CHP "Doğalgaz Raporu" hazırladı
CHP doğalgaz konusuna ilişkin bir rapor hazırladı. Parti bilim yönetim ve kültür platformunca hazırlanan raporda, doğalgaz konusuna ilişkin sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. Raporda, "sözleşme devri yönetimi yerine miktar devri yönetimimnin seçilerek, rekabetçi bir yapıya geçilmeli" denildi.
cumhuriyet.com.trCHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok'un başkanlığını yaptığı, CHP Bilim Yönetim ve Kültür Platformu (BYKP), ''Doğalgaz Raporu'' hazırladı. Raporda, doğalgazda sözleşme devri yöntemi yerine miktar devri yönteminin seçilerek, rekabetçi bir yapıya geçilmesi istendi.
Türkiye'de toplam enerji talebinin yaklaşık yüzde 25'i, elektrik üretiminin ise 45'inin doğalgazdan karşılandığı belirtilen raporda, ''Buna karşın yıllık üretim düzeyi bir milyar metreküp seviyesinin altındadır. Toplam doğalgaz tüketimi, gazın ilk ithal edildiği 1987 yılından itibaren, 20 yıl içinde yaklaşık 70 kat artarak 35 milyar metreküp düzeyine ulaşmıştır. Dolayısıyla toplam tüketimin yaklaşık yüzde 97'si ithalat yoluyla karşılanmaktadır'' denildi.
Bu ölçüde bir ithalat miktarının, yüksek dışa bağımlılık oranını işaret ettiği kaydedilen raporda, bunun arz güvenliği konusunu gündeme getirdiği vurgulandı. Raporda, rekabete dayalı piyasa yapısının toplumun tüm kesimlerinin refahını artıracağı belirtilerek, ancak Türkiye'deki uygulamada hedeflerin çok uzağında kalındığı savunuldu.
''BOTAŞ'a özerklik verilmeli"
Raporda, şu görüşlere yer verildi: ''Gelinen noktada piyasa mercek altına alındığında toptan satış piyasasında rekabetin gelişmediği, depolama kapasitesini artırmaya yönelik yatırımların hayata geçmediği gözlenmekte, yatırımların ise iktisadi regülasyona tabi olması nedeniyle, rekabet üzerinde etkisi bulunmayan doğalgaz dağıtım hizmetleriyle sınırlı kaldığı gözlenmektedir. Bu tablonun sonucu olarak tüketicilere daha ucuz ve kaliteli hizmet sunulması ve kamu otoritesinin üzerindeki yatırım yükümlülüğünden kurtulması olanağı tanımadığı görülmektedir. Diğer yandan özellikle son yıllarda önemi artan arz güvenliği konusunda net bir politika bulunup bulunmadığı konusu da açık değildir.''
Raporda, BOTAŞ'ın kamu kuruluşu olması nedeniyle, kurumun bazı tutumlarının rekabet gelişimini engellemesinin olası olduğu, bunun yanında BOTAŞ'ın ortadan kaldırılmasının ise arz güvenliği sorununu ortaya çıkarabileceği ifade edildi. ''BOTAŞ gibi alım gücü yüksek bir şirketin varlığına son verilmesiyle Türkiye'nin yüksek alım gücünden kaynaklanan üstünlüğü ortadan kalkacaktır'' denilen raporda, ''Bunun, Türkiye'nin jeo-stratejik üstünlüğünü etkin bir biçimde kullanamaması, politik tercihlerini ekonomik kararlarına yansıtamaması sonucunu doğurabileceği'' görüşüne ver verildi.
Raporda sorunlara ilişkin bir dizi politika değişikliğine de ver verildi. Bu kapsamda sözleşme devri yöntemi yerine miktar devri yönteminin seçilmesi ve rekabetçi bir yapıya geçilmesi önerildi.
Çözüm önerileri arasında BOTAŞ'a ithalat, ihracat ve iletim tekelinin verilmesi, buna karşın toptan satış piyasasından tamamen çekilmesi de yer aldı. Ayrıca BOTAŞ'a özerklik verilerek politik müdahalelerin en aza indirgenmesi gerektiği de vurgulandı.