"CHP ile BDP platonik aşk yaşıyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bayram ziyareti sırasında gündeme gelen CHP-BDP ittifakını değerlendirirken, "CHP, her zaman söylüyorum. Önce kendi geçmişiyle, bugünüyle yüzleşmelidir. Eski genel başkanın da, şimdi genel başkanın da, parti sözcülerinin de, Milli birlik ve kardeşlik projesi karşısında nasıl bir uzlaşmaz tutum izledikleri Meclis'in kayıtlarında yer alıyor" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Erdoğan, TBMM'de AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada son günlerde CHP ile BDP arasında polemik konusu olan "ittifak" konusunu değerlendirdi.

Erdoğan, konuşmasının başında Kurban Bayramını kutladı, Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Kuş'un vefatı dolayısıyla başsağlığı dileklerini yineledi.

Erdoğan, AKP'nin 8 yıllık iktidarları döneminde özellikle eğitim alanında yapılan çalışmalara değindi ve dün açılışını yaptığı "Fatih Projesi ile bilgisayar teknolojisinin sınıflara girmesi" ile ilgili konuşmasını yineledi. Erdoğan "Artık kara tahtaya veda ediyoruz" dedi.

Erdoğan, ilk etapta 608 bin öğretmenin de ileri teknoloji konusunda hizmet içi eğitime alınacağını dile getirerek şöyle devam etti:

"Dün eğitim adına çok önemli bir adım attık. Dün başlattığımız teknolojiyi iyileştirme ve fırsatları artırma projesi, kısa adıyla Fatih projesini uygulamaya koyduk. Artık kara tahtaya veda ediyoruz. Bu eğitim sistemimizde bir devrimdir. 608 bin öğretmene hizmet içi eğitim vereceğiz. Biz göz boyama veya popilizm peşinde değiliz. Biz ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız diyoruz. Ömrü kara tahta önünde geçmiş birileri var ki Ak Parti'ye laf atmaya devam ediyor. Biz her şeyin önüne eğitimi koyduk ve Türkiye'ye ilkleri yaşatmaya devam ediyoruz. Bizim eğitim alanında yakaladığımız noktaya muhalefetin hayali bile yetişemez. Biz de muhalefet açık arama peşinde... 227 bin öğretmenin ataması gerçekleştirdik. Meclis'te bizi eleştirenler bu rakamlara dikkat etsinler. Artan derslik sayısına rağmen biz bunları gerçekleştirdik. Biz 120-170 kişilik sınıflarda okuduk. Ama daha bitmedi. Atmamız gereken adımlarımız var."
 

CHP'nin eğitim politikaları "ikna odalarıdır"

Muhalefeti eleştiren Erdoğan, CHP ve MHP'nin daha önce iktidar ortağı olduğunu ancak eğitim konusunda belli bir politika üretmediklerini söyledi.
"CHP'nin eğitim politikası ikna odalarıdır" diyen Erdoğan, CHP'nin eğitim ve demokratikleşme konusundaki tutumunu eleştirdi.

Erdoğan, "Buyurun CHP ve MHP'ye hodri meydan. Eğitim için öğretmenler için ortaya koydukları projelerini anlatsınlar. Daha da ileri götürüyorum hayallerini anlatsınlar. CHP'nin eğitimden anladığı yasaklar olmuştur kılık kıyafet olmuştur. CHP'nin eğitim politikası ikna odalarıdır. Şimdi sıkılmadan ikna odaları diye bir şey bizde yok yapmadık diyorlar. Bu konuda mağdur olanlar mahkemelere gidiyor. Tek tip insan yetiştirmenin acı deneyimlerini gördük. CHP tek tip insan yetiştirme dışında eğitime ilişkin tek bir hayal kurmamıştır" diye konuştu.
 

Referandumda platonik aşkın adımlarını attılar, şimdi karşılıklı yaşıyorlar

Erdoğan, konuşmasında partilerin Kurban Bayramı ziyaretleri sırasında gündeme gelen "BDP-CHP ittifakı" yönündeki haberleri değerlendirirken, AKP il e kapatılan DTP'nin görüşmelerini hatırlattı.

Erdoğan, CHP ve BDP ittifakını, CHP ile BDP'nin Anayasa değişiklikleri çalışmaların ve referandumda "platonik aşkın" adımını attıklarını şimdide karşılıklı aşk yaşadıklarını söyledi. Erdoğan, "CHP ve BDP'nin nasıl bir ilişki içerisine gireceklerini halkımız merak ediyor" dedi. Erdoğan, Anayasa değişikliği sürecinde CHP ve BDP'nin tutumunun "örtüştüğü" görüşünü dile getirirken şöyle dedi:

"CHP, her zaman söylüyorum. Önce kendi geçmişiyle, bugünüyle yüzleşmelidir. Eski genel başkanın da, şimdi genel başkanın da, parti sözcülerinin de, milli birlik ve kardeşlik projesi karşısında nasıl bir uzlaşmaz tutum izledikleri Meclis'in kayıtlarında yer alıyor. Bizim BDP ile yaptığımız görüşmelerden sonra bizi neyle suçladıklarını gördük. Öte yandan BDP'nin tutumunu da çok iyi biliyoruz. CHP'nin daha 6-7 ay önce Kürt sorununa nasıl baktığını biliniyor. BDP ile görüşmelerimize nasıl tepki, verdiklerini ve iftiralarını gördük. Bir statükonun en büyük savunucusu, diğeri statükodan en büyük dert yanan diğer uzantısı. Biri Kürt meselesini derinleştiren, zihniyetin temsilcisi, diğeri bu sorunu dilinden düşürmeyen siyasi parti. Bu iki ucun aslında platonik aşk yaşadıklarını bayram ziyaretlerinde gördük. CHP ile BDP'nin platonik aşkı referandum oylamasında ortaya çıktı. İttifakın ilk adımları orada atıldı."

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır gezisi sırasında, "Gerçek aşk ölmez" şeklindeki sözlerini anımsatan Erdoğan, "Bir nevi bu sözleriyle ilanı aşk etti. Birden bire külleniverin bu aşkın CHP'yi de BDP'yi de hangi dünyalara çektiğini de hep beraber göreceğiz" dedi.

"Acaba BDP mi statükodan medet umuyor, CHP mi etnik milliyetçilikten medet umuyor" sözleriyle eleştirilerine devam eden Erdoğan, " CHP etnik milliyetçiliğe kayıyor. CHP ve BDP'nin üst yönetimin örtüştüğünü biliyoruz. Ak Parti Diyarbakır'da ne söylediyse İzmir'de de aynısını söylüyor. Ak Parti Doğu ve Güneydoğu meselesine oy kaygısıyla yaklaşmıyor. Şimdi çarşı pazar dolaşmalarını görünce memnun oluyoruz. Milletin sesine kulak vermeye başladılar. Asıl olan millete kulağını açmak değil gönlünü açmaktır" diye konuştu.
 

AKP'yi taklit ediyorlar ama orjinal biziz

Erdoğan, AKP'nin Türkiye'yi geliştirirken, siyaseti de dönüştürdüğünü öne sürerken, siyasi partilerin kendilerini taklit ederken, AKP'nin bu şekilde AKP'nin de orijinalliğini de ortaya koyduklarını dile getirdi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Bakınız şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Ak Parti Türkiye'yi geliştirirken, aslında siyaseti de dönüştürüyor. Artık ortada nasıl iktidar olabiliriz, diye kendisine soranların, örnek alabilecekleri bir siyasi hareket var. Ak Parti'yi taklit etmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Milletin sesine kulak vermeye başladılar. Bunu görüyoruz. Ülkenin meselelerini dert etmeye başladılar. Ama asıl olan şekil değil, ruhtur özdür. Taklit her zaman asıl olanı orijinal olanı yaşatır. Mesele millete yüzünü çevirmek, millete kulağını çevirmek değil. Asıl olan millete gönlünü açmaktır. Halkçı olmakla, popülist olmak ayrı şeydir. Siyaset milletin duygusunu düşüncesini derdini arzusunu yansıtmak için sorunlara çözümler üretmek için yapılır. Bunu yapmazsanız, halkçı olamazsınız. Milletin dertleriyle dertlenmezseniz milliyetçi olamazsınız. Bu teşkilatın bu grubun nasıl oluştuğu, hangi ilkeler üzerine inşa edildiği, son derece önemli. Biz kadınlı erkekli, genç yaşlı sokak sokak gezerken insanları oy vermeye değil, gönül birliğine davet ettik. Pazara kadar dostluğun, seçim gününe kadar kardeşliğin değil, edebi bir uhuvvetin temellerini attık."

"Geçmişimizde zikzaklarımız" yok diyen Erdoğan, "Bizim geçmişimizde zikzaklar yok. Türkiye'ye yaşatılmış acılar yok. Milletimiz bize sorumluluk yüklediğinde, onu omuzladık ve İstanbul'da, Türkiye genelinde yetki aldığımız her yerde emanetin hakkını verdik. 2011 genel seçimlerine de biz bu hissiyatla giriyoruz. Hizmetlerimizi görücüye çıkarmak için milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Biz hem milletimiz karşısında muhasebemizi yapacak, hem de yeniden yetki isteyeceğiz" dedi.