Chloe'yle insanın şaşırtıcı bilinmezliğine yolculuk
Müzik profesörü kocası David (Liam Neeson) eve gittikçe geç dönmeye başlayınca jinekolog Catherine (Julianne Moore) kocasının kendisini öğrencileriyle aldattığından kuşku duyar. Bu durumu gururuna yediremeyen Catherine, genç, güzel fahişe Chloe'yi (Amanda Seyfried) kocası için kiralar.
cumhuriyet.com.trChloe rastlantı sonucu David’le tanışıp onu baştan çıkaracak, David’le yaşadıklarını tüm ayrıntılarıyla Catherine’e iletecektir. Yılların sıkıntısıyla dolu Catherine yaşlanmanın, yalnızlığın örselenmeleriyle kaplıdır. Güzellik, gençlik, çekicilik gibi tüm yitirdiklerini Chloe’de görür. Anne Fontaine’in yönettiği, Emmanuelle Béart’la Fanny Ardant’nın oynadığı Nathalie’nin (2003) Hollywood versiyonunu gerçekleştiren Ermeni kökenli Kanadalı yönetmen Atom Egoyan ilk kez Chloe’nin (Büyük Hata/2010) senaryosunu yazmadı. Nathalie’yi Egoyan için yeniden kaleme alan erotik öykülerin yazarı Erin Cressida Wilson (Sekreter, The Fur) Chloe’de bu kez belirsizliği, gizemi yadsınamaz bir yetenekle işliyor. Wilson senaryoya öyküler anlatarak ayartma, gerçek ve yalan arasındaki sınırları yıkmak gibi doğrudan Egoyan’ın özgün dünyasından gelen temaları yerleştirmiş.
Senarist böylelikle karakterleri birbirlerinin yansımaları olarak betimliyor. Büyük bir yıkımın eşiğindeki Catherine, Chloe’nin ona anlattıklarını dinledikçe kendini giderek kocasına yakın duyumsamaya başlar. David’le Chloe’nin yaşadığı cinsel hazlar onu heyecanlandırır. Karı-kocanın iletişimsizliğini Chloe bu yolla giderir. İşinde deneyimli olmasına, olayların akışını denetlemesine karşın Chloe de Catherine gibi incinebilir, yaralı bir kişiliktir.
Egoyan istek ve cinsel doyumsuzluklar üzerine çıktığı bulgu yolculuğunda tüm karakterlerini çökerten bir iletişimsizliğin içine bırakıverir. Sıklıkla röntgencilik olgusunu da işleyen sinemacı Chloe’de bunu sözcüklerle, öykülerle yansıtır. Görsel bir motif olarak camı kullanan Egoyan, oyuncuları arasında aynalarla, vitrinlerle maddi engeller oluşturur. Özellikle Catherine yaşamı tıpkı bir akvaryum saydamlığının ardından izler. Bağımsız sinemacı yirmi beş yıldır ilk kez Julianne Moore, Liam Neeson gibi starlarla çalışarak böylece en tecimsel filmini gerçekleştirdi. Ana karakterler arzuladıkları şeyi simgeleyenlerle bütünleşirler.
Sevişme sahnelerinin temel ayrıntılarını titizlikle planlayan yönetmen güçlüğün arzulanana kavuşmamaktan kaynaklandığını vurguluyor. İstenilenden uzak olmak iletişimsizliğin de doruk noktası oluyor. Aldatmanın karanlık bölgesinde dolaşan Egoyan, psikolojik dramdan gerilime dönüşen öyküsünü güçlü iki kadının etkileşimi üstüne kurmuş. Chloe ve Catherine’in yaş farkları, Catherine’in anaç, duyarlı yanı, kırılganlığı, Chloe’nin bayağılığa düşmeden araç olarak kullandığı bedeni Nathalie’den farklı aktarmalarla karşımızda. Egoyan bilinçaltını, insan doğasının labirentlerini anlatmayı yeğliyor. Chloe Amerikan yapımı olmasına karşın yönetmen Amerikalıların gençlik saplantılı bir kültürde yaşadıklarını belirtip Yeni Ay, Transformers gibi sürekli ergen filmlerinin yapıldığını açıklıyor. İnsanın şaşırtıcı bilinmezliğine yolculuk eden Chloe (Büyük Hata) 9 Temmuz’da gösterimde.