CHP'den soru önergesi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt ile eşinin, eski Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmelerini Meclis gündemine taşıdı. CHP, Ergenekon soruşturması sürecinde, yayın yasağı bulunmasına ramen, telefon görüşmelerinin nasıl medyaya sızdırıldığını merak ediyor.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, soruşturmanın gizliliğini ihlal edenler için Türk Ceza Kanununda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü belirtti.
''Ergenekon soruşturması''na ilişkin yayın yasağı bulunmasına rağmen, iddianame içeriği, zanlıların ifadeleri, deliller ve dinleme kayıtlarına ilişkin tutanakların sistematik bir şekilde ''siyasi iktidara yakın medyaya servis edildiğini'' öne süren Anadol, son olarak Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt ve eşi Ferda Paksüt'ün, eski milletvekili Turhan Çömez ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesine ilişkin tutanakların yayımlandığını, olayın soruşturmanın gizliliği ilkesinin ihlalinin yeni bir örneği olduğunu savundu.
''Yeni Şafak Gazetesinde yayımlanan Osman Paksüt ve eşinin, Turhan Çömez ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesine ilişkin tutanaklardaki bilgiler doğru mudur?'' diye soran Anadol, önergesinde şunları kaydetti:
''Bu telefon görüşmelerinin gerçekleştiği tarihler nedir? Anayasa Mahkemesi üyesi ve eşi ile Turhan Çömez'in yaptığı iddia edilen telefon görüşmelerine ilişkin tutanaklar iddianame eklerinde yer almakta mıdır? Eğer yer almamaktaysa bu bilgiler kim ya da kimler tarafından medyaya servis edilmiştir? Bu kişi ya da kişilerin ortaya çıkarılması için herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Ergenekon soruşturması kapsamında soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği ve bilgileri yandaş medyaya sızdırdığı gerekçesi ile hangi kamu görevlileri hakkında hangi tarihlerde inceleme başlatılmış ve bu incelemelerin sonuçları ne olmuştur? Gizli bilgileri basına servis eden ve bunları yayımlayan suçluların ortaya çıkarılması için hiçbir girişimde bulunulmaması, bu kişi ve grupların teşviki ve himayesi anlamına gelmez mi?''