CHP itiraza hazırlanıyor: 'Komisyondan ‘Sarraf kaçırma’
CHP, TBMM Soruşturma Alt Komisyonu’nun, üst komisyonda karar alınmadan 17 Aralık sanıkları Sarraf ve Güler’in “ayağına gidip” tanık olarak ifadeye çağırmasına isyan etti. CHP’li Aksünger, “Bu Sarraf ve diğer adı geçenleri komisyondan kaçırma tezgâhıdır” dedi.
Ayşe Sayın / CumhuriyetAKP’nin yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminde partinin “aleyhine kullanılmaması” için, kurulduğu 5 Mayıs’tan bu yana sadece 2 kez toplanabilen 4 eski bakan hakkındaki TBMM Soruşturma Komisyonu, çalışma biçimiyle de “ilk”lere imza attı. Komisyonun AKP’li başkanı Hakkı Köylü, “savcı yetkisindeki” komisyon üyelerinden esirgediği fezleke ve belge örneklerini, suçlanan bakanların avukatlarına vermekte sakınca görmedi. Anayasa ve içtüzük gereği, soruşturma komisyonlarının istediği kişileri Meclis’te ifadeye çağırma yetkisi olmasına karşın, 4 eski bakanla ilgili kurulan komisyon “alt komisyon marifetiyle”, 17 Aralık soruşturmasının sanıklarının “ayağına” gidip “tanık” olarak ifadelerine başvurdu. Muhalefetin TBMM Soruşturma Komisyonu’na çağrılarak dinlenmesi talebinde bulunduğu, 17 Aralık dosyasının baş aktörlerinden Rıza Sarraf ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in“tanık” olarak ifadeye çağrılıp, CMK hükümlerine sığınıp ifade vermeyi reddetmelerine CHP’den itiraz geldi.
CHP’li TBMM Soruşturma Komisyonu üyesi Erdal Aksünger, komisyon toplantısında bütün siyasi partilerce, komisyona ifadeye çağrılacak isimlerin listesinin istenmesine karar verildiğine ve henüz kimin dinleneceği konusunda karar alınmadığına dikkat çekti. 3 kişilik alt komisyonun ise soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki dosyayı incelemekle görevlendirildiğine dikkat çeken Aksünger, muhalefet olarak Sarraf, eski bakanların çocuklarının Meclis’te komisyona ifade verilmeye çağrılmasını talep ettiklerini söyledi. Ancak Köylü başkanlığındaki alt komisyonun, CHP’li üye Ercan Cengiz’in itirazlarına karşın, alt komisyonda alelacele ifadeye çağrıldığını belirten Aksünger, bunun tam bir “tezgâh” olduğunu söyledi. Savcı Ekrem Aydıner’in 17 Aralık dosyası hakkında “Soruşturma yetkisi Meclis’te” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdiğini belirten Aksünger, komisyonun bakanlarla ilgili suçlamaların doğruluğunu ortaya çıkarmak için dosyada adı geçen kişilerin bilgisine başvurma yetkisi olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle Sarraf’ın, “akrabalık bağları” nedeniyle ifade vermeme gibi bir yetkisinin olamayacağını ifade eden Aksünger, komisyonun ilk toplantısında, başta Sarraf olmak üzere dosyada bakanlarla “rüşvet” ilişkisinde olduğu iddia edilen kişilerin ifadeye çağrılmasını talep edeceklerini bildirdi. Aksünger, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu hakkında da soruşturma komisyonunun çalışmasını engellediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.
AKP kendi Susurluk’unu soruşturtmuyor
AKP iktidara geldikten sonra başta eski Başbakan Mesut Yılmaz olmak üzere hakkında yolsuzluk iddiası bulunan çok sayıda eski bakanı Yüce Divan’a gönderirken, söz konusu bakanlar hakkındaki iddiaları ise anayasa gereği “gizlilik” kararı olmasına karşın tutanaklarla medyaya sızdırdı. AKP iktidarı döneminde, ilk kez AKP’li bakanlar hakkında ise 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamındaki dosyalar nedeniyle soruşturma komisyonu kuruldu. Ancak AKP’li komisyon başkanı, fezlekeleri komisyon üyelerinden kaçırdığı gibi 2 aylık görev süresi boyunca komisyonu sadece 2 kez topladı. Anayasa ve içtüzük gereği soruşturma komiyonlarının “kamusal ve özel kuruluşlardan konu ile ilgili bilgi- belge isteme, gerekli gördüklerine el koyma, Bakanlar Kurulu’nun bütün vasıtalarından faydalanma, diğer ilgilileri, tanık ve bilirkişileri” komisyona çağırıp dinleme yetkisi bulunuyor. Ancak AKP, komisyon üyelerinin bile komisyondan belge almalarını yasaklarken dosyadaki sanıkların ifadelerini almak için ayaklarına gitmesi dikkat çekiyor. Oysa araştırma komisyonu olmasına karşın geçmişte kurulan TBMM Susurluk Komisyonu’na bazı “askeri yetkililerin gelmemesi” bile büyük olay olmuştu. Dönemin siyasilerini, güvenlik bürokrasisini ve haklarında iddia olan tüm tarafları çağırıp dinleyen komisyon, Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman ve Tuğgeneral Veli Küçük’ten ret yanıtı almıştı. Bunun üzerine o dönem RP adına komisyon başkanlığını yapan Mehmet Elkatkmış, “Asker Meclis’i takmıyor. Meclis’in iradesini hiçe sayıyor. Çağrımıza karşın gelmeyerek komisyonun çalışmalarını da engelliyorlar. Susurluk’u karartıyorlar”açıklamaları yapmıştı.