CHP 4+4+4'ü mahkemeye götürdü

CHP, kamuoyunda 4+4+4 olarak adlandırılan 6287 sayılı yasayı şekil bakımından iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemi ile Anayasa Mahkemesi'ne götürdü.

cumhuriyet.com.tr

Yazılı bir açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, kamuoyunda 4+4+4 olarak adlandırılan 6287 sayılı yasanın şekil bakımından iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemi ile Anayasa Mahkemesine başvuruyu bugün gerçekleştirdi.

Bu yasanın, eğitimde fırsat eşitliğini yok edecek ve yoksul kız çocuklarını evlenmeye, erkek çocukları çıraklığa zorlayarak onların geleceğini çalacak, din istismarını özendirecek, ülkenin geleceğini Ortaçağ anlayışına güdümleyecek, eğitimi bir talan alanına çevirecek, Türk halkın ayrıştıracak, kutuplaşmayı derinleştirerek barış duygusunu köreltecek bir yasa olduğunu ifade eden Tarhan, şöyle dedi:
"Bu yasanın yasalaşma süreci ise adeta bir sivil diktanın belgesi niteliğindedir. Bu yasa eğitimi de tıpkı yargı gibi sadece kendine bir hizmet aracı olarak gören 'patalojik' bir zihniyetin ürünü olan ve geleceğimiz olan gençlerin özgür iradelerini zincirleyen, demokratik ve lâik hukuk devletini tahrip eden talihsiz bir girişimdir. Bu yasa bu ülkenin, iktidar kadar, muhalefetin de ülkesi olduğunu unutanların yasasıdır. Ortak ulusal sorunlarla ilgili temel yasalarda, denenmeye değer uzlaşma arayışını, sorun çözücü ve barışçı yöntemleri dışlayan kaba gücü, diktatoryal yöntemleri egemen kılan bir yasadır. Geleceğimize olumsuz etkileri ve kriz üretkenliği ile iç barışı ve demokratik parlamenter rejimi bozucu karakter taşıyan 6287 sayılı yasanın tüm parlamenter kural ve teamüllere aykırı olarak yürürlük kazanması aslında anayasal düzenin askıya alınmasıyla eşdeğerdir."

Yasanın bu haliyle dava sonuna kadarki kısa sürede dahi içinden çıkılması kolay olmayan sorunlar yaratacak karakterde olduğunu savunan Tarhan, şöyle dedi:
"Niteliği, içeriği ve kabul yöntemi demokratik parlamenter rejim, Anayasal düzen ve Meclis iç hukuku bakımından yaşamsal derecede önem taşımaktadır. Demokratik hukuk devletinde böyle vahim bir olayın tekrarını önlemenin tek yolu da Anayasa Mahkemesinin, hukuken sakatlanmış bir iradenin ürünü olan bu yasayı şekil yönünden iptal etmesidir. Bu nedenle yasanın 'esas bakımından' Anayasa'ya aykırılığına ilişkin iptal davası hakkımızı saklı tutmak kaydıyla, şekil bozukluğu bakımından Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 29, 74, 81, 87 ve 91.maddeleri ile Anayasa'nın 2, 6, 7, 11, 67, 68, 75, 76, 87, 88, 95, 96, 97 ve 148. maddeleri hükümlerine aykırı olması nedeniyle, şekil bozukluğuna dayalı olarak iptaline, davanın öncelikle ve ivedilikle görüşülmesine ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi yönündeki talebimizi Anayasa Mahkemesi'ne iletiyoruz."