CHP, Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor (13.07.2011)

CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Maliye Bakanlığı'ndaki denetim ve vergi inceleme birimlerinin birleştirilmesi ve Teftiş Kurulu'nun kaldırılması amaçlı Kanun Hükmünde Kararname'yi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini belirterek, "Yürütmeyi durdurma talepli olarak dilekçe hazırdır, bu hafta sonuna kadar dava açılmış olacaktır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Aslanoğlu ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Hükümetin son olarak Maliye Bakanlığı'ndaki denetim ve vergi inceleme birimlerinin birleştirilmesi ve Teftiş Kurulu'nun kaldırılması amaçlı Kanun Hükmünde Kararname'yi çıkardığını belirten Hamzaçebi, şöyle dedi:

"Bu kararnameyle Hesap Uzmanları Kurulu kaldırılmıştır. Teftiş kavramı bu KHK ile ortadan kaldırılmaktadır. Bu KHK hükümetin teftiş istemediğini ortaya koymaktadır. Ustalık döneminde yolsuzlukların önünün açılmasının ortamı yaratılmıştır. Teftişin olmadığı bir yerde kanunsuzluğun ve yolsuzlukların önü açılmış demektir."

Bu Kanun Hükmünde Kararname ile Gelir İdaresi'nin güçsüzleştirildiğini ifade eden Hamzaçebi, "Gelir idaresi Başkanlığı bir vergi denetimi gücünden yoksun bırakılıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın kolu kanadı kırılmıştır. Amaç vergi denetimini siyaseten kontrol altına alabilmektir" dedi.

Söz konusu KHK'nin "kanunsuz" olduğunu savunan Hamzaçebi, "Yetki Kanununa açıkça aykırılık söz konusudur. Bu Kanun Hükmünde Kararname kanunsuzdur" dedi. Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini belirten Hamzaçebi, şöyle dedi:

"Bu KHK kanunsuz olması nedeniyle dayandığı herhangi bir kanun olmaması nedeniyle CHP tarafından süratle Anayasa Mahkemesi'ne götürülecektir. Yürütmeyi durdurma talepli olarak dilekçe hazırdır, bu hafta sonuna kadar dava açılmış olacaktır."

"Anayasa'yı değiştirmesi gerekir"

Bakan yardımcılığı konusuna da değinen Hamzaçebi, "Bakan yardımcılığı kurumunun oluşturulmasında Anayasa'ya aykırı hareket edilmiştir. Hükümet gerçekten o kurumu kurmak istiyorsa kendi takdiridir ama önce Anayasa'yı değiştirmesi gerekir. Bu şekliyle Anayasa'ya aykırı bir düzenlemedir" dedi.
 

"Başbakan'ın konuşmasının dünde kalmasını dilerim"

Basın mensuplarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamaları hatırlatması üzerine Hamzaçebi, "Sayın Başbakan'ın dünkü konuşmasını dünde kalmasını, bugüne ve geleceğe sarkmamasını diliyorum. Bu metni bir çırpıda bir kenara atıyor olma tavrı siyaseten doğru değildir. Türkiye'nin geleceğini tıkar. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu bir dönemde mutabakatları tanımıyorum demek Türkiye'nin önünü tıkar" dedi.
 

"Sürçülisan olmasını temenni ediyorum"

"Sayın Başbakan eğer o mutabakat metninin mürekkebi kurumadan ben bunu tanımam diyorsa bundan üzüntü duyarım" diyen Hamzaçebi, şöyle dedi:

"O mutabakat metninde Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni anayasanın toplumsal sözleşme, toplum sözleşmesi kavramına uygun bir şekilde yapılacağı ifadesi de vardır. O mutabakat metnini bir kenara atmak yeni anayasanın toplum sözleşmesi kavramına uygun olmayan şekilde yapılacağına da ifade etmektir. Bunun anlamı ben kendi gücüme dayanarak bu anayasa değişikliğini veya yeni anayasayı yapacağım, muhalefet partilerin desteğine ihtiyacım yoktur. Sayın Başbakan, Sayın Elitaş ile ilgili bir sürçülisan lafı etmişti. Ben, Sayın Başbakan'ın dünkü konuşmasının bir sürçülisan olmasını temenni ediyorum."

Bir basın mensubunun, "Sizin somut bir adımınızı olacak mı" sorusuna Hamzaçebi, "Bunları hep birlikte TBMM'de görüşeceğiz ve çözümleri orada bulacağız. Mutabakat metninde bunu birlikte ifade ettik" dedi.
 

"Teklif verme hazırlığımız yok"

"Tutuklu süreleri ile ilgili bir teklifiniz olduğunuz ifade ediliyor" sözüne de Hamzaçebi, "Hayır, hayır. Arkadaşlarımızın daha önce verdiği kanun teklifleri vardır. Sanıyorum o kanun teklifi yeniden arkadaşlarımız tarafından kendi içinde değerlendirilmiş olabilir ama bizim bu yönde bir teklif verme hazırlığımız yok" dedi.