CHP hataları masaya yatırdı

Seçimlerde istediği sonucu alamayan partinin MYK toplantısında, 'Yolsuzluklarda AKP seçmenini ikna edemedik' değerlendirmesi yapıldı.

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

Yerel seçimlerde istediği sonucu alamayan CHP’de, hata ve eksiklikler masaya yatırıldı. CHP’de, seçimlerde istenilen sonuçların alınamamasında, sandıklara yeterince sahip çıkılamaması, ıslak imzalı oy tutanaklarının genel merkeze iletilmesiyle sisteme girilmesinde aksaklıklar yaşanması, AKP’nin devlet olanaklarını sonuna kadar kullanması, yolsuzlukların halka anlatılmasına karşın AKP seçmeninin “ikna edilememesi” nedenlerinin etkili olduğu değerlendirmesi yapılıyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında dün seçim sonrasında ilk kez toplanan Merkez Yürütme Kurulu toplantısında, seçim sonuçları masaya yatırıldı. CHP’de özellikle, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere kritik olan birçok yerde istenilen sonucun alınmamasının nedenleri de tartışma konusu oldu. Parti kulislerinde ve MYK’de Ankara ve İstanbul’da seçimin kaybedilmesi ve genel olarak alınan sonuçlara ilişkin özeleştiri ve saptamalar şöyle dile getiriliyor:

Yolsuzlukları anlattık, ikna edemedik: 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında, AKP odaklı yolsuzluklar halka anlatıldı. Halk, yaşananların farkına vardı. Ancak AKP’nin yolsuzluk tapelerinin “montaj” olduğu yönündeki karşı manipülasyonu, AKP seçmeni üzerinde daha etkili oldu ve bu kemik seçmeni kenetledi.

Sandık görevlileri organize edilemedi: Seçimlerin yapılacağı 5 yıldır bilinmesi ve geçmiş seçimlerde yaşanan AKP kaynaklı “seçim hileleri”ne karşın, parti yönetimi sandık başları ve oy tutanaklarına sahip çıkılması konusunda yetersiz kaldı. Uzun süredir yapılan sandık görevlileri eğitimine karşın, sandık başında yeterince organize olunamadı. Bunda, parti yönetimi birimleri arasındaki koordinasyonsuzluk ve zaman zaman parti yöneticileri arasındaki anlaşmazlıklar etkili oldu.

Sonuçlar girilemedi: Sandık görevlileri sabah erken saatlerde, saat 7.00’de gitmesi gerekirken sandık başlarına gitmediler. Bazı yerlerde sandık görevlileri geç kaldı, seçmen ve sandık kurulu görevlileriyle yeterince irtibat sağlayamadı. Sandık sayımı bittiğinde sandık görevlilerinin ıslak imzalı tutanakları alıp ilçeye gitmesi, oradan da genel merkeze girilmesi gerekiyordu. Ancak bu zincirde aksamalar oldu. Genel merkez, aylar öncesinden bilgi işlem sistemi üzerinde çalışmasına karşın ilçelerden gelen sonuçlar, genel merkez sisteminin kilitlenmesi nedeniyle sağlıklı girilemedi. Bu nedenle oylarına sahip çıkmak isteyen yurttaşlar kendi inisiyatifleri ile buldukları tutanakları genel merkeze ilettiler. Ancak burada da sağlıklı veriler elde edilemedi. Örneğin Ankara’da, güçlü olunan Çankaya ve Yenimahalle’de bile verilerin genel merkeze iletilmesinde sıkıntılar yaşandı. Ankara’nın metropol ilçelerinde ise sandık başları erken terk edildi. Çankaya ve Yenimahalle’de büyük oranda tutanaklara erişilmesine karşın dış ilçelerde organize olunamadı.

Denklemi kuramadık: Genelde “aday seçimi kaynaklı” bir başarısızlık birkaç istisna dışında söz konusu değil. Ancak, özellikle büyükşehirlerde, seçim sonucunu doğrudan etkileyen bazı ilçelerde aday seçiminde hatalar yapıldı. Örneğin Ankara’da büyükşehir oylarına önemli etkisi olabilecek olan Keçiören, Sincan ve Altındağ’da ya adaylar geç belirlendi ya da isabetsiz seçildi. Bu nedenle de bu ilçelerden CHP’ye düşük oylar geldi.

İstanbul için çalışılmadı: İstanbul’da Mustafa Sarıgül tercihi doğru olmasına karşın Sarıgül’e yönelik bazı milletvekilleri ve yöneticilerin “mesafeli” tavrı nedeniyle, partiden yeterince destek çıkmadı. İstanbul örgütü destek vermesine karşın, aynı destek parti yönetimi ve milletvekillerinden gitmedi.

Yolsuzlukları anlattık, ikna edemedik: 17 Aralık sonrasında, AKP odaklı yolsuzluklar halka anlatıldı. Halk, yaşananların farkına vardı. Ancak AKP’nin yolsuzluk tapelerinin “montaj” olduğu yönündeki karşı manipülasyonu, AKP seçmeni üzerinde daha etkili oldu ve bu kemik seçmeni kenetledi.

Yarış eşit olmadı: Ekonomik ve medya olanakları açısından eşit bir yarış olmadı. AKP bütün devlet olanaklarını seferber etti. Yurttaşlara yardım yağdı. Başta Ankara ve İstanbul olmak birçok AKP’li belediye, valilikler olanaklarını seçim için seferber ettiler. Yerel basını neredeyse hiç kullanamadık, ulusal medyada da sınırlı yer aldık. Yerel medyaya yapılan baskılar nedeniyle birçok yerde programlarımız iptal edildi.

Cemaat tabanını tutamadı: Cemaatten oy istemek için parti yönetimi kaynaklı bir talep olmadı. Ancak cemaatten oy vermek istediklerini söyleyenlere de engel olmadı. Ancak seçim sonucunda cemaatin CHP’ye çok da destek vermediğini ortaya koyuyor. Bunda cemaatin kendi tabanını tutamaması etkili olmuş olabilir.

 

İller neden kaybedildi?

CHP yönetimi seçimin kaybedildiği 4 ille ilgili ise şu değerlendirmeleri yapıyor:

Artvin: Artvin Belediye Başkanlığı’nı kaybeden Emin Özgün’ün “cemaatin oy verme sözünü tutmadığı” için seçimi kaybettiği açıklamaları genel merkezin tepkisine neden oldu. Genel merkezde, “Belediye başkanımız, kendi yanlış politikaları yüzünden seçimi kaybetti. Önce ‘Aday olmayacağım’ dedi, sonra vazgeçti önseçimde aday olmak isteyen il başkanıyla yarıştı ve örgütle arası bozuldu, seçimin kaybedilme nedeni budur” görüşü dile getiriliyor.

Mersin-Antalya- Ordu: Her üç il, bütünşehir yasası nedeniyle kaybedildi. Mersin’de kaybedilmesinin nedeni bütünşehir düzenlemesidir. Macit Özcan’ın yanlış aday olduğu iddiaları var, ancak, aday belirleme sürecinde yapılan anketlerde Özcan, hep Fikri Sağlar ve İstemihan Talay’dan en az 1 puan önde çıktı. Bu nedenle aday yapılmadı.