CHP o maddeleri AYM'ye taşıyor

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, değerli konut vergileri alınmasını doğru bulmadıklarını belirterek, "Bunu bir haraç olarak görüyoruz, bir varlık vergisi olarak görüyoruz." dedi.

AA

Engin Altay, 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK'de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un, aralarında "dijital vergisi yoluyla sansür getirilmesi", "değerli konut vergisi", "konaklama vergisi" ve kamuoyunda "İslami holdingler" olarak bilinen holdinglerle ilgili hükümlerin de bulunduğu 11 maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Altay, başvurunun ardından yaptığı açıklamada, ödenen her kuruş verginin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.

Gelişmiş ülkelerde vatandaşın ödediği verginin takipçisi olduğuna dikkati çeken Altay, "Haraç mantığıyla yeni vergi yasaları TBMM'de yasalaştı. Elbette devlet vergi alacak. Devlet hizmetlerinin yürümesi için vergi toplanması gerekiyor ama bunun Anayasaya uygun, adil ve eşit şekilde toplanması gerekiyor. 'Deli Dumrul' mantığıyla vergi toplanmaz." diye konuştu.

TBMM'de 5 Aralık'ta görüşülen ve 7 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayımlanan, "Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun"un bazı maddelerinin iptali için Yüksek Mahkemeye geldiklerine işaret eden Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlardan birincisi kamuoyunda 'dijital hizmet vergisi' olarak bilinen madde. Yani Kanunun 7'inci maddesini Anayasanın 10, 13 ve 26. maddelerine aykırılıktan dolayı, kamuoyunda 'konaklama vergisi' diye bilinen Kanunu Anayasanın 127. ve 90. maddesine aykırılıktan dolayı, kamuoyunda 'değerli konut vergisi' diye bilinen, çok tartışılan ve hala hükümetin uygulama noktasında çözüm bulamadığı Kanunu Anayasanın 30, 37, 73 ve 127. maddeleri bakımından getirdik. Amatör sporu teşvik için futbolculara ödenen transfer ücretlerinden kesilen paranın tekrar kulüplere iade edilmek suretiyle amatör sporun gelişmesine katkı için kullanmak üzere kulüplere iade edilen parayla ilgili düzenleme değiştirilmek suretiyle bu paraların Gençlik ve Spor Bakanlığında özel bir hesapta toplanması öngörülmüştü. Bunu da Anayasanın 2, 7 ve 59. maddelerinden getirdik."

Toprak Mahsülleri Ofisi ve Devlet Malzeme Ofisinin Kamu İhale Kanunu'ndan muafiyetinin sağlandığını hatırlatan Altay, bunu da Anayasanın 2, 7 ve 48. maddelerine aykırı buldukları için Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını dile getirdi.

Altay, 27. Dönem'de toplam 36 kanunun 22'sini ve çıkarılan 55 Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 38'ini de Anayasa Mahkemesi'ne taşımak zorunda kaldıklarının altını çizdi.

"GETİRİN DESTEK VERELİM"

Engin Altay, "Buradan AK Parti'ye de Erdoğan'a da sesleniyorum; Anayasaya uygun kanun teklifleri Meclis'e getirin, biz de destek verelim, geçsin." dedi.

Herkesin anayasaya uyma mecburiyeti olduğunu, hiç kimsenin kaynağını Anayasadan almadığı bir yetkiyi kullanmaya hakkının bulunmadığını dile getiren Altay, Yüksek Mahkemeden kamu vicdanını tatmin edecek kararlar vermesini beklediklerini vurguladı.

Kamuoyunda "değerli konut vergisi" olarak bilinen düzenlemeyle ilgili AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kafasının karışık olduğunu savunan Altay, şunları söyledi:

"Değerli konut vergilerinin emlak vergisinde olduğu gibi illa alınacaksa biz alınmasını doğru bulmuyoruz. Bunu bir haraç olarak görüyoruz, bir varlık vergisi olarak görüyoruz. Ama illa alınacaksa belediye almalı. Burada hem bu yok hem de değer bildirimini, matrahı özel sektöre özel firmalara belirletiyorlar. Bu da Anayasanın biraz önce saydığım maddelerine aykırılık teşkil ediyor. Bu konuda İstanbul'da özellikle 70 bini aşkın insanın mağduriyeti var, 70 bin aileden bahsediyoruz. Beşle çarpsanız 350, 400 bin kişinin bu konuda ciddi mağduriyeti var. Yürütmenin de bu yasayla ilgili yeni düzenleme arayışları var. Umarım bizim bu başvurumuz da bu mağduriyetin giderilmesi noktasında karar çıkmadan önce bu yanlıştan dönülmesine vesile olur."

"KENDİ KENDİSİNİ ÇÜRÜTEN BİR ERDOĞAN İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Libya konusunda BM'nin devreye alınması çağrısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Ateş sarmalına dönen bulunduğumuz coğrafyada Erdoğan'ın bu sorumsuzlukları ve tutarsızlıkları ateşin sönmesine hizmet eden bir Türkiye görüntüsü değil, ateşin harlanmasına hizmet eden bir Türkiye görüntüsü veriyor. Gerek Suriye, gerek Libya, gerek İran, ABD geriliminde Türkiye 'ye düşen rol bellidir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin birleştirici ve uzlaştırıcı bir rol üstlenmesi gerektiğine vurgu yapan Altay, ancak Erdoğan'ın bunun aksi bir davranış sergilediğini ileri sürdü. Erdoğan'ın Suriye'de yapılan hataların tamamını Libya'da da tekrar etmek istediğini savunan Altay, "Arabuluculuk konusunda kendi kendisini çürüten bir Erdoğan ile karşı karşıyayız." ifadesini kullandı. 

Engin Altay, CHP'nin taraflar arasında arabuluculuk rolünü Türkiye'nin üstlenmesi gerektiğini söylediğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'nin dediği noktaya gelmesini büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.