik eder bir hal almıştır." görüşü ifade edildi.
"Dinlemelerin şekli yeniden tanımlanmalı" önerisi
CHP'li üyelerin muhalefet şerhinde ayrıca Kanun kapsamında dinlemelerin şekli CMK 135'nci maddesinde yeniden tanımlanması, süreleri ve dinleme sonunda yapılması gereken uygulamalar konusunda daha net anlaşılabilir, kişi haklarını koruyan tedbirler alınması, yasalar çerçevesinde kişisel sorumluluklar, devletin sorumlulukları ve GSM operatörlerin sorumluluklarının ayrı ayrı tanımlanması ve bu sorumluluklar çerçevesinde her türlü teknolojik alt yapının oluşturulması önerildi.