CHP'de örgütle inatlaşma tutmadı
Muharrem İnce, 415 gibi hatırı sayılır bir oy almasına karşın PM’ye kendi listesinden tek isim sokabildi. Ali Özcan. İki milletvekili ile Fikri Sağlar listeyi deldi. Aykut Erdoğdu ile Özgür Özel’in listeye girmesiyle PM’de Gürsel Tekin ağırlığı arttı.
Miyase İlknur/ CumhuriyetCHP’nin 18. olağanüstü kurultayının ilk gününde alınan sonuçların genel başkanın PM listesine yansıyacağını düşünenler fena halde yanıldı. Zira örgütün “Ben bu genel merkez yönetimini beğenmiyorum, lütfen bunu değiştirin” mesajı vermiş olmasına karşın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun A takımı yine anahtar listedeydi. Listede olmaları bir yana listeyi de onlar hazırladı. Ancak geçen kurultayda olduğu gibi bu kurultayda da yine örgütten kimi sarı, kimi kırmızı kart görerek oyunun dışında kaldı. Bir önceki kurultayda da düşük oy almalarına karşın yeniden listeye konması bize Baykal dönemini anımsattı. Deniz Baykal’ın genel başkanlığı sırasında da Mehmet Sevigen ve Bülent Tanla her seferinde listeye konur, Sevigen kılpayı PM’ye girer Tanla her defasında listenin dışında kalırdı. Ama Baykal yine de bu ikiliden vazgeçmezdi. Eşref Erdem ve Önder Sav da düşük oy alırlardı ama onlarınkini bir ölçüde anlamak mümkündü. Çünkü her iki isim de birbirlerini kestirirdi. Düşük almaları bundandı.
Sabaha karşı kulaktan kulağa gelen fısıltılara göre Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin ve Bülent Kuşoğlu PM’ye girememişti. Ancak Bülent Kuşoğlu’nun salona gelmesi ve sandık sonuçlarının bir odada yeniden sayımı üzerine sadece Erdoğan Toprak’ın ve diğer MYK üyesi Emel Yıldırım’ın PM’ye giremediği açıklandı. Son iki kurultayda da böyle oluyor. İlk sonuçlara göre genel başkanın listesinden MYK üyelerinin bir ikisinin düştüğü açıklanıyor. Sonra oylar yeniden sayılıyor ve diğer üyelerin oyları değişmezken MYK üyelerinin oylarında “anlamlı bir yükselme oluyor.” Enteresan!
Bu kurultayda gözler yerel seçim öncesi MYK üyelerinden oluşan “Aday Belirleme Komisyonu” üyelerindeydi. Edirne’den Ardahan’a, Hakkâri’den Muğla’ya kadar ülke genelinde delegelerin büyük bir kısmı kalemlerini neşter gibi kullanmak için hazır kıta bekliyordu. Ancak o komisyondan sadece Gökhan Günaydın aday olma cesaretini gösterebildi. Niye ki? Adnan Keskin, kurultaydan bir gün öncesine kadar delegeleri arayıp destek istemesine karşın son anda adaylıktan vazgeçti. Halbuki bir önceki kurultayda en yüksek oyla PM’ye girmişti Adnan Keskin. Örgütün en yüksek oy verdiği MYK üyesi bu kez adaylık başvurusunda bile bulunmuyor. Bihlun Tamaylıgil ile Umut Oran adaylığa teşebbüs bile etmedi. Bir zamanlar kapısında binlerce insanın yığıldığı, randevu koparıp görüşenin kendisini hacı saydığı Gökhan Günaydın’ın oyu ise 190’da kaldı.
Kılıçdaroğlu’nun listesine göz atıldığında önümüzdeki dönemde ekonomi ve Kürt sorununa ağırlık verileceği görülüyor. Ancak Murat Özçelik’in liste dışı kalması Kılıçdaroğlu adına hiç iyi olmadı. Belki danışman olarak yararlanabilir. Faruk Loğoğlu’nun 56 oy alması CHP’nin ABD politikalarındaki tavrını beğenmemeye ve daha önce Sarıgül’le TDH’de politika yapmasına bağlanıyor. Zira TDH kökenli bir diğer isim Zeki Eker de listeden düştü. Gazeteci kökenli 7 aday listeyi zorladı. Ancak bunlardan sadece Tuncay Özkan ve Enis Berberoğlu genel başkanın listesinde olma avantajıyla PM’ye seçildiler.
İhsan Özkes’in liste birincisi olması çok anlamlı. Özkes’in en yüksek oyu alması, CHP dışından sürekli “bu partinin mütedeyyin kesimle sorunları var, bu kesimle barışmalı” diyenlerin suratına bir şamar gibi patladı. Örgütün bu tercihi gösteriyor ki, “benim mütedeyyin kesimle sorunum yok. Benim ilkelerimi benimseyip canını dişine takıp çalışan ve örgütlerle sıcak ilişkiler kuran mütedeyyin ve sağdan gelmiş isimler başımın tacı” demek istedi. Zira sağdan gelen Aytun Çıray da yüksek oy alarak PM’ye seçildi. Ama cemaatte ve tarikatlara sıcak mesajlar gönderenler, ilişki kurmaya çalışanlar fena çarpıldı bu kurultayda.