CHP grubunda ‘Tayyip istifa’ sesleri: Belgeler dağıtılmadı çünkü...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hodri meydan” çıkışına, gün yüzüne çıkan belgelerle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, yanında getirdiği kutudan çıkardığı belgelerle, Erdoğan’ın eniştesi, kardeşi, oğlu, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak adlandırılan Man Adası’na gönderdiği para miktarlarını ve zamanlarını tek tek söyledi, belgelerini gösterdi. Grup toplantısından sonra tüm gazeteciler belgeleri almanın peşindeydi. Ancak CHP yönetimi, “şimdilik” bu belgeleri dağıtmama kararı aldı.

Ayşe Sayın
 
TBMM’de dün tüm gözlerin çevrildiği CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “ispatlarsan istifa ederim” resti çeken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eniştesi, kardeşi, oğlu, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak adlandırılan Man Adası’na gerçekleştirdiği 15 milyon dolarlık para transferinin belgelerini, 17/25 Aralık döneminin “simgesi” olan kutudan” çıkarması dikkat çekiciydi. AKP'den ilk gelen tepkiler “sahte” yönünde olurken, herkesin peşine düştüğü ancak CHP'nin “şimdilik” kaydıyla medyaya dağıtmadığı belgelerin tamamının “orijinal” olduğu ve AKP'nin “itibarsızlaştırma” girişimine karşı “önlem” olarak bir süre sadece Kılıçdaroğlu'nun kasasında kalacağı da edinilen ilk bilgilerden.
 
TBMM dün “tarihi” salı günlerinden birini yaşadı. Siyasi partilerin grup toplantılarının yapıldığı dünkü salının farkı, bütün gözler ve kulaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuştuğu AKP grup toplantısında değil, saat 13.30'da başlayacak olan CHP grup toplantısındaydı. TBMM'de gün boyunca konuşulanlar ve Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelerin yansımalarına ilişkin izlenimler şöyle:
 
Kılıçdaroğlu neyi sordu, Erdoğan neyi anladı: Kılıçdaroğlu, tam 1 hafta önce yine partisinin grup toplantısında Erdoğan'a “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün vergi cennetlerinde kurulan bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor musun? sorusunu yöneltti. Bu açıklamaya ilk tepkiyi olarak Kılıçdaroğlu hakkında 1.5 milyon liralık tazminat davası açarak veren Erdoğan, “istifa” resti çekmek için 5 gün bekledi. Erdoğan geçen pazar günü,  “Çocuklarım, kardeşim, eniştem, dünürüm, eski özel müdürüm, yurt dışına milyonlarca dolar para göndermiş. Daha önce de benim 3 milyar dolar param olduğunu iddia etmişti” dedikten sonra istifa koşulunu, Tayyip Erdoğan'ın yurt dışında bir kuruş parası varsa, herhangi bir bankada bunu ispat etsin” diye açıkladı.  Kılıçdaroğlu, kendisiyle ilgili bir ifade kullanmamasına karşın, Erdoğan, dünkü grup konuşmasında da yine tartışmayı “kendisi” üzerinden yürüttü. Dünürü ile ilgili soruya ise sadece “saçma” demekle yetindi. CHP'liler Erdoğan'ın diğer sorulara yanıt veremeyeceği için bilerek “kendisi” üzerinden tartışmayı yürüttüğü görüşünde.
 
Bu kez Kılıçdaroğlu'nun ne diyeceği...: Öğleden önceki AKP grup toplantısı başlamadan önce kulislerde “Bu kez Erdoğan'ın ne diyeceği değil, asıl Kılıçdaroğlu'nun ne diyeceği önemli” yorumları yapılıyordu. Kılıçdaroğlu'nun konuşacağı grup toplantısı saati yaklaştıkça, CHP'liler de birbirlerine “Acaba ne açıklayacak?” sorusunu yöneltiyordu. Yansıyan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, ne açıklayacağını “çok yakınındaki” bazı isimler dışında kimseyle paylaşmamıştı. Bir gün öncesinde parti yöneticileri, “Erdoğan'ın yakınlarının yurtdışına milyonlarca dolar gönderdiğine ilişkin iddiaları belgeleriyle açıklayacağını” duyurmasına karşın, bunların ne olduğu konusundaki bilinmezliğin partililerde “tedirginlik” yarattığı dikkatlerden kaçmadı. Ancak belgeler açıklandığında, “Tayyip istifa” sloganları ve alkış sesleri yükselirken, yüzlerdeki memnuniyet dikkat çekiciydi. 
 
20 günde 13 milyon 750 bin dolar: Kılıçdaroğlu'nun kutudan çıkardığı ve açıkladığı belgelerde geçen ve birçok insanın adını ilk kez duyduğu “Man adası” Türkiye'nin bir numaralı gündemi olurken, Bellway Limited Şirketi ile de kamuoyu ilk kez tanıştı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın dünürü Osman Ketenci, eniştesi Ziya İlgen, oğlu Burak Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan, eski Özel Kalem Müdürü Mustafa Gündoğan'ın, Sıdkı Ayan tarafından kurulan şirkete 15 Aralık 2011-4 Ocak 2012 arasında yani yaklaşık 20 günde toplam 13 milyon 750 bin dolar aktarıldığını “kara kaplı” kutudan çıkardığı belgeleri göstererek açıkladı. İlk olarak bankaların yurtdışına dolar gönderirken geçtikleri mesaj anlamına gelen “swift” mesajını gösterdi. Ancak Kılıçdaroğlu bu kadarla da yetinmedi ve bizzat paraların gönderildiğine dair “dekontları” da kürsüden gösterdi. AKP cephesinden gelecek eleştirilere de hazırlıklı olduğuna dikkat çeken CHP Lideri, bu dekontların resmi kaydının hem gönderildiği bankalarda, hem de alan bankada olduğuna vurgu yaptı. 
 
O belgeler orijinal: Belgeler açıklandıktan sonra gerek AKP yöneticilerinden, gerekse Erdoğan'ın avukatından, “belgelerin sahte olduğu” yönünde açıklama geldi. Ancak CHP kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Kılıçdaroğlu'nun elindeki belgelerin tamamen “orijinal.” Ve yine CHP'lilerin iddiasına göre bu belgeler, “AKP'nin bile elinde yok.”
 
Belgeler neden dağıtılmadı?: Grup toplantısından sonra tüm gazeteciler belgeleri almanın peşindeydi. Ancak CHP yönetimi, “şimdilik” bu belgeleri dağıtmama kararı aldı. Önce “AKP ve Erdoğan önce bu açıklamalara bir yanıt versin” dendi. Ancak asıl nedenin, bu belgelerin iktidar kanadının eline geçmesi halinde “itibarsızlaştırmaya” dönük girişimlerde bulunacağı kaygısı olduğu ifade edildi. Yansıyan bilgilere göre, CHP, bu belgelerin bir şekilde iktidarın eline geçmesi halinde “tahrif edileceği, yok edileceği” kaygısına karşı önlem olarak şimdilik dağıtmama kararı aldı. Ancak önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgisine sunulacağı da not edildi.