CHP'den '10 Deniz Feneri' sorusu

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Deniz Feneri e.V. davası ile AKP iktidarı arasında ilişki olup olmadığı konusunda Alman makamlarından 10 soruyla ilgili bilgi alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracak. Dosyanın gelmesinin 170 gün sürdüğünü belirten Okay, bu süre içinde delillerin karartılmış olabileceğini öne sürdü.

cumhuriyet.com.tr

TBMM'de CHP MYK üyesi Ali Kılıç ile basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Deniz Feneri e.V. davası ile AKP iktidarı arasında ilişki olup olmadığı konusunda Alman makamlarından 10 soruyla ilgili bilgi alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracaklarını bildirdi.

 

'Deliller karartılmış olabilir'

TBMM'de, Deniz Feneri davasına ilişkin CHP MYK üyesi Ali Kılıç ile basın toplantısı düzenleyen Okay, Almanya'daki Deniz Feneri dava dosyasının 170 gün sonra Türkiye'ye geldiğini söyledi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'nin ''Bana ne yurt dışındaki bir davadan yahu...'' dediğini, AKP sözcülerinin ise suçluların telaşı içinde gerçekleri ortaya çıkarmak isteyenlere iftira attıklarını iddia eden Okay, hukuk devletinde, eğer bir iddia varsa, ''Deliller ortaya konsun, araştırılsın'' denilmesi gerektiğini belirtti.

Okay, 170 günlük sürede olası delillerin karartılabileceğine işaret ederek, ''Ancak deliller karatılır veya karartılmaz. Sizlerle paylaşacağım soruları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettireceğiz. Deniz Feneri dosyasında, bu hususların da araştırılması, Deniz Feneri denilen asrın soygun hareketinde siyasal iktidarla ilişkileri olup olmadığı yönünde Cumhuriyet Savcılığı'nın, Alman ilgili makamlarından bilgi alması talebinde bulunacağız'' diye konuştu.

 

CHP'nin 10 sorusu

Okay, daha sonra, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan araştırılmasını istedikleri 10 soruyu okudu. Buna göre sorular şöyle:
''1- Almanya Vakıfbank Şubesi 25 Nisan 2007 tarihinde basıldıktan sonra Vakıfbank Genel Müdürlüğü bir soruşturma başlattı mı? Bu baskın niçin yapıldı? Türkiye'nin itibarını zedeleyen bu baskından sonra ne gibi diplomatik girişimlerde bulunuldu?

2- Hükümetin bankalardan sorumlu Devlet Bakanı, 'Yurtdışında bir Türk bankası neden basılır, bu onur kırıcı bir şey' deyip bir inceleme yaptırdı mı? Yaptırdıysa bu incelemenin sonuçları ne oldu?

3- Deniz Feneri ile ilişkili kişiler Almanya Vakıfbank Şubesinden ne tutarda kredi kullandı? Bu krediler hangi tarihlerde kimler ya da hangi şirketler üzerinden geri ödendi? Kredi alınması ve geri ödenmesine ilişkin süreçte, kara paranın aklandığına ilişkin iddialar incelendi mi?

4- Deniz Fenerinin Almanya'daki merkezine hangi kırmızı pasaportlular gitti? Bunlar arasında bakanlar da var mı?

5- Başbakan'ın oğlu Deniz Feneri'nin Almanya'daki merkezine gitti mi?

6- Zahid Akman, 15 Şubat 2007 tarihinde İstanbul 28. Noterinde yapılan işlemle Almanya sınırları içinde Mehmet Gürhan'a genel vekaletname verdi mi? Bu genel vekaletname ile hangi şirketlere ilişkin hangi işlemler yapıldı? Zahid Akman, bu genel vekaletnameyi RTÜK Başkanı olduktan sonra iptal ettirdi mi?

7- Zahid Akman, kurduğu şirketlerin ana sermayesini nereden buldu?

8- Bu şirketlerdeki hisselerini RTÜK Başkanı olduktan sonra devrettiğini açıklamıştı. Bu devirden ne kadar para kazandı? Yaptığı işlemlerin vergisini ödediğine ilişkin belgeleri niçin kamuoyuna açıklamadı?

9- Zahid Akman OFWG adlı kooperatif adına Hilton Otelinde kaldı mı? Sonra Solingen'e bina satın almak için gitti mi?

10- Almanya'nın Darmstadt kentinde uyuşturucu ve kara para aklama dosyasında adı geçen Şükrü Gültekin, Zahid Akman'ın Genel Müdürü bulunduğu ASSPLAN Şirketinin kardeş kuruluşu olan ASSTEAM'e 1 milyon 290 bin Avro para gönderdi mi?''

 

'Soruşturma yeni aşamaya girecek'

Hakkı Suha Okay, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettirecekleri soruları, ilgili bakanlara soru önergeleriyle yönelttiklerini, ancak yeterli ve tatmin edici cevap alamadıklarını ifade ederek, ''Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkili ve ilgili Alman makamlarından bu hususları sorması ve o makamlardan gelecek cevaplarla bu soruşturma sürecinin yeni bir aşamaya gireceğini düşünüyoruz. Deniz Feneri dosyasıyla siyasal iktidarın iç içeliği, bu sorulara verilecek cevaplarla kanıtlanacağı umudunu taşıyoruz'' şeklinde konuştu.

 

'Dava açacağım'

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Ali Kılıç, ''Türk halkını yanlış bilgilendirdiği, hakkında aslı astarı olmayan'' iddialarda bulunduğu gerekçesiyle, AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün ve AKP aleyhine 100 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açacağını söyledi.