CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a dış politika konusunda eleştiriler yöneltti
CHP Ankara İl Kongresi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 5 temel sorununa çözüm getireceklerini söyledi.
Mahmut LıcalıCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; demokrasi, eğitim, dış politika, toplumsal barış ve ekonomi olmak üzere Türkiye’nin 5 temel sorununa karşı demokrasiyi geliştirerek, güçlü sosyal devleti inşa ederek, üretimi artırarak ve devlette liyakati sağlayarak dört ayaklı stratejiyle çözüm getireceklerini ifade etti.
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen CHP’nin 37. Ankara İl Kongresi’nde partililere seslenen Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
5 temel sorun var: Türkiye’nin bugün 5 temel sorunu vardır. Her yerde bunları söyleyeceğiz. Birinci sorunumuz demokrasi. İkinci sorunumuz eğitim. Eğitim, bir topluma sınıf atlatır. Üçüncü temel sorunumuz dış politika. Ağır bedeller ödüyoruz. Toplumsal barış sorunumuz var. Bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Türkiye bugün ekonomide ve sosyal alanda derin bir kriz yaşıyorsa siyasetini din, inanç ve etnik kimlik eksenli yapması nedeniyledir. Ekonomi sorunumuz var. En derin krizlerden birini yaşıyoruz. Finans krizinden çıktık, reel sektörde kriz yaşıyoruz. 7 milyonu aşkın işsizimiz var. Üniversiteyi bitiren 10 binlerce çocuğumuz işsiz. 5 temel sorunu yazacak ve cebinize koyacaksınız.
Dört ayaklı stratejiyle çözüm: Biz bu sorunları nasıl çözebiliriz? Hangi stratejiyle çözebiliriz? Dört ayaklı bir stratejiden söz edeceksiniz. Onu da ceketinizin öbür tarafına koyacaksınız. Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiştir. Demokrasi sürekli gelişen bir kavramdır. Demokrasilerde güçlerin ayrımı, güçler dengesi vardır. Demokrasilerde kadın-erkek eşitliği vardır. Yargı bağımsızlığı vardır. Demokrasinin büyük ölçüde askıya alındığını biliyoruz. Türkiye’nin üretmesi lazım. Üreten Türkiye kavramı CHP’ye aittir. Bir ülke üretir ve ihracat yaparsa dünyada saygınlığı artar. Yeni buluşlar ve yeni icatlar üretimle olur. İşsizlik sorunumuz var. Akıl tutulması yaşıyoruz. İşsizliği çözmenin yolu üretmekten geçer. Fabrikada, tarlada, hizmet sektöründe üretirseniz istihdam yaratır, hayatın her alanında üretirseniz Türkiye’yi güçlü kılarsınız. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bir insan gelip Meclis bahçesinde kendini yakıyorsa çaresizliğindendir. Hatay’da kendini yakıyorsa çaresizliğindendir. Bize düşen görev halka umut olmaktır. Çaresizliği değil, umudu besleyeceğiz.
On binler çöpten geçiniyor: Demokrasiyi güçlendirdik, ürettik. Ama komşusu açken tok yatacak mıyız? Üreteceğiz, hakça bölüşeceğiz. Güçlü bir devlet kuracağız, sosyal devlet kuracağız. Stratejimizin üçüncü ayağı güçlü bir sosyal devlet. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Yoksulluk var. Binlerce değil, on binlerce kişi pazar atıklarından, çöplerden geçiniyor. Biz bunu yok etmek istiyoruz. Aile sigortası olsa böyle bir felaket olmaz. Aile sigortasını yeteri kadar anlatamadık. Güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Bütün bunların sürdürülebilir olması da lazım. Sürdürülebilirliğin ana omurgasını da devlette liyakat oluşturur. Devlette liyakat olursa her şey işler.
Herkes bu tabloyu değerlendirmeli: Aylık geliri 673 liranın altında kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283. Ayda bin liranın altında dul ve yetim aylığı alan kişi sayısı 847 bin 643. Asgari ücretin yarısı ve onun altında aylık alanların sayısı 2 milyon 136 bin. Aylık geliri 2 bin liranın altında olan emekli sayısı 6 milyon 850 bin 513. 2019’un ilk 9 ayında faturasını ödeyemediği için elektriği kesilen hane sayısı 3 milyon 365 bin 784. Bu hanelerde çocukları düşünün. Aynı dönemde faturasını ödeyemediği için doğalgazı kesilen 710 bin 364 hane var. Millet kömür yakmaya başladı. Herkes elini vicdanına koyup bu tabloyu sorgulamalıdır.
122 şehidi ne için verdik?: En sıcak gündemimizden biridir dışı politika. Dedik ki: Ortadoğu bataklığında sizin ne işiniz var? Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak varken neden kavga ediyoruz? Mısır’la bile kavga ettik. Şimdi Hindistan ile kavga etmeye başladık. Dili durmuyor beyefendinin. Dilini tut kardeşim, otur bir düşün. Devasa bir Dışişleri Bakanlığı’nı devre bıraktılar. Dışişleri Bakanlığı yok bu işin içinde, Saray sosyetesi var. Suriye meselesi... 24 saatte Emevi Camisi’ne gideceklerdi, 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye’ye geldi. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmak zorunda kaldılar. Türbeyi kaçırırken de kendilerini “kahraman” ilan ettiler. Hainden kahraman olur mu? Kendi toprağını, bayrağını terk eden adama hain denir. Şimdi İdlib’de sıkıştılar. Sağa dönüyor olmuyor, sola dönüyorlar olmuyor. Yine kahramanlık... Asacağız, keseceğiz, vuracağız. Arkadaş sen dilini tutamıyor musun? Suriye politikasından bu yana 122 şehit verdik. 122 şehidi niçin verdik? Seni kefenle karşılayanlar vardı, niye onları göndermiyorsun, onları gönder.
Ortadoğu’ya barış getireceğiz: CHP iktidar olduğunda, Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı’nı (OBİT) kuracağız. Türkiye, Irak, İran ve Suriye bir araya gelecek. Biz kendi bölgemizde egemen güçlerin vekalet savaşı yapmasını istemiyoruz. Sorunlarımızı birlikte çözeceğiz. Egemen güçlerin maşası olmayacağız. Akılcı politikalarla Ortadoğu’da barışı yeniden inşa edeceğiz. 2023’te Allah’ın izni ile bu milletin ferasetine güvenerek Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız. Bu bizim çocuklarımıza vaadimizdir. Hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlara bize güvenin diyeceğiz. Biz kul hakkı yemeyiz, yolsuzluk yapmayız, Ortadoğu’da akan kanı biz durduracağız, AB’ye tam üyeliği biz sağlayacağız.
YAVAŞ: REYTİNG REKORLARI KIRIYORUZ
Kılıçdaroğlu’nun ardından kurultayda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da 25 yıl sonra kazanılmış bir belediyenin başkanı olma mutluluğunu yaşadığını belirterek “Bütün konularda çalıştay yaparak işin uzmanları, sivil toplum ve üniversitelerle yan yana gelerek, sorunları çözmeye çalıştık. 9 ayda 670 milyon lira tasarruf ettik. Dünyanın hiçbir yerinde canlı yayınlanan boru ihalesi aynı anda 400 bin kişi tarafından izlenmemiştir. Belediye meclisi toplantılarımız dizilerden daha fazla izlenip, reyting rekorları kırıyor” dedi. İlk kez “e-demokrasi’yi yaşama geçirdiklerini” de belirten Yavaş, “Ankara’nın yapılacak işlerini sizlere soracağız. Bütçeyi nereye harcayacağımızı sizlere soracağız. Parayı veren sizsiniz, karar veren de siz olacaksınız. Böyle yapmazsak ne oluyor? Bir kişinin verdiği kararla 750 milyon dolar Ankapark’a gömülüyor” ifadelerini kullandı.