CHP Syriza’ya gidiyor

HP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, 3 kişilik bir ekiple bu hafta Yunanistan iktidar partisi SYRİZA’nın davetlisi olarak Atina’ya gidecek.

Fırat Kozok

 

Yıldız, ziyaret öncesi “Gezi’deki koalisyon ve SYRİZA’nın içerisindeki koalisyon birbirine çok uzak değildir. Atina sokaklarında hayatını kaybeden Aleksis için kurulan özgürlük barikatı ile Okmeydanı’nda katledilen Berkinimizin barikatının kardeş olduğu bir kardeşlik ikliminden bahsediyoruz. Gezi’de ezberleri bozan bir denklem kurduk. Şimdi bu denklemi yeni bir hazirana taşımamız gerek bunun için yeterli cesarete sahibiz. Önümüzdeki genel seçimlerde özlenen sol diyaloğu geliştirmek öncelikli amaçlarımız arasında” dedi.

 

Yıldız, SYRİZA ziyaretinin nasıl geliştiğini ve ziyaretten beklentilerini anlattı.

- Ziyaret fikri nasıl oluştu, davet kimden geldi?

Zaten İspanya’da Podemos’u, Portekiz’de de Sol Birlik gibi partileri takip ettiğimiz gibi uzun süredir Yunanistan’da da SYRİZA’yı takip ediyorduk ve Çipras’ın çıkışları bizleri heyecanlandırıyordu. Bunun üzerine duyduğumuz ilgiyi bir açıklamayla dillendirdikten sonra kendilerinden de bir davet geldi. Bizler de Avrupa soluna yeniden umut olan, zaferi ile sadece 12 milyon Yunan vatandaşının değil, 500 milyonluk Avrupa’ya umut olacağına inandığımız SYRİZA’nın davetini değerlendirmek istedik.

- Seçimlerden beklentiniz ne?

Önümüzdeki genel seçimlerde özlenen sol diyaloğu geliştirmek öncelikli amaçlarımız arasında. Çünkü bizler Türkiye halklarının tek kurtuluşunun sol bir programdan geçtiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin ve biz gençlerin suni tartışmalarla kaybedecek vakti yok. Aritmetik dar bir seçim diyaloğu yerine toplumsal karşılığı olabilecek bir diyaloğu oluşturmak arzusundayız.

-  Yunanistan ve Avrupa solundaki bu rüzgâr ile Türkiye seçimleri arasında nasıl bir ilişki kuracaksınız?

Bakınız, gayet dindar bir toplum olan Yunanistan toplumunun ateist olduğu bilinen bir liderin partisine halkın programı olduğundan oy verilmesi, Avrupa’da yeni bir hikâyenin başlangıcıdır. Artık hikâyenin kahramanları troyka değil halktır. Eğer buradan illa bir pay çıkarılmak isteniyorsa Türkiye’de de halkın gündemini gerçek gündemimiz olarak kabul etmek bu payın ana başlığı olabilir. Hedefimiz ilerici tüm unsurların ortaklaştığı halktan yana tutarlı bir programı inşa etmek olmalıdır. Gezi’deki koalisyon ve SYRİZA’nın içerisindeki koalisyon birbirine çok uzak değildir. Eski tarz siyasetten umutlu olmayan milyonlarca gencin ortaklaştığı programlardan bahsediyoruz. Atina sokaklarında hayatını kaybeden Aleksis için kurulan özgürlük barikatı ile Okmeydanı’nda katledilen Berkinimizin barikatının kardeş olduğu bir kardeşlik ikliminden bahsediyoruz. Gezi’de ezberleri bozan bir denklem kurduk. Şimdi bu denklemi yeni bir Haziran’a taşımamız gerek bunun için yeterli cesarete sahibiz. Bu kararlılıkla kurulacak yeni denklemin iktidarı alaşağı edeceğinden şüphemiz yok. Emekten yana özgürlükçü bir anlayışı, bu denklemin temeline oturtacağız. Haziran genel seçimlerinde kuracağımız Türkiye’de işçiler ölmeyecek, öğrenciler katledilmeyecek, hırsızlardan hesap sorulacak. Kampuslarımızı geri alacağımız bir Türkiye’yi yaratacağız. Bahsettiğimiz bu denklem vicdanımızdan yana bir denklem olacak. Ölümlerin fıtrat olmadığını onları yüce divana yollayarak göstereceğiz.