CHP: Patronlu başkanlıkta yokuz

Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Kahraman’ın yeniden anayasa masasına davetine, “Patronlu başkanlık rejimine kapı açan bir oluşumun parçası olmayız” yanıtı verdi.

Cumhuriyet / Ankara

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dağılan anayasa masasının tekrar toplanması için kendilerine mektupla çağrıda bulunan TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a verdiği mektuplu yanıtta, “Patronlu başkanlık rejimine kapı açan bir oluşumun parçası olmayı düşünemeyiz. Tercihini başkanlıktan yana koyan AKP ile sonuç alamayız” dedi.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman dağılan Anayasa masası için partilere çağrıda bulunmuş, “ön şartsız masaya dönün” mesajını vermişti. Kılıçdaroğlu mektubunda şunları kaydetti:

 

Darbe hukuku temizlenebilir

- “Anayasa’nın ilk üç maddesinde ifadesini bulan ve dördüncü maddeyle koruma altına alınmış olan çerçeve kurucu ilkelerin tartışıldığı, yaklaşık 200 yıllık siyasal birikimimizi yok sayarak parlamenter sistemden kopuşu öngören ve kişisel arzular etrafında şekillenen “Patronlu Başkanlık” rejimine kapı açan bir çalışmanın parçası olmamız düşünülemez. Böyle bir çalışmanın Türkiye’nin demokrasi ihtiyacına cevap verdiği de kesinlikle söylenemez.”

- “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’yla eşzamanlı ve irtibatlı çalışması koşuluyla, darbe hukuku ve onu tahkim eden mevzuatın temizlenmesine ilişkin çalışmanın ayrı bir komisyon tarafından yürütülmesi ve bu komisyonun da derhal kurulması hususu müzakere edilebilir."

 

Can Dündar yanıtı haklılığımızı gösterdi

“Bizzat Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından başlatılan “Başkanlık sistemi” kampanyası, çalışmalarına yeni başlamış komisyonu gölgelemeye dönük bir faaliyet olarak öne çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’e ilişkin verdiği hak ihlali kararını tanımadığını ifade etmesi, tartışmanın sadece hükümet sistemi tartışması olmadığını ortaya koydu. Bu nedenledir ki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın tutumu, doğrudan yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve demokrasi tartışmasını doğrumakta; parlamenter sistem ısrarımızın haklılığını da anlaşılır kılmaktadır.”