CHP iddialarını yineledi

CHP Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili 20 sayfalık muhalefet şerhini TBMM Anayasa Komisyonu'na sundu. CHP; Anayasa değişikliği ile ilgili iddialarını yineledi. CHP; Anayasa değişikliği ile ilgili gündeme getirdiği "Sahte İmza", "Yok hükmündedir", "iki teklif birleştirilmeli" konularını muhalefet şerhine taşıdılar.

cumhuriyet.com.tr

CHP'nin TBMM Anayasa Komisyonu'na sunduğu 20 sayfalık muhalefet şerhinde; Anayasa değişikliği teklifinin komisyon gündemine alınmasında eylemli olarak, "İçtüzük İhlali" yapıldığına dikkat çekerek, teklifin bir bölümünün Anayasa'nın 2. ve 4. Maddelerine açıkça aykırı olması nedeniyle komisyon raporuna muhalefet ettiklerini bildirdiler.


Eylemli içtüzük ihlali ve Anayasa'ya aykırılık

Muhalefet şerhinde 30 Mart 2010'da verilen ilk teklifin İçtüzüğün ilgili 75. Maddesini ihlal ettiği vurgulanarak, sahte imza (depo imzalar) anımsatılarak teklifin yok hükmünde olduğu savunuldu.

CHP 20 sayfalık muhalefet şerhinde imzaların yenilenerek sunulmasına da vurgu yaparak, "Ayrı önergeler halinde sunulmuş olan değişiklik tekliflerinin birleştirilmesi bunlar Anayasa'nın aynı kuralına-bölümüne ait bulunuyorsa veya başka kurallara ait olsa bile aralarında bir ilgi kurulabiliyorsa, tekliflerin birleştirilmesi şartlarının doğduğunun kabulü gerekir" denildi. Muhalefet şerhinde özetle şu başlıklar yer aldı:

 

TBMM İçtüzüğü'nün 38.maddesine aykırı

CHP, muhalefet şerhinde, AKP'nin 7 yıllık icraatlarını eleştirerek, "AKP; yapmış olduğu yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalar ile Parti Devletini büyük ölçüde inşa etmiş durumdadır. Kamu görevlisi memur yerine, Parti Memuru egemen hale gelmiştir" denilerek, Tunceli, Elazığ, Bolu, Osmaniye ve Bitlis valilerinden örnekler verildi.

"AKP iktidarı Türkiye'yi yönetememektedir" ifadelerinin yer aldığı muhalefet şerhinde,böyle bir ortamda, siyasi iktidar; kurumsal çatışma, Anayasal tartışmalar, yetki çatışması yoluyla ve adeta bir fetret döneminin yaratıldığı suretiyle Anayasa değişikliğinin dayatmacı bir anlayışla gerçekleştirildiğine işaret edildi.

Teklifin Anayasa'nın 2 ve 4. Maddelerine aykırılığı ise şu görüşlerle dile getirildi:
"Parti kapatma sürecini, TBMM'nin izine tabii tutan teklifin 8. Maddesi, çoğunluğa sahip olan bir siyasi partiye tüzel kimlik olarak dokunulmazlık zırhını getirecek nitelikte olan bir düzenlemedir."

Yapılan bu düzenlemeyle; siyasi partilerin sınıf veya zümre diktatörlüğünü ya da herhangi bir tür diktatörlüğü savunması ve yerleştirmesinin teşvik edilmesinin mümkün olabileceği ifade edildi.

Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunu yeniden düzenleyen madde ve HSYK'nın yapısını ile ilgili değişikliklerin de kaygı veren durumların ortaya çıkacağına işaret edildi. Teklifin referanduma gitmesi halinde maddelerin tümüyle oylanacağına ilişkin yürürlük maddesinin de eleştirildiği muhalefet şerhinde, her durumda referanduma başvurulmasının sakıncalarının sayılamayacak kadar fazla olduğu belirtildi.

 

12 Eylül'ün tamamlayamadığı misyonu AKP üstlendi

12 Eylül'ün yarattığı en büyük tahribatın 'Yargı ve Yargıcın' bürokratlaşması olayı olduğu dile getirilen muhalefet şerhinde, 12 Eylül'ün tamamlayamadığı misyonu AKP'nin üstlendiği suçlaması getirildi ve "Getirilen bu düzenlemeyle yargı ve yargıcın bürokratlaşması olayı tümüyle kalıcı hale getirilmek istenilmektedir. Hiyerarşik bir yapı içinde yargı doğrudan siyasi iktidara bağımlı hale getirilmektedir" ifadeleri dile getirildi.